Konut tasarımında modernizm etkisi: Yeşilköy Toplu Konut Sitesi

İREM NUR KAYA
Abone Ol

Yeşilköy Toplu Konut Sitesi, Türkiye’de modernizmin deneysel çalışmalarını yapan Haluk Baysal ve Melih Birsel tarafından tasarlanıyor. Rasyonalizmi ve işlevselciliği benimseyen ama insanı ön planda tutan bir yaklaşımla tasarlanan site, birbiriyle ilişki kuran mekanları ile öne çıkıyor. Komşuluk ilişkilerini destekleyen projede, tasarım sadece yapı yapmak olarak görülmüyor ve insanların nefes alabileceği rekreasyon alanları bloklarla iç içe olacak şekilde kurgulanıyor.

Yeşilköy Toplu Konut Sitesi’nin farklı alanlarından fotoğraflar, Kaynak: Doğan Hasol, Serap Canoğlu Kocaman’ın yüksek lisans tezi.

I. Dünya Savaşı’nın ardından dünyada sosyal, toplumsal ve ekonomik anlamda pek çok değişiklik oluyor ve mimari de bu değişimlerden büyük oranda etkileniyor. Çeşitli gruplar tarafından mimarinin modernleşmesi yönünde fikirler ortaya atılıyor ve şehirler bir makine gibi görülmeye başlıyor. Bu dönemde şehirlerin tıkır tıkır işlemesi ve şehirdeki mimari üretimlerin işlevsel olması gerektiğine inanılıyor. Le Corbusier’nin kurucularından olduğu CIAM yani Uluslararası Modern Mimarlık Kongresi isimli ekip mimari problemlere rasyonel çözümler ürettikleri çalışmalar yürütüyorlar. Ancak fikirlerin uygulanmaya başlanmasıyla birlikte bu ekibin üyesi olan bazı mimarlar, rasyonelliğin ağır bastığı bu yaklaşımda olumsuzluklar olduğunu fark ederek 1953 yılında CIAM’dan ayrılıyorlar. İçinde Aldo van Eyck, Peter Smithson, Giancarlo de Carlo gibi isimlerin yer aldığı ekip, kendilerine Team 10 ismiyle yeni bir ekip kuruyor. İnsanı toplumdan koparan ve onu da tıpkı şehirler gibi makineleştirmeye çalışan anlayışa karşı çıkan Team 10, şehirlerin ruhsuz yapılaşmasına karşı çıkan fikirler geliştiriyorlar. Evi, insanın doğal yaşam alanı olarak görüyor ve insan için tasarımın nasıl olabileceği konusu üzerine düşünüyorlar. Ürettikleri fikirleri uygulamada tam anlamıyla başarıya ulaşamasalar da mat building ismiyle geliştirdikleri yaklaşım farklı mimarlar tarafından benimseniyor ve ortaya incelemeye değer yapılar çıkıyor.

Aldo van Eyck’in tasarladığı Amsterdam Yetimhanesi, Kaynak: Arkitektüel.

Esneklik ve dinamizmi benimseyen mat building yaklaşımında, plan şeması hazırlanırken yerleşimin bir orantı dahilinde yapılması ve kütlelerin dokunmuş bir desen izlenimi vermesi isteniyor. Yapıların gelecekte uğrayabileceği değişikliklere ve yapılacak ek binalara olanak sağlayan bu yaklaşım ile dinamik bir plan elde ediliyor. Kullanıcıların hareketlerinin kısıtlanmaması gerektiği düşünülüyor ve bu düşünceyle fonksiyonları bölgelere ayırmak yerine hepsini birbirine bağlamayı tercih eden metrik bir plan şeması kurgulanıyor. Böylece bu düşünceyle tasarlanan bir yapı bloğundaki kullanıcı istediği her fonksiyona kolaylıkla ulaşabiliyor. Aldo van Eyck’in Amsterdam Yetimhanesi ve Alison & Peter Smithson’ın Kuveyt Master Planı bu yaklaşımı benimseyen projeler olarak öne çıkıyor. Site yerleşimleri için önemli bir gelişmeyi temsil eden Yeşilköy Toplu Konut Sitesi ise İstanbul’da mat building yaklaşımını kendi imkanları çerçevesinde uygulayan bir proje olarak mimarlık tarihinde yerini alıyor.

