Dijital oyun gençleri cezbediyor

Arşiv.
Arşiv.

Dijital oyunlar çok önemli bir endüstri haline geldi. Üniversiteler, eğitimli çalışan açığı nedeniyle gençleri yükselen sektör olarak görülen dijital oyun pazarında kariyer yapmaya davet ediyor. Sektörün küresel pazardaki hacminin 200 milyar dolarlara ulaşması da gençleri etkiliyor. Sektör oyuncuları ise gençleri uzun vadeli düşünmeye çağırıyor. Çünkü oyun kodlamak diğer uygulamaları kodlamaktan farklı değil. Gençlerin tercih yaparken, moda bölümler değil uzun vadeli kariyer hedeflerini gözetmesi gerekiyor.

Güncel ekonomik gelişmeler gençlerin üniversite bölüm tercihlerini etkiliyor. Yükselen bir sektör olarak görülen dijital oyun sektörünün hacmi, küresel pazarda astronomik rakamlara ulaşmış durumda. Bu nedenle “dijital oyun tasarımı” son dönemlerin en popüler tercih alanı oldu. Dünyada ve Türkiye’de her geçen gün yükselen sektörlerden biri olan dijital oyun sektöründe 2017 yılı hacmi, 120 milyar doları aştı. Küresel oyun pazarının 2021’de 175 milyar doların üzerine çıkması, 2023’e kadar da 200 milyar doları bulması bekleniyor. Sektör araştırmalarından anlaşılıyor ki, 2021’de mobil oyun gelirleri pazarın yüzde 52’sini oluşturacak. Dünyada yılsonuna kadar dijital oyuncu sayısının 2,9 milyar olacağı tahmin ediliyor. Mobil de içinde olmak üzere sektörün devasa rakamlara ulaşan hacmi haliyle üniversitelere girecek gençlerin tercihlerine etki yapıyor

Pandemiyle birlikte oyunlara ilgi arttı

Türkiye’de üretilen oyunların yaklaşık yüzde 90’ı da küresel oyun pazarına ulaşıyor.
Türkiye’de üretilen oyunların yaklaşık yüzde 90’ı da küresel oyun pazarına ulaşıyor.

Küresel salgınla birlikte alınan önlemler gereği sokağa çıkma kısıtlamaları ve sosyal aktivitelere gelen sınırlamalar nedeniyle kişiler daha çok evde vakit geçirdi. Bu durum dijital oyun sektörüne olumlu yansıdı. Oyun geliştirici şirketler oyun yatırımlarını arttırırken, abone sayılarında da artış yaşadıklarını açıkladı. AdColony’nin Türkiye’nin mobil oyuncuları hakkındaki araştırmasına göre, Türk yetişkinlerin yüzde 79’u mobil oyun oynuyor. Bu gelişmeler, sektörlere yön veren karar alıcıların da dikkatini çekiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Mart ayında yaptığı açıklamada, uluslararası bir teknoloji şirketi ile nitelikli oyun geliştiricileri yetiştirecek bir “Gaming Academy” kurulacağını söyledi. Sektörün 2020 yılı itibarıyla Türkiye’deki gelirinin 880 milyon dolar olduğunun altını çizen Bakan Varank, Türkiye’nin küresel oyun pazarında 18’nci, Ortadoğu-Afrika pazarında da yaklaşık yüzde 5’lik bir pay ile lider konumda olduğunun altını çiziyor. Türkiye’de üretilen oyunların yaklaşık yüzde 90’ı da küresel oyun pazarına ulaşıyor.

‘Dijital oyun’ için okuyorlar

Dijital oyun sektörünün giderek büyüdüğüne dikkat çeken İstinye Üniversitesi (İSÜ) Dijital Oyun Tasarımı Bölümü Öğretim Görevlisi Nevin Eryılmaz, “Oyun ekosistemi her geçen gün büyüyor ve gelişiyor. Dünya ile rekabet eder konumdayız. Pandemiyle birlikte oyunlara ilgi arttı. Artan ilgiyle birlikte oyun sektörü yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Son beş yıl içinde global şirketlerden Türk oyun sektörüne 2,4 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirildi. Bu alanda yeni girişimlerin ve yatırımların giderek artacağını düşünüyorum” diyor. Gençlerin Dijital Oyun Tasarımı Bölümü’ne ilgi duyduğunu belirten Eryılmaz, “Öğrenciler burada, yalnızca eğlence pazarı için değil, sağlık, eğitim, inşaat, pazarlama, sanal gerçeklik ve diğer sektörlerdeki ciddi oyun uygulamaları için de oyun tasarlamayı ve geliştirmeyi öğreniyorlar” diye konuşuyor. İstinye Üniversitesi artan ilgiyi dikkate alarak yakında Dijital Oyun Geliştirme ve Animasyon Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi kurmaya hazırlanıyor.

