Kent belleğini yansıtan müze: Kayseri Kale İçi Arkeoloji Müzesi

ÖMER TALHA UĞUR
Abone Ol

Kadir Uyanık, Zafer Ertürk ve Emel Birer’in tasarladığı Kayseri Kale İçi Arkeoloji Müzesi, 2008’de düzenlenen yarışmayı kazanarak hayata geçirildi. Tarihi 3. yüzyıla dayanan Kayseri İç Kalesi’ni de kapsayan proje, şehre bir kültür ve sanat alanı kazandırdı.

Kale, şehrin merkezinde yer alıyor.

Mevcut kale yapısı korunarak ortadaki boşlukta bir müze geliştiriliyor.

Kayseri’nin merkezinde yer alan ve yüzyıllardır şehrin yaşadığı olayların tanığı olan Kayseri Kalesi için 2008 yılında iki aşamalı bir yarışma düzenleniyor. Yarışma, farklı yaşantısal ve sosyal süreçlere tanıklık eden kalenin dönüştürülerek kültürel ve sanatsal bir alan haline gelmesini amaçlıyor.

Müze, doğrudan zeminle temas etmediği için tarihi dokuyu zedelemiyor.

Tasarım net çizgilerden meydana geliyor.

Kayseri Kalesi, Dış Kale ve İç Kale olmak üzere iki ana kısımdan oluşuyor. Dış Kale tarih içerisinde şehrin sınırlarını belirlerken, İç Kale şehrin merkezinde konumlanıyor. Kayseri şehri tarih boyunca birçok değişim ve gelişim süreci yaşarken kale, şehrin fiziki yapısından bağımsız olarak çeşitli değişiklikler geçiriyor. Dış Kale’nin büyük bölümü günümüze ulaşamazken İç Kale bütünlüğünü koruyor. İç Kale, şehrin yapılaşmasından bağımsız şekilde farklı işlevlerde kullanılıyor ve duvarlar şehir ile iç alan arasında net bir sosyal ayrıma neden oluyor.

Zemin kotta farklı teraslandırmalar yapılıyor.

Kalenin içindeki eski yerleşimde var olan sokak aksı yeniden yorumlanıyor.

Mimarlar, eski dokusundan hiçbir iz kalmayan Kayseri İç Kalesi’indeki tasarımlarında ilk olarak kalenin tarihine odaklanıyor. Ana tasarım kararları, Gabriel'in çizimlerinde görülen Kayseri Kalesi'nin yaşam döngüsünün farklı katmanlarına ait izlere dayanıyor. Gabriel’in çizimlerinden yola çıkılarak kalenin şehir ile ilişkisi ve günümüzdeki kullanımı ele alınıyor.

Müze, zeminin alt kotunda gelişiyor.

Aydınlatma kale duvarlarını öne çıkarıyor.

Alt kotta, kalenin iki kapısını birleştiren, kültürel ve kamusal fonksiyonların eklemlendiği bir sokak tasarlanıyor. Müze, sokağın iki yanında uzanıyor. Kale içerisinde inşa edilecek kapalı mekanların, kale duvarları ile arasında mesafe olmasına ve tarihi yapıya zarar vermemesine dikkat ediliyor. Restore edilmesi ve korunması amaçlanan tarihi duvarların silüeti ortaya çıkarılarak ziyaretçilerin tarih ile sürekli bir görsel ilişki kurması hedefleniyor.

Teraslar ve köprüler ile yaya dolaşımı kesintisiz sürdürülüyor.

Tarihi eserler sokak ve çevresinde sergileniyor.

Yarışmanın düzenlenmesi ve sonuçlanmasının ardından 2,5 yıl boyunca İç Kale’de yer alan düzensiz ve plansız yapılar kentin farkı bölgelerine taşınıyor. İç Kale fazlalıklardan arındırılarak projenin hayata geçirilmesi için uygun hale getiriliyor. İlerleyen süreçte ise Kayseri Kültepe Höyüğü’nde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda çıkarılan tarihi eserlerin İç Kale’de inşa edilecek bir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmesine karar veriliyor.

