Ayaspaşa’da Streamline estetiğine sahip bir apartman: Tüten
İstanbul’daki Art Deco – Bauhaus sentezini en iyi yansıtan apartman tipi yapılardan biri olarak da tanımlanabilen, 1936 tarihinde Adil Denktaş tarafından tasarlanan Ayaspaşa’daki Tüten Apartmanı, Art Deco’nun geç bir kolu olan “Streamline Modern” hareketinin İstanbul'daki en çarpıcı ve erken örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Streamline Modern, 1920'li yıllardan 1940'lı yıllara kadar popüler olan, geometrik ve son derece stilize doğal formlar ve süslemelerle karakterize edilen mimari ve dekoratif bir sanat tarzı olan Art Deco üslubunun geç bir kolu olarak ortaya çıkıyor. Avrupa'da Bauhaus mimarlığı, Amerika Birleşik Devletleri'nde ise Uluslararası Üslup olarak bilinen erken modernizmin temiz, minimalist işlevsel estetiğe sahip avangart mimarlığı popülerleşince, 1930'lu yılların ortalarına doğru Art Deco’nun dekoratif geometrik ögeler içeren tasarım eğilimi popülerliğini giderek kaybetmeye başlıyor ve yerini Art Deco-Bauhaus sentezine ve Streamline Modern anlayışına bırakıyor.
Avrupa ve Amerika'daki Streamline estetiğinin stilistik ilham kaynağı, teknoloji, özellikle modern ulaşımın popüler araçları oluyor. Lüks transatlantik yolcu gemileri, uçaklar ve ekspres otobüsler gibi popülerleşen modern ulaşım araçları, modern toplumda yeni bir özgürlük anlayışının araçları olarak öne çıkıyor.
Modern ulaşım araçları kısa sürede yeni bir mimari dilin de var olmasına olanak sağlıyor. Örneğin, transatlantik gemilerdeki parapet duvarları ve lomboz pencereler, betonarmenin gelişmesi ile Streamline estetiğine örnek teşkil eden yapıların cephelerinde genişletilerek uygulanıyor. Söz konusu tasarım tarzı, mimari tasarımlarda, çağdaş yaşamdan etkilenen, hareket, hız ve ulaşım altyapısından ipuçları alan aerodinamik bir görüntüyü benimsiyor. Streamline Modern tarzında tasarlanan teras çatılı yapılar genellikle lomboz pencereler, hızı sembolize eden çizgiler, yuvarlatılmış köşeler ve yatay paralel şeritler ile karakterize oluyor. “Streamline” estetiğine dayalı yuvarlak köşe, sürekli balkon, dairesel pencere, ağır kübik hacimler üzerinde sıvalı yüzey gibi eğilimlere, 1930’lu yıllarda Türk mimarların da İstanbul’da tasarlamış oldukları apartman tipi yapılarda başvurmuş oldukları görülüyor. Ayaspaşa’da konumlanan 1936 yılında Adil Denktaş tarafından tasarlanmış olan Tüten Apartmanı da bu duruma örnek teşkil ediyor.
Modern Türk mimarlığının ilk betonarme iskelete sahip apartman tipi yapılarından biri olan, Tüten Apartmanı, İnönü Caddesi’nde günümüzde 20 numarada konumlanıyor. Gümüşsuyu adıyla da bilinen Ayaspaşa Mahallesi, Beyoğlu ilçesinde, bir yamaç üstünde konumlanıyor. Ayaspaşa semtinin büyük bir bölümünü kaplayan, Taksim’den İnönü Caddesi’nin virajına, Dolmabahçe’ye kadar ulaşan bölge, 19.Yüzyıl ortalarına kadar Büyük Mezarlık (Grand Champs) olarak biliniyor. 1930 ile 1950 yılları arasında Ayaspaşa, maddi durumu ortalamanın üzerinde olan ailelerin yaşadığı, bitişik nizamlı, imarlı, plânlı, betonarme ve çok katlı apartmanların yoğun olduğu bir semt olarak karşımıza çıkıyor. Ayaspaşa’da 1925 yılında mezarlığın tam olarak kaldırılmasından sonra, Tüten Apartmanı gibi apartman tipi yeni yapılar inşa edilmeye başlıyor.