Eğitimli çalışan açığı giderek artıyor

Akıllı telefon kullanımının özellikle mobildeki oyun dünyasının iştahını artırdığını söyleyen Dijital İletişim Uzmanı ve Mezo Dijital Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nabat Garakhanova da sektörün büyüdüğüne dikkat çekiyor. Dr. Garakhanova, “Mobil oyunlar küçük stüdyolara, hatta bireysel oyun yapımcılarına büyük kapılar açtılar. Bu sektör o kadar büyüdü ki milyarlarca dolarlık hacimlere ulaştı. Kimi yerde sinema sektörü ile yarışan oyunlar yapıldı. Kazançları da o kadar büyüdü. Yurt içi ve yurt dışı sektördeki eğitimli çalışan açığı giderek büyümekte” diyor. Ülke ekonomisine ciddi miktarda döviz girişi sağlayan sektörün makro ekonomiye fayda sağladığının altını çizen Dr, Garakhanova “Ülkemizde genç nüfusun fazla olması eğitim ile bu işleri ülkemizde de yapabileceğimiz anlamına geliyor” diye belirtiyor.

Oyun kodlamak diğer uygulamaları kodlamaktan farklı değil

Ses, video ve veri iletişim alanlarında çözümler sunan şirketlerden Telista Bilişim ve İletişim Teknolojileri Genel Müdürü Yetkin Polat da dijital oyun tasarımı eğitimi için üniversite eğitimine gerek olmadığı görüşünde. Sükseli kurum adlarına ve güncel yönlendirmelere kapılmadan gençlerin daha aklıselim meslek tercihinde bulunmaları gerektiğine vurgu yapan Yetkin Polat, “Kuşkusuz dijital oyunlar çok önemli bir endüstri haline geldi ve çok önemli gelir olanakları sunuyor. Ancak sunumlarda kulağa hoş geleceğini tahmin ettiğim hedeflerin tutmayacağını öngörüyorum. Oyun kodlamak diğer uygulamaları kodlamaktan pek farklı değil. Sadece oyun kodlayabilen bir programcı olmak için üniversiteye gitmeye gerek yok. Kendi başına kodlama öğrenen bir lise öğrencisi, sadece ücretsiz YouTube videoları izleyerek, en fazla birkaç ay içinde gelişmiş bir oyun geliştirme motorunu kullanabilir hale gelir. Oyun geliştirme motorlarının kesin kuralları vardır. Hayal ettiğiniz oyunun tam karşılığını da alamayabilirsiniz” diye uyarıyor.

‘Değişim ve dönüşümün hızı göz açıp kapayıncaya kadar’

Geçmişte uzun yıllar süren teknolojik değişim ve dönüşümün artık neredeyse göz açıp kapatıncaya kadar yaşandığını söyleyen Dijital içerik platformu Accessland’in kurucusu Nihal Temur, “Önümüzdeki 10 sene içerisinde temel ve fiziki becerilere olan ihtiyaç düşüş gösterecekken yüksek bilişsel, sosyal ve teknolojik becerilere olan talep artacak. Türkiye’de 2030 senesine kadar 3,1 milyon kişi için yeni iş, toplamda da 36,4 milyon kişilik çalışma gücüne ihtiyaç duyulacak” diye hatırlatma yapıyor. Son 10 yılda onlarca yeni iş kolunun ortaya çıktığını, 2030’da kimsenin aklına gelmeyecek 1,8 milyon kişilik yeni iş potansiyelleri ortaya çıkacağını ifade eden Nihal Temur “IOT uzmanı, robot koordinasyon uzmanı, akıllı şehir uzmanı, e-spor koçu ve sayabileceğimiz daha onlarca yeni iş hayatımıza girdi” diye belirtiyor. Ancak bunların yarınlara kalacak meslekler olup olmadığı da hâlâ tartışmalı. Haliyle, bugün heyecan veren moda meslek dijital oyun tasarımın yarın da ihtiyaç olup olmayacağını tercih kıskacındaki gençlerin görebilmesi büyük önem kazanıyor.