Farklı katlarda geliştirilen sirkülasyon, gezi rotası için çeşitlilik sunuyor.

Brüt betonun kalıp izleri açıkta bırakılıyor.

Bu gelişmenin ardından yarışmayı kazanan proje kapsamında İç Kale’de gerçekleştirilecek kapalı mekanlara ve açık alanlara ek olarak müze geliştirilmesi yapılıyor. Projedeki hakim kamusal sokak kurgusundan ve açık alanlardan taviz verilmeden kapalı ve korunaklı şekilde müze mekanları geliştiriliyor.

Sokak ziyaretçilerini içeri davet ediyor.

Sokağın iki yanında uzanan duvarlar arasındaki açıklıklar tarihi eserleri bir vitrin gibi sergiliyor.

Kadir Uyanık, Zafer Ertürk ve Emel Birer’in yarışmayı kazanan projesinde İç Kale, kapsayıcı bir anıt müze olarak ele alınıyor. Tarihi anıtsal yapının farklı açılardan ve yüksekliklerden seyredilmesi üzerine bir kurgu geliştiriliyor. Bu doğrultuda her işlevde kale duvarları arka plan olarak kullanılıyor. Alt kotta tasarlanan iç sokaktan yukarı çıkan merdivenlerden, yatay olarak geliştirilen uzun ince galeriden ve zemin üstünde yer alan her işlevin arkasında İç Kale doğrudan görülüyor. Kale içerisinde tasarlanan proje, her adımda ziyaretçilere kalenin varlığını vurguluyor.

Çelik, beton ve cam düz çizgilerle kullanılıyor.

Müzenin iç kısmında gri tonlara ağırlık veriliyor.

Proje, doğu-batı doğrultusunda uzanan Dizdar ve Kitsh kapılarını birleştiren bir sokak kurgusu etrafında geliştiriliyor. Dizdar kapısındaki geniş merdiven ve Kitsh kapısındaki ikincil merdiven doğrudan bu sokağa iniyor. Zemin kotta oluşturulan yeşil ve sert zemine sahip teraslar, kale ile sokak arasında bir bağ oluşturuyor. Kitsh kapısının karşısında bir cami bulunuyor; kapı ile cami arasında bir aks tasarlanıyor. Gezi terasları ile desteklenen aks sayesinde teras, giriş ve cami üçgeninde bütünsel bir yaya alanı sağlanıyor.

Zemindeki çizgisel aydınlatmalar gezi alanını sınırlıyor.

İç mekanın az renkli yapısı tarihi eserleri öne çıkarıyor.

İç sokağa paralel, yer yer genişleyen yarı açık bir platform uzanıyor ve sergi alanlarına erişim buradan gerçekleşiyor. İç sokağın farklı kotlarından müzeye ulaşım sağlanarak mekansal bir zenginlik de oluşturuluyor.

Kale planı.

Müze planı ve sirkülasyon.

Kesitler.

Proje

Kayseri Kale İçi ArkeolojiMüzesi

Mimar

Kadir Uyanık, Zafer Ertürk,Emel Birer

Konum

Melikgazi, Kayseri

Yıl2019
İşveren

Kültür ve Turizm Bakanlığı,Kayseri Büyükşehir Belediyesi

Danışman

Nur Akın, Nevra Ertürk

İç Mekan projesi

Kadir Uyanık, Zafer Ertürk,Emel Birer, Orkan Güzelci, Ali Kemal Terlemez, Handan Duyar

Uygulama projesi

Kadir Uyanık, Zafer Ertürk,Emel Birer, Orkan Güzelci, Ali Kemal Terlemez, Handan Duyar, SezginTufan, Ömer Durdu, Halil Yeniçıkan

Statik projesi

Necati Yalçın

Mekanik projesi

Isımer Mühendislik

Elektrik projesi

Efor Mühendislik

Fotoğraf

ALTKAT ArchitecturalPhotography