Elektrikli otomobil piyasasında TOGG nerede?

ALİ ŞEFTALİ
Abone Ol

Erdi Özüağ’a göre Türkiye elektrikli otomobil dönüşümünü zamanında yakaladı. “Trene bindik ama hangi kompartımanda oturacağımıza biz karar vereceğiz” diyor. Togg’un tasarımını güçlü, mühendisliğini sağlam, yazılımını ise “olgunlaşma sürecinde” olarak değerlendiriyor.

Erdi Özüağ, Togg’u yalnızca bir otomobil değil, Türkiye’nin yüksek teknoloji dönüşümünde zamanında atılmış bir adım olarak görüyor. “Elektrikli otomobil dönüşümünde trene bindik. Bu kez kaçırmadık” diyor. Ancak bu dönüşümde Türkiye’nin rolünü belirleyecek olanın konum seçimi olduğunu vurguluyor:

“Trene bindik ama hangi vagonda oturacağımıza biz karar vereceğiz. Öndeki VIP kompartımanda mı gideceğiz, yoksa kömür vagonuna mı yakın olacağız? Bu strateji meselesi.”

Togg’un ilk modeli T10X’i, tasarım açısından Avrupa ve Çinli rakiplerinden önde görüyor:

“Dizayn olarak Almanya’nın en popüler markasının Türkiye’de sattığı elektrikli otomobilden daha yakışıklı. Çinli SUV’lerden hem daha dayanıklı hem daha akıllı bir araç.”

Özüağ, Togg’un Tesla seviyesine yaklaşma potansiyeline sahip olduğunu, ancak yazılım tarafında hâlâ gelişim alanı bulunduğunu da ekliyor.

T10X’in ilk sürümünde yazılım olgunlaşmadan pazara girdiğini belirten Özüağ, “Biraz daha geç çıksaydı, şu an çok farklı bir hikâye konuşuyor olurduk” diyor. Bugün gelinen noktada ise Togg’un OTA (over-the-air) güncellemeleriyle birçok Alman markanın önünde olduğunu söylüyor:

“Bazı Alman otomobiller Türkiye’de hâlâ uzaktan yazılım güncellemesi alamıyor. Togg bunu bir akıllı telefon gibi uzaktan yapabiliyor.”

Yeni model T10F için daha da umutlu. Hem tasarım çizgisi hem de segmentiyle Türk kullanıcı profiline daha uygun olduğunu düşünüyor:

“Fastback formunda ama sedan hissi veriyor. Türk halkının en sevdiği sınıflardan biri. Bu modelin Togg’un marka algısını güçlendireceğini düşünüyorum.”

Togg’un mühendislik kalitesini “rekabetçi” olarak tanımlayan Özüağ, Euro NCAP’ten alınan beş yıldızın da güvenlikte standardı yükselttiğini hatırlatıyor. “Yazılım, tasarım, güvenlik… Her alanda doğru yönde ilerleyen bir mühendislik süreci var. Artık mesele sürdürülebilirlik ve global rekabet gücü.”