Yeşilköy Toplu Konut Sitesi’nin vaziyet planı, Kaynak: İrem Mollaahmetoğlu Falay & K. Ferhan Yürekli.

İstanbul’un Bakırköy ilçesinde konumlanan Yeşilköy Toplu Konut Sitesi, eskiden Yeşilköy Plak Fabrikası’nın yer aldığı ve 1970’te fabrika kapatıldığı için boşaltılan yaklaşık 57 dönümlük bir araziye inşa ediliyor. 1973 yılında arazinin sahibi olan Profilo markası, arazide üst düzey yöneticilerine yönelik konut üretilmesi için Haluk Baysal ve Melih Birsel ortaklığındaki Baysal-Birsel mimarlık ofisi ile görüşmeye başlıyor. Ruhsat projelerinde Haluk Baysal’ın imzası bulunsa da yaptıkları tüm işleri ofisin işi olarak gördükleri için tasarım Haluk Baysal ve Melih Birsel’e atfediliyor. Projelendirmesi 1973 yılında yapılan site, 1975-1980 yılları arasında inşa ediliyor.

Sitenin tanıtım broşüründe proje alanının tasviri, Kaynak: Konut Üretiminde Uyarlanabilir Tasarım Yaklaşımları isimli tez çalışması.

Yeşilköy Toplu Konut Sitesi, Team 10 üyelerinin geliştirdiği mat building yaklaşımıyla tasarlanan Amsterdam Yetimhanesi’ndeki gibi tüm araziye yayılan bir ızgara plana sahip olmasa da kendi içinde kurguladığı metrik sistemdeki plan şemasıyla öne çıkıyor. Kütlelerin organizasyonu yapılırken rasyonellik ve işlevsellik ile birlikte kullanıcıların mekanı sahiplenebilecekleri bir “yaşam alanı” kurgulanıyor. Bireyin ön planda olduğu bu tasarımda, farklı bloklardaki kullanıcıların yolu iç avlulardaki mekanlarda kesişiyor. Araziyi sadece yapı inşa edilecek bir alan olarak görmeyen mimarlar, yeşil ile iç içe bir tasarım yapıyorlar. Böylece nefes alan ve kullanıcılarına yeşil alanlar sunan bir site elde ediliyor. Araba kullanımının yaygın olmadığı ve neredeyse elli kişiden birinin arabasının olduğu bir dönemde mimarlar arabalar için yer ayırarak öngörülü bir iş yapıyorlar. Bu öngörü sayesinde sitede uzun yıllar büyük bir otopark sorunu yaşanmıyor.

Sitenin 2018 yılında çekilmiş fotoğrafları, Kaynak: Serap Canoğlu Kocaman, Yüksek Lisans Tezi.

Blokların 4 katlı olarak planlandığı sitede; simpleks, yarı dubleks ve 2 ayrı dubleks olmak üzere 4 farklı daire tipi bulunuyor. 265 dairenin bulunduğu sitede, dairelerin birbirine bağlandığı açık koridorlar sayesinde kullanıcılar üst katlardan da zemin katı izleyebiliyor ve yaşamına ortak olabiliyorlar. Mekanın zenginliğinin güçlü matematiksel bir kurguyla mümkün olacağını düşünen Haluk Baysal, site içindeki farklı tipolojileri birbiriyle konuşturarak ve kullanıcılara farklı mekan önerileri sunarak düşüncesini destekleyen bir tasarıma imza atıyor. Dairelerin plan tipleri incelendiğinde, açık plan ve belirli bir işleve göre özelleştirilmemiş bir formun benimsendiği görülüyor. Benimsenen bu form sayesinde dubleks dairelerin giriş katı ve yarı dubleks ile simpleks dairelerin yaşama mekanı olarak adlandırılan kısımlar; oturma alanı, yemek alanı ve teras olarak kullanıcıların kendi istekleri doğrultusunda şekillendirebilecekleri bir alana dönüşüyor.

Sitenin 2018 yılında çekilmiş fotoğrafları, Kaynak: Serap Canoğlu Kocaman, Yüksek Lisans Tezi.

