İçinde kaybolacağınız bir enstalasyon: Labyrinth

ÖMER TALHA UĞUR
Abone Ol

Mekan deneyimine odaklanan tasarımcı Gijs Van Vaerenbergh, sıra dışı bir labirent tasarladı. 'Labirent' enstalasyonu, izleyiciyi, bir kilometrelik çelik koridorlardan geçmeye davet ediyor. Bir dizi dönüşüm sonucunda enstalasyon, geleneksel labirenti yeniden yorumlayan alanlar ve perspektifler oluşturuyor.

Çalışma, tonlarca ağırlığa sahip çelik plakalardan oluşuyor.

Bu heykelsi çalışmanın merkezinde, sanatçıların temel mimari tipolojilere olan ilgisi görülüyor. Tasarımcının daha önceki enstalasyonları, şehir kapısı, köprü, duvar ve kubbe gibi yapılardan ilham alıyor. Bu çalışmada ise klasik labirent formu; duvar ve boşluk kompozisyonuyla kullanıcıları mekansal deneyime teşvik ediyor.

Çalışma, tarihi sanat merkezinin bahçesinde yer alıyor.

Önceden bölgedeki yer altı maden kuyusunun nakliye kompartımanı olarak kullanılan yüksek çelik yapılara tırmanılarak labirentin kuşbakışı görünümü elde edilebiliyor.

Labirent, Belçika'nın sanayi kenti Genk'teki, C-mine sanat merkezinde kuruluyor. 2005 yılında hizmet dışı bırakılan Winterslag, kömür madeni sahasında tekrar açılıyor. Enstalasyon, bu sergi ve etkinlik mekanının 10. yılını kutlamak için oluşturuluyor. Gijs Van Vaerenbergh, enstalasyonda, Belçikalı mimar tasarımcılar Pieterjan Gijs ve Arnout Van Vaerenbergh ile beraber çalışıyor.

Labirentin duvarları oyularak çeşitli desenler oluşturuluyor.

Labirent, 37,5 x 37,5 metre boyutlarında,5 mm kalınlığında, 186 ton ağırlığında çelik plakalardan oluşuyor. 1 kilometrelik çelik koridorlar, 5 metre yüksekliğindeki duvarlardan oluşuyor. Koridorlar, ziyaretçileri çevreliyor ve onları heybetli kütlenin girift derinliklerinde kaybediyor.

Boole dönüşümleri, labirentteki yürüyüşü bir dizi mekansal ve heykelsi deneyime dönüştürüyor.

Labirentin duvarlarında, bazı bölgelerde oyuklar bulunuyor. Oyuklarla; mağaralar ve kapalı odalar oluşturuluyor. Bu girintiler, labirent içinde, farklı perspektifler ortaya çıkaran çerçeveler olarak hizmet ediyor. Çerçevelerden bazıları, yolculuk boyunca yönlendirici noktalar haline geliyor.

Boşluklar ve açıklıklar, labirent gezginlerinin diğer bölümleri ve dışarıyı görmesine izin veriyor.

Labirentin ve içindeki boşlukların planı.

Enstalasyonun parçaları, dijital modelleme programında üç boyutlu olarak tasarlanıyor. Kutuya benzeyen yapının duvarlarından küre, silindir ve koni şekiller kesiliyor. Bu şekillerle, labirent içinde daha geniş açık alanlar, dikey yüzeyler ve boşluklar oluşturuluyor. Bazı görüş açılarında kesikler, bağımsız görülürken belli bir açıdan bakıldığında tüm şekil ortaya çıkıyor.

Labirentin aksonometrik görünüşü.

Enstalasyon, bulunduğu yerin bağlamıyla etkileşime giriyor. Ziyaretçilerin sahadaki eski maden kulelerine tırmanmalarına izin veriliyor. Enstalasyona yukarıdan tanık olan ziyaretçiler, eseri geniş bir perspektiften görme imkanı buluyorlar.

Kulelerden labirente bakış.

Çalışma, ziyaretçilere mimarinin ne olduğuna dair aşamalı olarak bilgi veriyor. Üretim ve inşaat süreçleri, son tasarımda görünür durumda bırakılıyor. Labirent, tepeden somutlaştırılmış bir kat planı gibi görülüyor.

Ziyaretçiler, anıtsal, çelik labirentte kayboluyor.

Boşluklar, çıkış yolunu bulmada az da olsa yardım sağlıyor.

'Labirent', yorumlamaya açık, katmanlı bir tasarım. Enstalasyon; parça ve bütün, biçim ve şeffaflık, tasarım ve sonuç, çizim ve uygulama gibi kavramları bir araya getiriyor.

Enstalasyon, alanın deneyimlenmesine odaklanıyor.

Gijs Van Vaerenbergh’in sahaya özgü projelerinin çoğu, çevrenin derinlemesine analiz edilmesinin ardından ortaya çıkıyor. Bu tutum, iş ve bağlam arasında ilginç bir diyaloğa yol açıyor. C-mine'deki meydan, tasarımcılara projelerini gerçekleştirmeleri için tamamen farklı bir ortam sunuyor.

Kesik geometriler, duvarların diğer tarafında özgün şekline kavuşuyor.

Gijs Van Vaerenbergh, mekan ve kullanıcı ilişkisiyle yakından ilgilenen bir enstalasyon kurmayı tercih ediyor. Bunu, ilkel ve içe dönük bir mimari tipolojisi olan labirentten ilham alarak yapıyor.

Ziyaretçiler, yapının bir köşesinden girip dış duvarın üstünden geçebilecek kadar alçak olduğu iki noktadan çıkabiliyor.

C-mine, 2001 yılında Genk şehrinin, LRM şirketinin eski Winterslag maden sahasını satın almasıyla başlıyor. Anıtsal alan, Genk için kreatif şekilde şehri besleyen bir yere dönüştürülüyor. Şimdiye kadar C-mine yılda, 800.000'den fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmış durumda. Labirent enstalasyonu, 2015 yılından bu yana sergilenmeye devam ediyor.

Labirente köşelerdeki oyuklardan giriliyor.

Enstalasyon, labirentte belirli katmanlar oluşturuyor.

Proje

Labyrinth

Tasarımcı

Gijs Van Vaerenbergh, Pieterjan Gijs, Arnout Van Vaerenbergh

Yapısal mühendislik

Bollinger + Grohmann

Uygulama

Meuwes Laswerken

Tamamlanma yılı

2015

Konum

Genk, Belçika

Fotoğraf

Filip Dujardin