Ken Kelleher’dan dijital çağa ayak uyduran eserler

ÖMER TALHA UĞUR
Abone Ol

Dijital sanatçı Ken Kelleher, dünya çapında avlulara, galerilere ve sokaklara işlenmiş kapsamlı bir dijital heykel serisi sunuyor. Kamusal alanlara yerleştirdiği izleyiciyi hayran bırakan tasarımları ile nerede olduklarına dair gerçek mekansal algıyı değiştiriyor.

Hearken.

Kelleher, dijital sanatın sağladığı kolaylık sayesinde temel formları kullanarak ve onları çarpıtarak hayal gücüne hayat veriyor. Tasarımlarını şişiriyor ve değiştiriyor; heykellerinde maddeyi, formu, ışığı, gölgeyi, zamanı, mekanı kullanarak onlara sürekli diyaloğa sokma yeteneği veriyor.

Dash.

Fiziksel heykel tasarlamanın yinelemeli süreci boyunca, dijital işleme tekniklerini ve temsil dilini geliştiren Kelleher; edindiği tecrübenin sonucu olarak tasarımlarından oluşturduğu render serisini kendi içinde kapsamlı bir proje haline getirmiş.

Finding the Way, ayna kaplamalı paslanmaz çelik. Kelleher’a göre heykel, her şeyin içinde bulunan güç veya enerji fikriyle oynuyor.

Tasarladığı her render devasa boyutlara sahip. Dijital tasarımlar; bulundukları galeriler, bahçeler ve meydanlarda çevreleyen ortam ile güçlü bir kontrast ilişkisi içerisinde bulunarak coşkulu ortamlar yaratıyor.

Flow.

Kelleher; tasarım süreci boyunca faydacı değer olmaksızın var olan bir nesnenin ve heykelin anlamını araştırıyor. Heykellerin, nesnelerin derin gizemli doğasına yönelik bir araştırma olduğunu düşünen Kelleher’a göre; tasarladığı düşündürücü heykeller faydacı bir değeri sahip olmamasının yanı sıra daha derin anlamlar taşıyorlar. Kişisel bir yerde, şirkette, toplumsal veya kurumsal bir alanda olsun sanat; Kelleher için düşünceyi, diyaloğu, iç gözlemi ve muhabbeti yansıtan bir etkileşim aracı.

Asterix, cor-ten çelik.

Dünyada daha önce hiç var olmayan bir şeyi yarattığınızda bir sürpriz unsuru vardır. Benim için heykel, nesnelerin derin gizemli doğasına yönelik bir araştırmadır. Sana ne söylüyor? Nereyi sevecek? Varoluşun daha geniş bağlamı nedir?”

Looper.

Kelleher; heykelsi araştırma sayesinde biriken bir form oluşturma süreci geliştirmiş. Tasarımlarında temelden ve saf şekillerden başlayan Kelleher; yumuşak, şişkin veya zayıf görünen kompozisyonlar geliştirmek için şişirme, tekrar ederek çoğalma ve iç içe geçirme tekniklerini kullanıyor.

Momentum 2.

Kelleher tasarım sürecini şöyle anlatıyor:

Tek parçayla işim bittiğinde, genellikle diğer birkaç parça için de fikirlerim olur. Uzayda bir veya iki şekli hareket ettirerek üretilebilecek çeşitlilik miktarı şaşırtıcı."


Pirouette.

Tekrarlanan formlar, akıcı şekiller, canlı renkler veya nötr tonlar içeren kompozisyonlar; onları yeni bir konuma yerleştirirken işgal ettikleri alanları yeniden tanımlayarak çekim noktası yaratıyor. Böylece izleyici sanat eserinin anlamını keşfetmeye teşvik ediliyor.

The Wave.

İş ister büyük ölçekli, isterse daha küçük, daha samimi bir parça olsun; benim işim mekan oluşturmak, etrafındaki alana karşılık veren, zevk yaratan, bilinç uyandıran ve hayal gücünü bilgilendiren işler yaratmakla ilgili.”

Tropic of Capricorn.

Dijital ortamda; kompozisyon ve formda sahip olunan çeşitliliğe ek olarak malzeme ve renk ile daha ileri deneyler yapılabiliyor. Dijital render teknikleri, sonsuz yineleme fırsatları sunuyor. Özellikle tekil bir forma uygulandığında malzemedeki çoklu kaymalar, çeşitli yorumlara izin veriyor.

Rounder.

Kelleher ulaşmaya çalıştığı görsel ifadenin, yoruma açık bir ifade olduğunu belirtiyor. Ona göre tasarladığı bir parçada biri eğlenceli veya tuhaf bir şey görürken; diğeri tehditkar hissedebilir.

Shine On You Crazy Diamond.

Alfred Üniversitesi'nde heykeltıraşlar Glenn Zweygardt ve William Parry'den sanat eğitimi alan Ken Kelleher; üniversiteden sonra, New York, Niverville'deki Hudson Studio, Fine Art Foundry'de çalışmış ve burada William Tucker ve Anthony Caro'nun yanı sıra diğer sanatçıların bronz döküm parçalarını tamamlamış.

