Karabağ konusunda karışık gelişmeler

Robert M. Cutler.
Robert M. Cutler.

Son haftalarda yaşanan olaylar, Rusya’nın Karabağ sorununu yeniden ateşlemek için harekete geçtiği izlenimini yaratıyor. Rus “barış gücü” askerlerinin, Azerbaycan güçlerinin 10 Kasım 2020’de Moskova’da imzalanan ateşkes anlaşmasından önce bulunduğu Azerbaycan topraklarına yerleştirilmesi konusunda Azerbaycan’ın rızasını almayı başaran Rusya, Güney Kafkasya’daki askeri varlığını artırmak için harekete geçti.

11 Ağustos’ta Ermeni savunma bakanının Moskova’yı ziyareti sırasında, Rus mevkidaşı Rusya’nın Ermenistan’ın silahlı kuvvetlerini yeniden donatmaya ve modernize etmeye hazır olduğunu duyurarak Ermenistan’ın “Rusya’nın müttefiki ve Kafkas bölgesindeki kilit ortağı” olduğunu ifade etti.

Aynı zamanda Rusya; Ermeni, Azeri ve Rus liderlerin 10 Kasım 2020’de imzaladığı, “Kasım anlaşması” olarak da bilinen üçlü ateşkes anlaşmasına uygun olarak, Ermeni silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan topraklarından çekilmesini sağlamakta şimdiye kadar başarısız oldu. Nitekim Ermenistan, bunu yapmak yerine, Azerbaycan tarafına askeri saldırı düzenlemek için Karabağ bölgesine daha fazla silahlı kuvvet sevk etti.

Rusya, Azerbaycan’ın çekilmenin sağlanmasına yönelik resmi talebi karşısında, Azerbaycan’ı ateşkesi ihlal etmekle ve Karabağ’daki Ermeni silahlı kuvvetlerine yönelik saldırı düzenlemekle suçladı. Bakü de, Ermeni halkının İkinci Karabağ Savaşı öncesinde askerileştirilmesine paralellik göstermesi nedeniyle, Ermenistan’ın genç kadınlar da dahil olmak üzere yedek askerler için üç aylık eğitim tatbikatları düzenlemeye yönelik planlarından rahatsız. Nitekim, Ağustos 2020’de Ermenistan savunma bakanlığı, ulusal hükümet altında değil, yerel yönetimler altında örgütlenecek 100 bin kişilik bir halk milis gücü yaratmaya çalışmıştı.

Bununla birlikte, ikili çatışma meselelerini yapıcı bir şekilde çözmek için şimdi geçmiştekinden daha çok şans var. Temmuz ayındaki sınır çatışmalarının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, sınır anlaşmazlıklarının “kapsamlı bir şekilde çözülmesini” talep eden bir bildiri yayınladı. Şu anda ihtiyaç duyulan şey, daha fazla ikili güven artırıcı ve gerçek barış inşa edici önlemlerdir. İki tarafın yakında ortak sınırlarının belirlenmesi ve çizilmesi konusunda müzakerelere başlaması bekleniyor.

Ermenistan dış işleri bakanının birkaç hafta önce istifa etmesinden sonra yeni dış işleri bakanının göreve başlamasıyla birlikte, Başbakan Nikol Paşinyan, bu yıl 11 Ocak’ta düzenlenen zirvede kurulan ve ardından Ermenistan tarafından askıya alınan, Rusya’nın da aralarında bulunduğu üçlü çalışma grubunun yeniden çalışmaya başlayacağını duyurdu. Çalışmalar kapsamında bölgedeki demiryolu ve otoyol projeleri için eylem planları oluşturulması bekleniyor.

Öte yandan, Ermenistan’ın Rusya’nın bölgedeki ileri karakolu olması ve Azerbaycan’a baskı yapmak, Türkiye’yi kuşatmak ve Rusya’nın İran sınırına erişimini sağlamak noktasında bir araç olması konusundaki jeopolitik sorun devam ediyor. Rusya bu unsurları hayati çıkarları arasında gördüğü için değiştirmeyi reddediyor. Bu nedenlerle Rusya, Ermenistan’ı sözde “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” kurgusunu tasarlamaktan vazgeçirmiyor. Paşinyan tarafından açıklanan, 2021- 2026 yıllarını kapsayacak yeni beş yıllık plan bile, son savaştan sonra daraltılan bu bölgeyi sanki Ermenistan’ın ana toprağına bir şekilde bağlı bağımsız bir alanmış gibi sunuyor. Azerbaycan ile diğer ulaşım bağlantılarının açılmasında ısrar ederken, Zengezur Koridoru’nun açılmasına hala direniyor.