2022 biterken kafalar hala karışık ve gözler yine Fed’de olacak

Arşiv.
Arşiv.

Global piyasalar daha önce uzunca anlattığımız gibi önemli görünen ama aslında fiyatlara etki edecek güçte olmayan haber akışının asimetrik sürecinden ve irrasyonel durumdan kendisini korumaya çalışarak şimdilik ılımlı tonda da olsa beklediğimiz gibi mola sürecinde kalmaya devam ederek Aralık ayına giriş yapıyorlar.

Cüneyt Paksoy.
Cüneyt Paksoy.

Global piyasaların ılımlı olarak kabul gören Fed tutanakları sonrası beklentileri daha da arttı. Ama gözlemlediğimiz bir ayrıntı var. Dolar endeksi tarafında 105- 106 bandına tekrar gelinmesi ve ABD 10 yıllıkların 3.70 sınırına gelmesi piyasalarda şimdilik sınırlı pozitif etki yapıyor.

Tamam mola süreci devam ediyor ve piyasalar yaşananlar sonrası en azından mola tarafında kalmakta kararlı ama neden bunun fiyatlara yansıması şimdilik daha agresif düzeyde değil, bunu iyice sorgulamak ve anlamak gerekiyor. Yani böylesi bir gevşemede normalde daha güçlü bir parite, daha güçlü bir yen, daha güçlü ABD, Avrupa ve Asya borsaları görmemiz gerekirdi. Bunu şimdilik göremiyoruz. Belki Çin’de yeniden hızlı artan vakalar ve gelen yeni kapanmalar önümüzdeki dönem resesyon beklentileri ve diğer riskler bir yandan piyasaları kısa vadeli frenliyor olabilir ama rasyonel bir etki analizi için yine de süreci çok iyi kavramak gerekiyor.

Buna dair birçok öncül yorum yapılabilir. Piyasalar 14-15 Aralık Fed ve ECB’yi görerek yavaşlama konusunda daha fazla ikna olmak istiyor olabilir. Bu süreçte enerji biriktirerek daha pozitif sıçramalara dair pozisyon ayarı ve hazırlığı yapıyor olabilir ve-veya piyasanın bir tarafında kuşku ve korku hala geçerli kriter olabilir. Mola sürecinde olmak negatif bir kırılma olmamasının dışında devamlı pozitiflik anlamına da gelmediği için bu saydığımız ve bunlara ekleyebileceğimiz birçok senaryoyu piyasa kafasında tartıyor gözüküyor.

Neticede 2008-2014 arası işleyen ‘kötü veri - iyi piyasa’ ortamından farklı koşullarla aynı senaryoya oynama durumu var ve bizce bu piyasaları rahatsız ediyor. Neticede her şey normalleşene kadar bir bu beklenti modu bir can simidi olarak görülse de sonuçta olası resesyon süreçlerinin getireceği yeni bilinmezler ve özellikle finansal riskler piyasaları korkutuyor olabilir.

Aslında asıl ana trendin negatif olması ve sorunların devam ettiği bir ortamda sizlere açıkladığımız ‘kötü veri - iyi piyasa’ yaklaşımı ile bertaraf edilerek mola sürecine geçilmiş olmasının normal sonuçları bunlar bir bakıma.

Konuyu ve süreci biraz daha netleştirmek adına Fed’e dair yaklaşımları ve son gelinen durumu hatırlamakta ve kısaca olası senaryoları hatırlatmakta fayda görüyoruz. Fed için yaklaşımlar piyasada ikiye ayrılmış durumda. Bir yandan daha çok molayı isteyen ve sizlerle paylaştığımız gibi sene sonu hareketini destekleyen kurumların başını çektiği ve bazı bölgesel Fed başkanlarının da destek verdiği politika faizinin yüzde 5-5.50 bandına gelerek en geç Mayıs ayından itibaren durulması ve hatta yine bazı kurumlara göre 2023 yılı sonunda faiz indirimlerine başlanabileceğine dair oluşan algı.

Bu bağlamda En son Fed Başkan Yardımcısı Lael Brainard yaptığı açıklamada, merkez bankasının yakında faiz artırım hızını yavaşlatabileceğini söyledi. Brainard, “Yakında daha yavaş bir oran artışına geçmenin muhtemelen uygun olacağını düşünüyorum, Bu Fed’in faiz oranlarını artırmayı bırakacağı anlamına gelmiyor, ancak en azından merkez bankasının 1990’da para politikasını belirlemek için kısa vadeli oranları kullanmaya başlamasından bu yana benzeri görülmemiş bir model olan, art arda dört adet 0,75 puanlık artış gören bir hızdan çıkacak” diyerek bu sürece destek vermesi önemliydi..

Diğer tarafta ise şu ana kadar hep haklı çıkan ve görüşlerini arada devamlı paylaştığımız eski Hazine Bakanı Summers’ın başını çektiği grup ise enflasyon yavaşlamadan hatta hedef seviyelere yaklaşmadan durmanın risk olabileceğini belirtiyor. Summers en son enflasyon gerilemezse “

Yüzde 6’nın üzerine çıkılabilir” diyerek kesin görüşünü belirtmişti.

Beyaz Saray, eski Fed Başkanı ve yeni Hazine Bakanı Yellen ise tarafsız sahada durarak asıl topu Fed’e atıyorlar. ABD ara seçimlerinin yüksek enflasyona ve sorunlara rağmen demokratların istediğine yakın gerçekleşmesi bundan sonra Fed’e daha çok pas atan bir yönetim anlamına gelebilir haliyle.

Hatta toplantı bildiri metninde G-20’den de merkez bankalarına sürpriz şekilde destek açıklaması geldi. Küresel para politikalarına ilişkin kararların yer aldığı bildirgede, G20 merkez bankalarının amaçlarına uygun şekilde fiyat istikrarını sağlamada kararlılığa sahip olduğu ve enflasyon beklentileri üzerindeki fiyat baskılarını yakından izlediği bildirildi. Bildirgede, “Merkez bankaları parasal sıkılaştırmanın hızını, verilere dayalı ve açık şekilde, enflasyon beklentilerinin çıpalandığından emin olarak ayarlamayı sürdürecek” denildi.

Son noktada ise FED’in birinci ağzı Başkan Powell ise henüz şahinlikten tamamen çıkan hiçbir açıklamada bulunmadı. En son Kasım son toplantısında Fed’in taslak metni ile ters düşen konuşması sonrası piyasalarda anomali ve buna bağlı çok sert fiyat hareketleri görülmüştü. Ama sonuçta piyasa metni tercih etmiş ve Başkan Powell’ın söylemlerinden destek cümleleri cımbızlamıştı.

Grafikler ve yazının devamı Z Raporu 43. Sayısında