Piyasaların normalleşmesi yine Fed’e kalmış görünüyor

Fed.
Fed.

Son dönemde yazılarımızda kullandığımız başlıklar bir sonraki ay yazacaklarımız içinde referans teşkil ediyor. Geçen ayın başlığını ‘Kusursuz fırtınayı yaşamamak için artık mola gerekiyor’ diyerek belirlemiştik. Bunun sebeplerini de takip ettiğimiz önemli başlıklara ve yine takip ettiğimiz majör grafiklerde gelinen kritik seviyelere dayanarak detaylıca anlatmıştık. Nitekim ekim ayı biterken özellikle majör grafiklerde o beklenilen mola çabasının işaretlerini gözlemliyoruz. Bu mola sürecinin dayandığı temel argüman Fed’in önümüzdeki bir iki toplantıda politika faizinde 4.50-5.00’lere yaklaştıktan veya faizi bu banda getirdikten sonra vites küçültmesi yada durması ihtimaline dayanıyor.

Cüneyt Paksoy
Cüneyt Paksoy

Henüz Fed’den böylesi bir söylem gelmemesine rağmen piyasalar aynı Eylül toplantısı öncesi sarıldıkları bu ihtimali bir kez daha fiyatlamaya başlamış görünüyor. Burada bizce çok temel bir ironi söz konusu. Sebebi de yeniden 2008 sonrası piyasaların Fed üzerinden sıkça kullandığı ‘kötü veri-iyi piyasa’ denklemi içinde resesyon endişeleri içinde bekleyişe geçmesi ya da vitesi küçültmesi. Yani enflasyon dışında daha önemli problemler oluşmaması için Fed’den fedakarlık ya da seçim yapması istenmekte.

Sizinle arada paylaştığımız yüksek enflasyon, savaş süreci, jeopolitik riskler gibi özel risk başlıklarının tamamı masada iken ve net olarak enflasyon düşmeden yani yıllardır beklediğimiz ve bir türlü gelmeyen ‘iyi veri-iyi piyasa’ moduna geçmeden piyasaların yeniden Fed üzerinden sığınacak bir liman araması birikimli olarak sorunların ötelenmesi anlamına geliyor. Bu ilerde çok daha büyük sorunların yaşanması riskinin de masada kalması anlamına geliyor en yalın haliyle.

Bu konuda ciddi uyarılar da geliyor. Örneğin Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, merkez bankalarının enflasyonla mücadele kapsamında faizleri 'nötr seviyeye' ulaşana kadar artırması gerektiğini belirtirken bu noktaya henüz ulaşılmadığını söyledi. Georgieva faiz artırımlarına dair “Şu anki noktada nötr seviyeye ulaşmaya bakıyoruz. Ve henüz bu noktada değiliz” yorumunu yaptı.

Georgieva yüksek enflasyonun büyümeyi baltaladığını, bu durumun özellikle toplumun en yoksul kesimlerini vurduğunu, bu nedenle enflasyon riski ortadan kalkana kadar merkez bankalarının dengeli şekilde faiz artırması gerektiğini belirtti. Georgieva faiz artırımlarının faydalarının hızlıca görülmeyebileceğini, 'sabırlı' olmak gerektiğini ifade etti. Daha öncesinde IMF’ye çağrı yapan kurumdan ve başkanından revize edilmiş haliyle bir çağrı var özetle.

Yazılarımızda ve paylaşımlarımızda karşıt görüşe örnek olarak çoğu zaman referans olarak kullandığımız ve uzun süredir haklı çıkan ABD Eski Hazine Bakanı Larry Summers’tan gelen son açıklamalarda önemli. Summers geçmiş referans alındığında mevcut görünümde ABD'de yüzde 8'lik enflasyonun aşağı çekilmesi ihtimalinin düşük olduğunu ve enflasyonun neredeyse hiçbir zaman hızla geri çekilmediğine dikkat çekti. Summers, popülizmin hiç olmadığı kadar güçlü ve istihdam piyasasının son derece sıkı olduğuna dikkat çekti. Kamu borcu oranlarının zirve seviyelerini yakın olduğunu söyledi ve küreselleşmenin yayılmayı durdurduğunu ve geri çekilmeye başladığını vurguladı. Enflasyonun neredeyse hiçbir zaman hızla geri çekilmediğinin altını çizen Summers, günümüzde piyasalarda son dönem Fed ve seçimleri üzerine oluşan fikir birliğinin geçmişten elde edilen tecrübelerle uyumsuz gerçekleştiğini belirtti. Bunlar oldukça önemli açıklamalar.

Piyasalara tekrar döndüğümüzde yatırımcılar bir kez daha ‘kötü veri-iyi piyasa’ denklemine sımsıkı sarılmış durumda. Yani ‘iyi veri-iyi piyasa’ denkleminden kısa-orta vade adına umudunu kesen piyasa girişte belirttiğim gibi yine Fed üzerinden algı yönlendirmesi yapıyor. Yani para birimlerinin dolar baskısından şimdilik kurtulması, faiz hadlerinin rahatlaması ve tahvil piyasasının manevra alanı kazanması ve borsaların sene sonu tepkisinin gelebilmesi için Fed’in yavaşlaması gerekiyor.

Normal şartlarda sene sonu yaklaşırken genel alışkanlık piyasaların pozitif olması ve mini ralli süreçlerinin yaşanması. Büyük resimde sınırlı birkaç sene hariç bu efekt çalışır ve büyük kurumsal yatırımcılar, portföy yönetim bölümleri ve yöneticileri kendilerine bonus bırakacak böylesi bir harekete de destek verirler. Şimdi 2022’nin kalan kısmında böylesi bir süreç ana trendin negatif olduğu bir dönemde yaşanabilir mi? Bu soruya cevabın kasımın ilk iki haftası içinde teknik olarak alınması mümkün olacak. Fed kasım ayında kararlarını açıklayacak, Başkan Powell konuşmasını yapacak, metinde ve Fed tutanaklarında piyasaların kafasındaki senaryoya Fed’in yaklaşıp yaklaşmadığına bakılacak ve fiyatlar yeniden şekillenmeye başlayacak. Kasım ayı başındaki Fed’e kadar ve Fed sonrasında majör grafiklerde yaşanacak gelişmeler ve fiyatlamalar bize bunu büyük bir sürpriz gelişme olmadıkça gösterecektir.

Grafikler ve yazının devamı Z Raporu 42. Sayısında