Madalyonun iki yüzü: G7 ülkeleri / OPEC+

OPEC+ günlük petrol üretimi: 44. 1 milyon varil (Ağustos 2022) Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı
OPEC+ günlük petrol üretimi: 44. 1 milyon varil (Ağustos 2022) Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı

G7 ülkeleri, Rusya’nın savaş kasasına fon akışını engellemek amacıyla petrole fiyat sınırı koyma kararı aldı. Ancak petrol tedarikçileri bu karardan hoşlanmadı ve OPEC+ günlük üretimini 100 bin varil düşüreceğini açıkladı. Açıklamanın ardından Brent petrol fiyatı yüzde 4 artarak varil başına 96,4 dolara yükseldi. Acaba G-7’nin tavan fiyat uygulaması suya mı düştü?

G-7 ülkeleri enerji kesintileriyle ve bununla birlikte artan fiyatlarla mücadele ediyor. Ağustos ayında Rusya’nın Kuzey Akım 1 hattındaki 3 günlük enerji kesintisi ise bu mücadeleyi çetinleştiriyor. Yüksek enflasyon düşük büyüme sarmalından kurtulmak isteyen G-7 ülkeleri, bu kesinti haberiyle acil olarak toplandı. Böylece ekonomileri üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmek ve Putin’in petrol rantını düşürmek amacıyla Rus petrolüne tavan fiyat sınırı koyma kararı aldı. Ayrıca karara göre tavan fiyat uygulaması sadece G-7’yi değil, üçüncü ülkeleri de kapsıyor. Bu da G-7 ve AB ülkelerindeki şirketlerden nakliye hizmetleri ve sigorta teminatı arayan ithalatçıların, Rus petrolünü taşımak için bir fiyat sınırı uygulaması gerektiği anlamına geliyor. Sınırın ham petrol için 5 Aralık’ta ve dizel gibi rafine ürünler için 5 Şubat’ta getirilmesi bekleniyor. Tavan fiyat sınırının seviyesi ise hala tartışılıyor. Sınır hakkında tahminler sunan dünya ekonomistleri, 24 Şubat öncesindeki varil başına 40-60 dolar seviyelerinin bile gündeme gelebileceğini düşünüyor.

G-7 planı başarılı olacak mı?

Rusya günlük petrol üretimi: 9.8 milyon varil. (Ağustos 2022) Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı
Rusya günlük petrol üretimi: 9.8 milyon varil. (Ağustos 2022) Kaynak: Uluslararası Enerji Ajansı

Dünya ekonomisinin en büyüklerini içeren G-7, bu uygulama ile Rusya’nın finansmanını kısmayı amaçlasa da başarılı olabileceği tartışılıyor. Çünkü Batı ülkeleri savaştan beri birçok yaptırım açıklamasına rağmen, petrol fiyatlarındaki artış ile Rusya’nın gelirlerinde bir düşüş yaşanmadı. Hatta aralarında Hindistan ve Çin’in bulunduğu birçok ülke Rus petrol alımlarını önemli ölçüde arttırdı. Çünkü bu ülkeler Rus petrolünü varil başına 30 dolara kadar benzeri görülmemiş bir indirimle satın alıyor. Rusya ise hala petrolden günde 600 milyon dolardan fazla kazanıyor. Uluslararası Enerji Ajansı(IEA)’nın 2022 Eylül ayı Petrol Piyasası raporuna göre ise Rusya günlük 9,8 milyon varil petrol üretiyor. Ağustos ayında gerçekleştirdiği tahmini petrol ihracatı ise 17,7 milyar dolar oluyor.

Fiyatların düşmesi için üçüncü ülkelerinde kartele katılması gerekiyor

Tavan fiyat uygulaması sadece G-7’yi değil, üçüncü ülkeleri de kapsıyor.
Tavan fiyat uygulaması sadece G-7’yi değil, üçüncü ülkeleri de kapsıyor.

Rusya’nın gelirini tam kesemeyeceğini anlayan G-7 ülkeleri, Rus petrolünü taşıyacak gemilere sigorta hizmetinin verilmesini de engellemeyi hedefliyor. Böylelikle Rus petrolünün üçüncü ülkelere de taşınması keserek, gelirlerini ve dolaylı yoldan petrol fiyatlarını düşürmeyi planlıyor. Bunun da tüm Batı ülkelerinin tavan fiyat uygulamasına katılmasıyla mümkün olacağı düşünüyorlar. Çünkü deniz petrol taşımacılığının yüzde 95’i İngiltere merkezli Uluslararası Koruma ve Tazminat Kulüpleri Grubu(IGPIC) tarafından sigortalanıyor. Yine de bu yaptırımın başarısından şüphe ediliyor, çünkü Hindistan veya Çin gibi bazı üçüncü ülkeler sigorta sözleşmelerini kendileri sağlamayı düşünüyor. Bunlar Batı statüsüne sahip olmadığı için transit geçişlerde önemli limanlar ve kanallardan geçememe riskini barındırıyor. Ancak eğer ki tedarikçiler için Rus petrolü daha ucuz hale gelirse, petrol elde etmek isteyen ülkeler bu riske katlanacak gibi görünüyor. Hatta mükemmel ulaşım yaptırımları uygulansa bile tavan fiyat planını uygulamak yine de zor görünüyor.