Pyramid for Peace.

Heykeltıraşın büyük ölçekli heykele olan aşkı, 30 fit uzunluğa kadar parçalar geliştirdiği sanat okulunda başlıyor. Ancak büyük boyuttaki heykeller üzerinde çalışmak kolay olmadığı için hızlı bir şekilde deneyler yapabildiği ve sanatsal vizyonun ortama nasıl karıştığını görebildiği sanal dünyada tasarımlarını ortaya koyuyor. Geldiği konumda sonuçlar o kadar etkili ki, tasarladığı renderlar; gerçekleştirilmiş fiziksel heykellere bakıyormuş hissi yaratıyor.

Spiral Vortex.

Kelleher için bu şekilde çalışmak, sanatsal üretiminin yaratıcı fikirlerine ayak uydurmasını sağlıyor. Tek bir parçanın üretimi için beş ila on yıl harcamak yerine, teknoloji ile tüm süreci hızlandırıyor. Ayrıca mezun olmasının ardından heykel yapmak için bir stüdyo alanı kuramamış olması da bu yönteme başvurmasında etkili oluyor.

Up.

Çağın getirdiği teknolojik imkanların farkında olan ve bu durumu savunan Ken Kelleher; modellerini fabrikasyon parçalar yapmak için kullanmanın yanı sıra bir sanat etkinliği sırasında hologramlar şeklinde yansıtılabileceğini ve arttırılmış gerçeklik (AR) olarak da kullanılabileceğini belirtiyor.

Velocity, ayna kaplaması paslanmaz çelik - 7 metre boyunda. 15 metrelik hali Güney Kore'de yeni bir otel için teklif edilmiş.

Kelleher; kamusal sanat ürünlerini sanal gerçeklikten (VR) gerçek hayattaki kurumsal alanlara genişletmek için kullanıcı deneyimi ile tasarım stratejilerini harekete geçiren bir marka geliştirmiş. Ürünlerinin çoğu yalnızca VR halinde mevcut olan tasarımcı ancak çeşitli özel imalatçılarla ortaklaşa çalışmalar yapması ile bazı ürünlerinin potansiyel olarak gerçek piyasaya sürülebilir hale geleceğini belirtiyor. Sanatçı, gerçek hayatta var olamayacak kadar devasa, pahalı veya karmaşık olduğu düşünülen çeşitli ürünlerinin ise AR teknolojisi aracılığıyla kamusal alanlarda ortaya çıkmasını planlıyor.

Wings.

Kelleher fiziksel uygulamalara başlamış durumda olmasının yanı sıra yıllardır üzerinde çalıştığı render çalışmaları ile de atölye işlerini destekliyor. Uygulamasının ilk kısmı her zaman deney yapmaktan oluşan heykeltıraş; mülkünde bulunan müştemilatında ahşap, çelik, fiberglas, bant, plastik gibi çeşitli malzemeler ile deneyler yapıyor.

Woven, ayna kaplamalı paslanmaz çelik.

Heykeltıraşın pratiğinin ikinci kısmı ise daha önce büyük enstalasyonların bir parçası olarak var olmayan ve önceki zamanlarda kamusal alanlar için düşünülmemiş, tasarlanmamış parçaları eşsiz şekilde ve büyük ölçekte tasarlamak. Bunu çizim yaparak ve bilgisayardan kaba renderlar alarak ilerletiyor. Renderları oluşturduktan sonra nasıl yapılabileceğini araştırıyor.

“Madrigal”, in Shuizhiyun City Culture Center, Kushan, China. 7 metre uzunluğundaki paslanmaz çelik heykel, Shuizhiyun Şehrindeki yeni bir heykel parkının bir parçası. Parça, en yüksek kalitede paslanmaz çelikten imal edilmiş ve çift ayna cilalı bir cilayla tamamlanmış.

Kelleher; kamusal, özel ve kurumsal alanlar için heykelsi formlar ve deneyimler yaratmak için mimarlar, planlamacılar, galeriler, müzeler, tasarımcılar ve geliştiricilerle işbirliği yapıyor. Buffalo ve Alfred parçaları New York, Katar, Çin'de kurulu halde bulunurken Endonezya için de üretimde bir tane çalışması bulunuyor. Küçük parçalar yakında Miami'deki J Steven Manolis Gallery aracılığıyla ve özel mülkler, kamusal alanlar için büyük komisyonlarla satışa sunulacak. Kelleher; İtalya ve Portekiz'de halka açık heykeller için öneriler sunmaya davet edilmiş. Yavaş ama emin adımlarla Kelleher, sanal ve fiziksel dünyalarını birleştiriyor.

“Papillon” in Doha, Katar. 3 metre uzunluğundaki bronz heykel şu anda Al Khaliji bankasının kalıcı koleksiyonunun bir parçası ve Doha'daki yeni merkezlerinin lobisinde yer alıyor. Bronz ile koyu patina ile üretilen heykel, ışıkta altın bir parıltıya sahip.