Panel krizi çip krizinin önüne geçti

ASUS Türkiye Ülke Müdürü Özge Kılıç Güler.
ASUS Türkiye Ülke Müdürü Özge Kılıç Güler.

Evden çalışma ve uzaktan eğitim tüm dünyada on yıllar sürebilecek dijital dönüşümü birkaç haftaya sığdırdı. Eğitim ve çalışma hayatı için bilgisayara olan talepler rekor kırdı.

ASUS Türkiye Ülke Müdürü Özge Kılıç Güler, pandeminin beklenenden çok daha olumlu geçtiğini, çip krizinden hiç etkilenmediklerini ve enerji krizinin de üretimi hiç aksatmadığını söylüyor. Özellikle pandeminin sektörel olarak uzun zamandır herkesin beklediği bir dönem olduğuna vurgu yapan Güler, “2021 yılını yüzde 19 pazar payı ile tamamlarken, 2022 yılında yüzde 24 pazar payı ile birinci sıradayız” diyor. Özellikle pandemi döneminde Türkiye’ye yeteri kadar bilgisayar gelseydi, pazarın 1.6 milyon adet değil, 3.5 milyon adetleri görebileceğinden bahseden Güler, panel krizinin, pandeminin ve çip krizinin önüne geçtiğini de vurguluyor. Bir tabletin maliyetinin yüzde 80’inin panelden geldiğini ve ellerinde çip olup da panelin olmadığı çok dönem yaşadıklarını aktaran Güler, bu yüzden bilgisayar üreticileri için çip krizinin ikinci sırada kaldığını ekliyor.

2022 yılının ilk üç çeyreğini nasıl değerlendirirsiniz?

2021 yılını yüzde 19 pazar payı ile tamamlarken, 2022 yılında yüzde 24 pazar payı ile birinci sıradayız. 2022 yılına girdiğimizde birinci olmamız çok önemliydi. Çünkü pandemi döneminde markaların pazar paylarını o ülkeye getirdikleri ürün adetleri yönetti. Sektör olarak pandemide satış gibi bir sorunumuz olmadı çünkü pazar iki üç katına çıkacak hale geldi. Türkiye’ye daha fazla ürün yükleyen pazar liderliğini aldı. Pandemi döneminde sağladığımız ürüne göre ikinci sıradaydık. Benim için pandemi etkisi ise 18 Aralık 2021’de bitti. Kurda ciddi anlamda iniş çıkış yaşandığı dönemde her şey değişti. O tarihte düğmeye bastık ve 2022’nin başından itibaren tüketici ürünleri notebook pazarında pazar lideri olmaya devam ediyoruz.

Pandemi de yeteri kadar ürün gelseydi pazar daha da büyürdü

"Özellikle pandemi döneminde Türkiye’ye yeteri kadar bilgisayar gelseydi, pazar 1.6 milyon adet değil, 3.5 milyon adetlere ulaşabilirdi."
"Özellikle pandemi döneminde Türkiye’ye yeteri kadar bilgisayar gelseydi, pazar 1.6 milyon adet değil, 3.5 milyon adetlere ulaşabilirdi."

Pandemi döneminde elde edilen rakamlar nasıldı?

Pandemi dönemi ile beraber gelen tüketicinin malla buluşması için efor sarf etmesi, pazarın artması bizim çok uzun yıllardır beklediğimiz bir gelişmeydi. 2020 yılında pandemi ile birlikte pazar 1.5 milyona, 2021’de ise 1.6 milyona çıktı.

  • Pandemi bilgisayar sektörü ve sektör çalışanlarının uzun süre beklediği bir gelişimeydi. Ancak kötü olan; tüm dünyanın yüzde 95 bilgisayar üretimine sahip olan Çin’in pandeminin çıkış noktası olmasıydı.

Dolayısıyla pandeminin oradan çıkması ve üretimi bu kadar etkilemesi kimsenin beklediği bir durum değildi. Bütün ülkelere talep edilen kadar arz gitmedi. O dönemde Türkiye’ye yeteri kadar bilgisayar gelseydi pazar 1.6 milyon değil, 3.5 milyonları görürdü. O yüzden hepimizin beklediği bir dönemde ancak üretimden dolayı herkes getirebildiği kadar kazandı.