AB ülkeleri karteli değil ülke menfaatini düşünecek

Aralarında Hindistan ve Çin’in bulunduğu birçok ülke Rus petrol alımlarını önemli ölçüde arttırdı.
Aralarında Hindistan ve Çin’in bulunduğu birçok ülke Rus petrol alımlarını önemli ölçüde arttırdı.

1990’larda Irak petrolüne uygulanan benzer bir plan da bunun örneği oluyor. O dönemde tavan fiyatta anlaşan ülkeler, arz sıkıntısı yaşadığı için yan ödeme yoluyla anlaşmayı ihlal etti. Bu da gözle görülmeyecek bir etkinin fiyatları yüksek tutmasını sağladı. Örneğin G-7 ülkelerinden biri, Rusya’dan silah ithal ettiği için normalden daha yüksek bir fiyat ödese, kim bunun yan ödeme olduğunu kanıtlayabilir? Tam da bu noktada sorunlar çıkacağına değinen Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın,

AB ülkeleri beraber hareket etmek istese de birçok ülke kendi menfaatini dikkate alarak hareket edecek
Prof. Dr. Şenay Yalçın
Prof. Dr. Şenay Yalçın

diyor. Basına sızan haberlerin de bu yönde olduğunu belirten Yalçın, İtalya, İspanya, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’nın Rusya’dan gizli alımlar yaptığını vurguluyor. Yalçın, bu ülkelerin menfaatleri için yaptırımları delerek önümüzdeki kışa hazırlandıklarını ifade ediyor. Bu durum da kartelin inandırıcılığını sarsıyor. Yalçın, kartel uygulansa da Rusya’nın bundan zararlı çıkmayacağına da değiniyor. Çünkü

Rusya ticaret yaptığı birkaç ülkede ödemeler için farklı uygulamalar devreye soktu ve sokmaya da devam ediyor. Ülkenin başka bir yöntemi de kullandığına değinen Yalçın; ‘‘Rusya kendi ihtiyacı olan ürünlerde takas yöntemi kullanıyor’’ diyor. Bu yönteme tarihten bir örnek veren Yalçın, geçmişte İran’a uygulanan petrol yaptırımını ileri sürüyor. İran yaptırımında uluslararası bankacılık sistemlerinin devre dışı olduğunu söyleyen Yalçın, Sri Lanka, Moğolistan, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerin takas mekanizmasını devreye soktuğunu belirtiyor. Böylece günümüzde takas yoluyla ülkelere ucuz petrol verecek Rusya’nın, ithal ettiği ürünleri de ucuza alacağı bir sistem oluşuyor. Kısacası yaptırımlar Rusya’nın gelirlerinde beklenen etkiyi yaratmayacak gibi görünüyor.

Tavan fiyat uygulaması resesyon riski barındırıyor

Oğuzhan Akyener.
Oğuzhan Akyener.

G-7’nin bu kararından tek hoşnut görünmeyen Rusya olmuyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü de tavan fiyat uygulamalarından hoşlanmıyor. Çünkü petrol fiyatlarının düşmesiyle sonuçlanan bu uygulamalar OPEC+’ın da gelirlerinin düşeceği anlamına geliyor. Eylül’de alınan G-7 kararının ardından, OPEC ve bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ petrol arzını kısacağını bildirdi. Ekim ayında üretimlerinin günlük 100 bin varil düşeceğini açıkladılar. Bu miktar ise aylık küresel talebin yalnızca yüzde 1’ini karşılıyor. Kısılan petrol arzı, tavan fiyatı kartelinin bir riski olarak nitelendiriliyor. Kartelin bir başka riskine değinen Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, kısılan arza fiyat artışlarının da eşlik edeceğini belirtiyor. Akyener, sadece G-7 ülkeleri değil, tüm AB ülkeleri tavan fiyatı uygulasa dahi bu uygulamanın hem arz hem de fiyat için bir risk oluşturduğunu vurguluyor. Bunu bir örnekle açıklayan Akyener, şu an 93 dolar Brent petrol fiyatını tüm AB ülkelerinin eksi 10 dolar şeklinde belirleyeceğini varsayıyor. Akyener, karar sonunda Rusya’nın petrol arzını keseceğine ve OPEC+’ın da piyasa üretimini daha fazla kısacağını öngörüyor. Bu uygulamanın daha kötü sonuçlanacağını ifade eden Akyener: ‘‘Brent petrol fiyatı varil başına 150-200 dolarları görebilir’’ diyor. Böylelikle Akyener’e göre bu uygulama sonucunda fiyatları düşürmek isteyen G-7 ülkeleri, resesyonu daha da şiddetlendirecek.