Tüten Apartmanı, Kurtuluş Savaşı sırasında, Ankara hükümetinde kabine bakanı ve varlıklı bir tütün tüccarı olan Sabri Tüten için 1936 yılında mimar Adil Denktaş tarafından tasarlanıyor. Yapının betonarmesinin Mühendis Sabri Demirtaş tarafından hesaplanmış olduğu biliniyor.
Apartman, üç adet yol seviyesi altında bulunan bodrum kat, zemin kat üzerine beş kat ve çatı katıyla birlikte on kattan meydana geliyor. Yapının İnönü Caddesi’ne bakan cephesinde, yarım daireler formunda sonlanan bant pencerelerin (manzaraya göre şekillenmiş olan yatay pencere pervazları) hâkim olması dikkat çekiyor. Her katta yarım dairelerin ucunda dönemin karakteristik ögelerinden biri olan gözpencere bulunuyor. Tüten Apartmanı’ndaki cephe elemanlarını sınırlayan bordürler, dairesel açıklıklar, yuvarlatılmış hatlar, yarım daire biçiminde sonlanan yatay köşe pencereleri, dönemin karakteristik tasarım özelliklerine örnek teşkil ediyor. Yapının özgün tasarımı incelendiğinde, apartmanın giriş cephesinde, bodrum ve zemin katına kaplanmış olan koyu yeşil kavak taşı, üst katında, Teranova sıvaya göre daha iri taneli olan Edelputz (taraklı dış sıva), arka taraf cephesinde ise Piyer artifisyel (yapma taş sıva, mozaik sıva, suni taş sıva) sıva olmak üzere farklı çeşitte malzemeler kullanılmış olduğu görülüyor. İlk bakışta apartmanın giriş alanının küçük mermer havuz ve oturma köşesi ile oldukça geniş planlanmış olduğu dikkat çekiyor.
Tüten Apartmanı’nın modern tasarımına karşılık bitişiğinde konumlanan Belle Epoque Dönemi yapılarına örnek teşkil eden yoğun bezemeli, gösterişli tasarıma sahip Gümüşsu Palas adlı yapının bulunması, İstanbul'daki çok katlı konut mimarisinin üslup çeşitliliğini net bir şekilde gösteriyor.
Erken Cumhuriyet Dönemi’nin kendine özgü tasarım anlayışı doğrultusunda, Tüten Apartmanı’nın tasarımında görülen dairesel köşeye dayalı “Streamline Modern” estetiğine sahip apartmanlar adeta bir marka haline geliyor. Apartmanın tasarımında öne çıkan yarım daire uçlar, lomboz ve şerit pencereler, eğimli balkonlar, 1935'te hizmete giren "SS Normandie" adlı okyanus gemisinden ilham alan Streamline Modern hareketinin bir yansıması olarak dikkat çekiyor.
Streamline Moderne tarzındaki tüm yapılarda, Art Deco-Bauhaus sentezi görülürken,Art Deco-Bauhaus sentezini yansıtan her yapı Streamline Moderne tarzında değerlendirilmiyor. İstanbul’daki Streamline estetiğine sahip, Art Deco – Bauhaus sentezini en iyi yansıtan apartman tipi yapılardan biri olan Tüten Apartmanı’nın giriş demir kapısının tasarımı, cephe unsurlarını sınırlandıran beyaz renkli bordürler, transatlantikleri hatırlatan dairesel pencereler, cephenin yuvarlatılmış kısmında devam eden, bir tarafı yuvarlatılmış pencerenin meydana getirdiği pencere şeridi, kalın denizlikler, kapı ve pencere söveleri, bodrum ve zemin katının cephesinin Kavak taşıyla kaplanmış olması, Edelputz (taraklı dış sıva) ve Piyer Artifisyel (yapma taş sıva, mozaik sıva, suni taş sıva) sıva olmak üzere farklı türde sıva uygulanışı, Tüten Apartmanı’nın Bauhaus çizgisindeki tasarımını Art Deco’laştıran özelliklerden oluyor. Tüten apartmanında söz konusu yalın Art Deco süslemelerin dışında herhangi bir başka bezeme motifi bulunmuyor.