Tüm dünyayı etkisi altına alan çip krizinden ne kadar etkilendiniz? Biz çip krizinden etkilenmedik. Çünkü çip krizi, 1-2 dolara çip kullanan cihazlar için geçerliydi. Arabalarda kullanılan çipler ortalama 2-3 dolarlık çipler. Bizim kullandığımız çipler ise bu çiplerin 10-15 katı değerindeki çipler. Bu tarz krizlerin olduğu dönemlerde firmalar genelde premium ürünlerini üretmeye devam eder, giriş seviyesi ürünlere efor sarf etmezler. O yüzden bizim kullandığımız çipler, firmaların üretmekten hoşlandığı çipler oldu. Ancak bizde o dönem panel krizi vardı. Çip bulabiliyorduk ama panel bulamıyorduk. Panel, bilgisayarlar, monitörler ve tabletler için ana değişkenlerden biridir. Bir tabletin maliyetinin yüzde 80’i panelden gelir ve panel yoksa tablet olmaz. Elimizde çip olup panel bulamadığımız çok dönem yaşadık. Dolayısıyla bilgisayar üreticileri için çip krizi ikinci sırada kaldı.

Enerji krizi, sizi ve üretim oranlarınızı etkiledi mi?

ASUS’un fabrikalarının olduğu şehirlerde sadece belli saatlerde elektrik ya da belli kapasiteye kadar izinler verildi. Ancak ürün tedarik noktasında beklediğimden daha az etkilendik. Ürünlerin fabrikadan çıkma sürelerinde çok fazla gecikmeler yaşamadık hatta fabrikalardan zamanında ürün aldığımızı söyleyebilirim. Ancak çoğu zaman gemilerde yer bulamadığımız için ürün getiremediğimiz de oldu. Sadece üretimin geri gelmesi süreci kurtarmıyor, lojistikte yaşanan sıkıntılar da çok etkili. Bu dönemde aksaklıklar yaşanmaya devam edecektir ama şu an mal sağlamakta bir problem yaşamıyoruz.

Bilgisayar satışlarında dünyada öncü durumdayız

Türkiye’deki bilgisayar satış oranları nedir?

Hane halkı bilgisayar sahipliği oranı çok düşük. Hala insanların bilgisayar almaya ihtiyaçları var ancak güçleri yetmediği için şu an bilgisayar alamıyorlar. Tüm pazar satışlarında haftalık 8-10 bin adetleri görüyorduk, şu anda ise bu rakam 18 binlere vardı. Gerçekte olması gereken ise 25-30 bin adet. Diğer ülkelere göre bu oran ciddi anlamda yüksek.

Ar-Ge çalışmalarına ne kadarlık bir iş gücü ayırıyorsunuz?

Dünya çapında yaklaşık 15-16 bin çalışanımız var ve bunun 6 bini Ar- Ge çalışmalarında yer alıyor. Ar-Ge çalışmalarına çok önem veriyoruz. Çünkü şirketi kuran kişiler mühendis ve bu kişiler halen şirketi yönetmeye devam ediyor. Onlar için teknolojide lider olmak ve en iyi ürünü üretmek bir ayrıcalık. Bu konuda büyük bir efor sarf ediyorlar ve bütün şirketi de buna göre dizayn ediyorlar.

2025’te satış hedefi 3 milyon adet

2025 yılı hedef ve beklentileriniz neler?

Bize göre önümüzdeki dönemde pazarda bir düşüş olacak. Dalgalanma döneminde kimsenin sektörü ya da ticareti geliştirici aksiyonlar alabileceğini düşünmüyorum. Bu konuda araştırma yapan firmaların da beklentisi 2023’ün 2022’ye göre (+-) yüzde 5 seviyelerinde bir değişiklik yaşayacağı yönünde. Biz 2023 planımızı 2022’ye oranla daha yüksek rakamlarda tuttuk. 2022’ye göre daha fazla pazar payı alıp, küçülen pazarda büyümek adına bir plan yaptık. Dolayısıyla pazar beklediğimizden fazla olsa da biz iyi bir adet sayısı ve iyi bir pazar payı ile yolumuza devam ediyor olacağız. Bu durum büyük ihtimalle yine 1’incilikle sonuçlanacaktır. Türkiye çok büyük potansiyeli olan bir ülke. Eğer Türkiye ekonomik anlamda seçimi atlatır ve yukarı doğru bir büyüme ile hareket ederse, şu an yılda 1.5 milyon olan notebook satış rakamlarında 2024’te 2 milyonu test eder, 2025’te de 2.5-3 milyonlara ulaşırız. Ama burada tüketicinin güveni, ekonomiye bakışı ve ne kadar stabil olduğu da çok önemli.