Hapishaneden zirveye! Bobby Dixon

Hapishaneden zirveye! Bobby Dixon
Hapishaneden zirveye! Bobby Dixon

Fenerbahçe’nin ‘Cesur Yürek’ lakaplı oyun kurucusunun hayatı filmlere konu olacak cinsten. Uyuşturucu satıcısı bir aile, sırtından vurularak öldürülen erkek kardeş ve hapishanede geçirilen günler… İşte eşine az rastlanacak hikayesiyle Bobby Dixon…

Olympiakos'u muhteşem bir oyunla devirip Avrupa'nın 1 numarası olan Fenerbahçe'de büyük zaferi ay-yıldızlı bayrakla kutlayan tek isimdi Bobby Dixon…

Pınar Karşıyaka forması altında büyük başarılara imza atarken, Türk vatandaşlığına geçip Ali Muhammed adını aldı. Sonrasında ise transfer olduğu Fenerbahçe ile THY Euroleague şampiyonluğuna ulaştı. Böyle bakınca sadece başarılı bir sporcu gibi görünen 34 yaşındaki basketbolcunun hayatı aslında tam bir yeniden doğuş hikayesi...

BOBBY DİXON KARGO VE PLAJLARDA ÇALIŞTI

Bobby, 10 Nisan 1983'te Chicago'da geçimini uyuşturucu satarak sağlayan bir ailede dünyaya gözlerini açıyor. O da ailesinin birçok ferdi gibi uyuşturucu satışı nedeniyle cezaevinde yatmış. Hatta Dixon ailesinin tamamı 2001'de Boot Camp hapishanesinde aynı anda yatıyor. 1996'da ise kardeşi Brian sırtından vurularak öldürülüyor. O sırada da mahkum olan annesi, oğlunun cenazesine elleri kelepçeli olarak katılıyor. Bobby hayatının dönüm noktası olarak gördüğü hapishaneden tahliye olur olmaz ise temiz bir hayatı tercih ediyor ve Chicago'da gündüzleri kargo şirketinde, akşamları ise plajlarda çalışıyor. Bu sırada patronu Bryan McKinny'nin yönlendirmesiyle basketbol hayatı başlıyor. Müthiş bir hırs ve çalışma azmiyle başarılar art arda gelmeye başlıyor. NBA'de oynama şansını (1.78) boyu nedeniyle elde edemeyeceğine inanıyor ve rotayı Avrupa'ya çeviriyor. Sonrasında yolu büyük zaferler elde edeceği Türkiye'ye düşüyor.

HEP TIRNAKLARIMLA KAZIDIM

Pınar Karşıyaka'daki başarıları sonrası F.Bahçe formasıyla zirve yapan Bobby Dixon geçmişi hiç unutmuyor ve o günleri şöyle anlatıyor: "Beni tanıyorsanız, başımdan geçenleri, lise sonda hapse düştüğümü, ne yaşadığımı biliyorsanız. Calibri'nin kirli ortamından çıkan proje çocuğuydum ben ve bu noktaya gelmek için hep tırnaklarımla kazıdım. Beni en şöhretli insanları tebrik ettiğiniz gibi tebrik etmeniz lazım. Bu büyüklüğe ulaşmak için nasıl ailevi sorunları aştığımı bilmezsiniz. Beni çamurun içinden çıkan milyoner gibi değil, hak ederek gelmiş bir oyuncu gibi selamlayın.

"GÖNÜLLERİ FETHETTİ

Bobby Dixon, finalde Türkiye bayrağını elinden düşürmedi. A Milli Basketbol Takımı'nda da forma giyen Dixon, Türk bayrağıyla yaşadığı sevinç sonrasında "Seremonide Türk bayrağı taşıdım çünkü ben Türküm! Benim adım Ali Muhammed! Burada yaşıyorum, bu ülke için oynuyorum, kendimi Türk gibi hissediyorum" dedi. Finalde 13 dakikada 8 sayı, 2 ribaunt ve 2 asistle oynayan Bobby'nin bu hareketi büyük takdir topladı.

Sıradışı hikaye

Onun hiçbir zaman vazgeçmeyen karakterinin takım üzerindeki etkisi çok büyüktü. Peki sahada Ankara'nın Bağları ile dans eden, içinde fırtınalar kopan ABD'li yıldızın, Karşıyaka ile birlikte dev bütçeli ekiplere başkaldırışı nereden geliyor biliyor muydunuz? Bobby Dixon'ın sıra dışı hayat hikayesini sizler için toparlayalım...

