20. yüzyılda tasarım ve mimaride öncü akım: Bauhaus

VUSLAT SOYTÜRK
Abone Ol

20. yüzyılda mimari, tasarım ve sanat alanlarında yeni akımlara öncülük etmiş bir okul olan Bauhaus, 1919 yılında mimar Walter Gropius tarafından kuruldu. Okul, kurulduğu zamanda dünyanın en seçkin mimarlarını ve sanatçılarını bir araya getirerek yalnızca bir eğitim kurumu olmamış, aynı zamanda bir üretim merkezi ve tüm bu alanların konuşulup tartışıldığı bir yer haline gelmiş.

Bauhaus Dessau, 2005.

Bauhaus; sanat, zanaat, mimari ve teknolojiyi iç içe geçiren, öğrencileri eşdeğerde kolektif ve bireysel çalışma sistemi ile eğiten ve farklı disiplinlerle bir arada ilerlemeyi teşvik eden bir eğitim sistemine sahipti. Okulun bir diğer başarısı ise kadınları; sanat, tasarım ve mimari eğitimi almaya teşvik etmesi ve eğitimde cinsiyet eşitliği için önemli adımlar atmış olmasıdır.

Bauhaus, mimaride olduğu kadar; endüstriyel tasarım, grafik tasarım, iç mekan tasarımı ve şehir planlama gibi konulara da yenilikler getiriyor ve yarattığı yeni akımlar ile sanatın tüm dallarını etkilemeyi başarıyor.

Walter Gropius tarafından tasarlanan Bauhaus binası, Dessau.

Estetik ile fonksiyonu kombinleme hedefine sahip olan Bauhaus’ın bu anlayışına göre mimarlık, ressamlık, heykeltıraşlık ve zanaatkârlık iç içe olmalıydı. Walter Gropius; sanatçıyı, zanaatkârın yücesi olarak görüyordu. Bauhaus'un mimariye en önemli katkılarından biri de modern mobilya tasarımı alanında oldu. Marcel Breuer tarafından tasarlanan karakteristik Cantilever Chair ve Wassily Chair ise bunun önemli örneklerinden.

Marcel Breuer tarafınan tasarlanan Wassily Chair.

Bauhaus'da eğitimin temelinde sanatsal ve uygulamalı öğretim yatıyordu. Her öğrenci kendi seçtiği çalışma atölyesine katılıyor ve bu sayede temel zanaat bilgisi, tasarım parametreleri ve uygulama bir araya getirilmiş oluyordu. Ayrıca öğrenciler, kendilerine özgü stillerini bulmaya teşvik ediliyor ve taklitten uzak kalmaları sağlanıyordu.

İlk yıllarında tasarım ve renk teorisinin temel öğelerini ve prensiplerini öğrenen öğrenciler bu süreç içerisinde sahip oldukları bir dizi malzeme ile denemeler yaparak tecrübe ediniyorlardı. Temel tasarım eğitimi olarak ortaya çıkan bu yaklaşım, birçok ülkede mimarlık ve tasarım okullarını ortak özelliği haline geldi.

Bauhaus Exhibition Poster, 1923.

Bauhaus Amblemi, Oskar Schlemmer, 1921.

Okul, Nazi yönetiminin baskısı altında kapanana kadar üç Alman şehrinde (Weimar, Dessau, Berlin) üç farklı mimarın (Gropius, Meyer, van der Rohe) yönetimi altında varlığını sürdürdü. Almanya’da gittikçe yükselen politik atmosferde de çalışmalarına devam eden Bauhaus; Nazi partisinin okulu bir komünist faaliyet olarak algılamasından da kaynaklı olarak birçok kez yer değiştirmek zorunda kaldı.

Okulun kapanmasının ardından da, sahip olduğu ilkeler Almanya’da ve dünya çapında yayılmaya devam ediyor. Bauhaus, yalnızca 14 sene faaliyet göstermiş olsa da başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünyanın birçok yerindeki sanat ve mimari anlayışı etkilemeyi başarıyor. Marcel Breuer, Paul Klee, Wassily Kandinsky ve László Moholy-Nagy ve birçok tanınmış sanatçı da Bauhaus çatısı altında faaliyet göstermiş.

The Bauhaus Museum, Tel Aviv.

Bauhaus tarzı bina, Chemnitz.