Milli gelir 4,5 kat büyüdü

Arşiv.
Arşiv.

Bir ülkenin ekonomik açıdan gelişme hızını en iyi gösteren verilerin başında büyüme verisi geliyor.

  • Türkiye’nin 2002 öncesi verilerine bakıldığında siyasi istikrarsızlıklar ve gerilimler nedeniyle sürekli potansiyelinin altında bir büyüme grafiği sergiledi. Türkiye’nin GSYH’si 2003-2007 arası dönemde yüzde 6,9 büyüdü. 2004-2006 arası 3 yıllık dönemdeki ortalama yıllık büyüme hızı yüzde 8,2 gibi oldukça yüksek bir büyüme hızı oldu.

Bu dönemde elde edilen yüksek büyüme performansında AB tanımlı brüt kamu borç yükünün AB ortalamasının altına düşmesi, net kamu borç stokunun da hem milli gelire oran olarak hem de mutlak değer olarak azalmış olması etkili oldu. Zira kamunun üzerindeki borç yükü azaldıkça yatırımlar ve sermaye birikimi de arttı. Kamunun borç yükünün azalması özel sektörün de önünü daha net görmesini sağladı ve yatırım iştahını da artırdı.

2008-2009 dönemi ise ABD merkezli Mortgage krizinin etkisiyle sınırlı da olsa yavaşlamaya girildi. 2008’i yüzde 0,8 büyüme ile kapatan Türkiye ekonomisi 2009’u ise yüzde 4,7’lik bir daralmayla kapattı. Ancak bu daralma oranı pek çok gelişmekte olan ekonomiye göre daha düşük bir daralma oranıydı. Bu dönemde pek çok gelişmekte olan ekonomi Türkiye’den çok daha yüksek bir daralma yaşadı. Ardından gelen yıllarda ise Türkiye yine yüksek büyüme oranlarına ulaştı. 2010’da yüzde 8,4, 2011’de yüzde 11,2 ile yüksek büyüme oranlarına sahne oldu. Ardından hızlı büyüme yerini biraz daha ılımlı bir büyümeye bıraktı. 2012-2015 arası yıllık büyüme oranı yüzde 3,3 olarak gerçekleşti.

Türkiye'nin GSYH gelişimi.
Türkiye'nin GSYH gelişimi.

Bu dönemi anlatırken 2013’te yaşanan gezi olayları ve 17-25 Aralık operasyonunu da atlamamak gerekir. Ekonomi en önemli sınavlarından birini bu dönemde verdi. Ekonomide atılan reformların etkisi bu dönemde kendini gösterdi. 2013’te ekonomi tüm bu saldırılara rağmen yüzde 8,5 oranında büyüdü. 2014’te ise yüzde 4,9 oranında büyüme gösterdi. Bir sonraki saldırı ise 15 Temmuz 2016’da yaşandı o dönemde ise Türkiye ekonomisi yüzde 3,3 büyümeyle yılı tamamladı. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Türkiye bu kez kur saldırısıyla karşı karşıya kaldı.

15 Temmuz hain darbe girişimi.
15 Temmuz hain darbe girişimi.
  • Uluslararası yatırım şirketleri ve derecelendirme şirketlerinin sürekli Türkiye’ye yönelik olumsuz yorum ve açıklamaları kur şokuna neden olmuş ve yabancı bankalar eliyle de kur saldırısı birebir yönetilmişti.

Bu saldırıya rağmen Türkiye 2018’i yüzde 3 büyümeyle kapattı. Ancak yapılan saldırılar 2019’da etkisini daha fazla göstermiş, büyüme yüzde 0,9’a gerileyerek sert bir yavaşlama göstermişti. Bu oran Türkiye ekonomisinin potansiyelinin altında bir oran olmasına rağmen ağır bir saldırı karşısında dahi ekonominin yılı daralmadan kapatması Türkiye ekonomisinin saldırılara ve şoklara ne derece dirençli olduğunu gösterdi. Türkiye tüm bu saldırıların ekonomideki izlerini silmeye çalışırken bu kez de pandemiyle karşı karşıya kalındı. Tüm dünya tam kapanmaya giderken Türkiye sınırlı karantina yöntemini seçerek hem üretimini devam ettirdi hem de pandemiyi kontrol altına aldı. Böylece dünya ekonomilerinin tarihi daralma gösterdiği 2020 yılında Türkiye ekonomisi yılı yüzde 1,9 büyümeyle kapattı. 2021 yılında ise yüzde 11,4 ile son 20 yılın en yüksek büyüme oranına imza atan Türkiye, 2022 yılını ise yüzde 5,6 büyümeyle kapatarak yine dünyada pozitif ayrıştı.

Bu büyüme hızıyla 2002 yılında 201 milyar 750 milyon dolar olan Türkiye’nin GSYH’si 2022 yılı itibarıyla 905 milyar 501 milyon dolara yükseldi. Türkiye son 21 yılda gerçekleştirdiği büyüme performansıyla gelişmekte olan ekonomiler içerisinde konumunu yükseltti. Türkiye böylece kişi başına düşen milli gelir açısından alt orta gelir sınırından önce üst orta gelirli ekonomiler grubuna, sonra da yüksek gelirli ekonomiler sınırına yükseldi.