Aile mesleği: Torbacılık

Dixonn, 10 Nisan 1983 Chicago doğumlu... Hayat onu daha başında zorluklara alıştırıyor, annesi Lawanda onu; sancıları artınca hastaneye bile yetişemeden babasının yardımıyla merdiven altında dünyaya getiriyor. Fakir bir ailenin evladı olan Bobby'nin ailesinin tüm üyeleri uyuşturucu bağımlısı. Hatta Bobby Dixon da "Aile mesleği" dediği uyuşturucu satıcılığını bir dönem yapıyor, bu yüzden hapse bile düşüyor.

Kardeşi öldürüldü

Bobby 13 yaşındayken kardeşi Brian, sırtından vurularak ölüyor. Dixon o sırada uyuşturucudan uzak ama annesi bu yüzden hapiste. Cenaze töreninde kardeşinin tabutun içinde mavi bir beyzbol formasıyla; annesinin ise elleri kelepçeli bir halde olduğunu belirtiyor. Dixon, 18 yaşında Cook County Boot Camp'te mahkumken annesi, babası ve 3 kardeşinin de burada olduğunu belirtmekte fayda var...

Kimseye güvenemiyor

Hapishanelerden ayrıldıktan sonra ise yaşama mücadelesi vermeye başlıyor ABD'li... UPS kargoda çalışıyor, birkaç saatlik uykuyla Chicago'daki plajlarda görev alıyor. Ve hayatı bu noktada değişiyor. çalıştığı plajlardan birinin yöneticisi olan ve kendini gençlere adamış olan Bryan McKinny, Dixon'ı spora yönlendirmeye çalışıyor. McKinny o zamanki Dixon'ı ise şöyle tanımlıyor: "Disiplinden tamamen uzak ve yetişkinlere güvenmeyen biriydi..."

Kabarık sabıka kaydı

Mckinny zor da olsa Dixon'ın güvenini kazanıyor ve ikilinin basketbol çalışmaları başlıyor. 2002 yazında ise Dixon’un basketbol oynayabileceği bir kolej aranıyor... Ama birçok okul, böyle

'Sabıkalı ve kirli' geçmişe yatırım yapmak istemiyor. En sonunda bir cuma günü Kankakee Community College'de deneme idmanlarına çıkıyor. Aslında Bobby Dixon kötü bir performans sergiliyor. Fakat yine de burs kazanıyor, basketbol hayatı resmen başlıyor. O anı Dixon şöyle anlatıyor: "Bu benim hayatımda aradığım başlangıçtı..."

Sağlık mezunu

Kariyer basamaklarını birer birer çıkmaya başlayan Dixon, kendisinin de söylediği gibi sahada hep bir şeyler kanıtlamaya çalışırcasına ve büyük bir açlıkla ter döküyor. Troy Üniversitesi'nden sağlık bölümünü yüksek bir dereceyle tamamlıyor ama büyük hayaller peşinden koşmanın da yersiz olduğunu biliyor. Bunu bir röportajında "İyi istatistiklerim vardı ama 1.78 metre boyun NBA'de bir kadroda yer almak için yetersiz olduğunu biliyordum" şeklinde anlatıyor, rotayı Avrupa basketboluna çeviriyor.

Kendini gençlere adadı

İşte o uyuiturucu satıcısı çocuğun önceki gün Türkiye Basketbol Ligi'nde şampiyonluğa ve MVP oluşuna uzanan hikayesi böyle başlıyor. Dixon geleceğine de yatırım yapmayı ihmal etmiyor. Chicago'da umutsuz gençlere yardım sağlayan "Lionheart" (Aslan kalpli) vakfının da kurucusu. Ayrıca yaz aylarında gençler için basketbol kampları düzenliyor. Kendisinin "istediğimden çok daha hızlıydı" diye tanımladığı büyüme süreci sırasında belki de hiç yanında olamayan ailesine ev ve araba almayı da ihmal etmiyor. Şimdi iki kızı var. Birinin ismi Heaven (cennet), diğeri ise Angel (Melek). Karşıyaka'dan artan zamanlarını onlarla değerlendiriyor. Bu film senaryosu olabilecek yaşam öyküsü hakkında Dixon'ın kendi söylemleriyle yazımızı tamamlayalım: "Hadi ama... Birçok insan böyle zorluklardan ayağa kalkmayı başaramaz. Ben belki milyonda bir belki de milyarda birim..."