Azerbaycan-İran-İsrail üçgenindeki çatışma kimin işine yarayacak?

Azerbaycan'ın merkezinde bulunduğu jeopolitik konum son günlerde oldukça gergin. 27 Ocak günü Bakü saatiyle sabah 8.30 sıralarında Azerbaycan'ın Tahran'daki büyükelçiliğine terör saldırısı düzenlendi. Saldırgan, otomatik silahla güvenlik teşkilatı başkanı Orhan Asgarov'u öldürdü. Saldırıyı engellerken büyükelçiliğin iki çalışanı da yaralandı. Şehidin naaşı, yaralılar, diğer büyükelçilik çalışanları ve aile fertleri Bakü'ye getirildi. Azerbaycan'ın İran Büyükelçiliği'nin faaliyetleri tamamen askıya alındı. İran tarafı olayı 'iç mesele' olarak nitelendirse de Bakü buna katılmıyor ve saldırıyı net bir şekilde terör olarak nitelendirdi. Azerbaycan büyükelçiliğine yönelik terör saldırısının olduğu gün Azerbaycan'ın müttefiki İsrail'de bir sinagoga saldırısı düzenlendi ve 7 kişi hayatını kaybetti. Tel Aviv bunun terör olduğunu ve olaya sert tepki verileceğini açıklamıştı. Olaydan yaklaşık bir gün sonra İran'ın kuzeyindeki çok sayıda askeri üs ve işletmelere insansız hava aracı saldırıları düzenlendi ve patlamalar meydana geldi. Bazı uzmanlar bunun İsrail tarafından yapıldığını söylese de resmi bir bilgi yayınlanmadı. Özellikle İran tarafı, 'soruşturma yapılıyor' diyerek olayla ilgili sessiz kalıyor. Yaşananlardan bölgede durumun son derece kritik olduğu, savaş tehdidinin arttığı sonucu çıkıyor. Bölgede her an büyük çaplı bir savaşın patlak vermesi ihtimali gün geçtikçe artıyor. Çünkü gerilim, azalmak bilmedi. İvme ivme artıyor. Ama asıl araştırmamız gereken soru: bu gerilim kimin işine yarayacak? GZT Avrasya Editörü Nazgül Kenzhetay 10-10'un bu bölümünde bu sorunun cevabını araştırdı.