Çocuklarla birlikte sandalye tasarlamak: Grade Three Chair Project

İREM NUR KAYA
Abone Ol

Boynuzları olan bir sandalye, yılana benzeyen bir sandalye, uzaya çıkmaya hazırlanan bir sandalye, kitaplığa dönüşen bir sandalye ve daha fazlası… New York Trinity School’da 7-10 yaş aralığındaki çocukların dönem boyunca üzerine çalıştıkları sandalyeler canlanıp birer karaktere sahip oluyorlar. Sanat Eğitmeni Bruce Edelstein’in liderliğinde gerçekleşen Grade Three Chair Project, çocukları hayal kurmaya, malzemeyle tanışmaya ve kendi sandalyelerini inşa etmeye davet ediyor.

Sandalye tasarım örnekleri, Kaynak: Dezeen.

Çocuklar için tasarım denince akla gelen ilk şeylerden biri çocuklara yönelik tasarlanmış okul ya da hastane binaları gibi büyük ölçekli yapılar olsa da bu konunun derinlerine inerek çocukları tasarımla erken yaşta tanıştıran bazı program ve atölyeler var. Bu program/atölyeler çocuklar için tasarımı onlarla birlikte tasarlamak olarak algılıyor ve çocukların tasarım odaklı düşünme ile tanışmalarını destekliyorlar. Tıpkı New York’taki Trinity School’daki Sanat Eğitmeni Bruce Edelstein’in bir dönem süresince üçüncü sınıf öğrencileri ile birlikte gerçekleştirdiği sandalye tasarlama atölyesi gibi.

Bruce Edelstein atölyede anlatım yaparken, Kaynak: Trinity School Vimeo kanalı.

Atölyenin eğitmeni olan Edelstein, çocukların klasik bir resim atölyesinde boya kalemlerini kullanarak alışageldikleri çizimleri yapmaları ya da bir ahşap atölyesinde sadece verilen yönlendirmeleri uygulayarak ahşabı şekillendirmeleri yerine onları tüm bu işlemleri içinden barından bir tasarım sürecine dahil ediyor. Sanat eğitmeni, Dezeen ekibine verdiği bir röportajda Grade Three Chair Project’i şöyle anlatıyor: "The first thing I say in class is: look at the things around you, maybe it's a lamp or a bench but someone has to figure out how to make those things and design them" Böylece okuldaki çocuklar öncelikle çevrelerine dikkatli gözle bakmayı öğreniyorlar. Bu gözlemlerin ardından da gördükleri nesnelerin nasıl sistemlerle yapıldıklarını bulmak için çaba gösteriyorlar.

Proje üretim aşamalarından fotoğraflar, Kaynak: Trinity School Vimeo kanalı.

Bir dönem boyunca haftada bir saat süren atölyelerinde sandalye tasarımı konusuyla ilgilenen çocuklar, gözlem aşamalarının ardından kendi dünyalarını yansıtan birer fikir geliştirmeye başlıyorlar. Eğitmenleri ise bu süreçte çocukların fikirlerini kağıt üzerine dökerek olabilitesini ölçmelerini sağlamak adına nasıl eskiz yapabileceklerini ve bu fikri modelleştirmeye karar verdiklerinde esas üretime geçmeden önce kağıt/karton gibi malzemelerle ölçekli modelleri nasıl kurgulayabileceklerini anlatıyor. 18 yıldan fazladır bu atölyeye liderlik yapan Edelstein, heykelcilikten gelen bilgisini de çocuklara aktarıyor. Modelini tamamlayan çocuklar teker teker ahşabı şekillendirmeye başlıyorlar. Tahtayı kesme, çiviler yardımıyla birbirine tutturma gibi adımların ardından her çocuk tasarımını boyama ve süsleme aşamasına geçiyor.

Çocukların köpeğe benzer şekilde ve bir kaykaydan ilham alarak tasarladıkları sandalyeler, Kaynak: Dezeen.

Kimi zaman fantastik bir canavardan, kimi zaman bir tavşandan, kimi zamansa bir uzaylıdan esinlenerek tasarlanan bu sandalyelerin her biri çocukların macera seven ruhlarını ortaya koyuyor. Proje sürecinde bir ahşap ile neler yapabileceklerini keşfeden çocuklar, kendi imkanları dahilinde yeni formlar üretmeye çalışıyorlar. Örneğin bir çocuğun tasarladığı kitaplık-sandalye, içi kırmızı dışı mavi boyanmış raflarıyla sade, basit ama işlevsel bir tasarım olarak karşımıza çıkıyor.

Farklı açılarla birbirine bağlanan ve yelkenliye benzeyen sandalye tasarımları, Kaynak: Dezeen.

Atölye boyunca bir sandalyenin ne olduğu ve ne olabileceğini tartışan çocuklar, büyükler gibi belli şekillere takılı kalmadan çeşitli denemeler yapıyorlar. Mesela bir çocuk “Bir sandalye tekneye benzeyebilir mi?” diye soruyor ve sandalye ayaklarını yarım dairelere çevirerek sallanan ve boyamasıyla tekneye benzeyen bir sandalye tasarlıyor. Başka bir çocuksa birleşim detaylarını değiştirmeyi kendine hedef koyuyor ve sandalyenin tüm parçaları farklı açılarla birbirine bağlanıyor.

Çocukların içlerinden geldiği gibi tasarım yaptıkları projede, fikirlerini hayata geçirmek için çaba sarf etmeleri, yeni el becerileri kazanmaları ve hayalini kurdukları proje üzerinde tam kontrol sahibi olmaları gelişimlerini destekleyen bir süreci deneyimlemelerini sağlıyor. Sandalye gibi günlük hayatımızın bir parçası olan nesne üzerinden bu deneyimi yaşamaları ise onları hem iyi birer gözlemci olmaya hem de hem strüktür kavramını keşfetmeye hem de her şeyin bir strüktürü olduğunu öğrenmeye itiyor. Çocukların projedeki kazanımları teknik bilgiler kadar eğlenceli yanlarını ortaya çıkarmaları oluyor ve hatta bu eğlenceli sandalyeler yetişkinlere bazı mesajlar veriyor. Edelstein bir röportajında bu süreçteki gözlemleri için şöyle diyor: “It's actually a lesson I think we can learn as adults: to trust our intuition and just go with it, not to question ourselves so much.” [1] bu metinleri türkçeye de çevirebilirim, nasıl eklesem emin olamadım.

Dünya ve gezegenlerden ilhamla tasarlanan sandalyeler, Kaynak: Dezeen.

Çocuklarla tasarlamanın tüm inceliğine sahip olan ve 19 yıldır devam eden Grade Three Chair Project; soyut resimlere benzeyen, sandalye ayaklarını yeniden yorumlayan, sandalyeye yeni işlevler ekleyen tasarımlarıyla biz büyüklerin dünyasına yeni bir soluk getirmeye devam ediyor. Proje hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz Edelstein’in röportajını izleyebilirsiniz. https://vimeo.com/channels/tri...

Projeden farklı tasarım örnekleri, Kaynak: Dezeen.