Projenin vaziyet planı incelendiğinde hem blokların birbiriyle ilişki içinde olduğu hem de kullanıcılara vakit geçirebilecekleri yeşil alanlar sunulduğu görülüyor. Zemin katlardaki her konuta bir bahçe alanı tanımlanıyor. Kullanıcılar bu bahçeleri kendi ihtiyaçları doğrultusunda kişiselleştirerek siteyi canlı ve yaşayan bir organizma haline getiriyorlar. Üst katlarda yaşayan kullanıcılar da tasarımda unutulmuyor ve onların ihtiyacı karşılayabilecek şekilde teras bahçeler kurgulanıyor. Sitenin orta alanı ve doğusunda kalan kısımlar tüm site sakinlerinin kullanabildiği rekreasyon alanları olarak planlanıyor. Bu rekreasyon alanlarında çocuk parkından tenis kortlarına farklı yaşam tarzlarına olanak tanıyan bir tasarım yapılıyor. Yeşilköy Toplu Konut Sitesi içinde kurgulanan sosyal tesis ise kullanıcıların o dönemde ihtiyacı bulunan alana dönüştürülebiliyor. Örneğin başlangıçta kreş olarak tasarlanan alan 1987 yılı rölövelerinde ticari birime dönüştürüldüğü görülüyor. Günümüzde ise bu alan kafeterya olarak kullanılıyor. Sitede farklı mimarlar tarafından eklenen bloklar tasarımın dil birliğini bozsa da Baysal-Birsel ikilisinin kurguladıkları yaşam alanları devrin koşullarına göre kendini yenileyebiliyor. Başlangıçta sitenin etrafı çitlerle çevrilmiyor ve böylece Yeşilköy sakinleri de buranın yaşamına dahil olabiliyor. Tasarım bu yönüyle insan odaklı yaklaşımın o dönemde nasıl ele alındığını ve günümüze kadar ne şekilde değişikliklere uğradığını gösteriyor.

Sitenin 2018 yılında çekilmiş fotoğrafları, Kaynak: Serap Canoğlu Kocaman, Yüksek Lisans Tezi.

Toplu konut anlayışını farklı bir noktaya taşıyan ve kendi içinde çeşitli çözümler sunan bu tasarım, pek çok mimar tarafından da övgüyle anılıyor. Örneğin Gebze Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım dersi kapsamında bir rapor hazırlayan Kutlu Sevinç Kayıhan ve Ayla Ayyıldız Potur bu yapıya dair şu cümleleri kuruyor: “1973 yılında Haluk Baysal ve Melih Birsel tarafından tasarlanan Yeşilköy Toplu Konut Sitesi, Türkiye’de daha önce benzeri olmayan bir tipoloji; farklı ölçeklerde kamusal alanlarla birbirine bağlanmış konut dizilerinden oluşan bir yerleşme olarak ilgi çekici bir örnektir.”

Sitenin 2018 yılında çekilmiş fotoğrafları, Kaynak: Serap Canoğlu Kocaman, Yüksek Lisans Tezi.

Türkiye’nin o döneminde konut üretimi için deneysel çalışmalar yapan Haluk Baysal ve Melih Birsel, her tasarımlarında kendi yaklaşımlarını değerlendirip yeni fikirler üretmeye çalışıyorlar. Bunun en açık örneklerinden biri olan Yeşilköy Toplu Konut Sitesi’nde, Hukukçular Sitesi’nde denedikleri kapalı koridor sistemini geliştirerek bireyleri öne alan bireyi ön plana alan bir yaklaşım geliştiriyorlar. Komşuluk ilişkilerinin gelişmesi için kullanıcılara pek çok alan tanıyan ve doğayla bütünleşen bir proje kurguluyorlar. Modern mimarlık esaslarını inceleyerek Türkiye’nin yaşam stiline uygun bir tasarım ortaya koyan Baysal-Birsel ikilisi, rasyonalizmin estetikle buluştuğu ama insan yaşamının da önemli bir girdi olduğu örnek bir projeye imza atıyorlar. Mat building kavramını içselleştiren ve uzun yıllar Türkiye’de benzeri bir tasarım yapılmayan site, mimarlık tarihi için önemini korumaya devam ediyor.

Not: Haluk Baysal ve Melih Birsel tarafından tasarlanan Hukukçular Sitesi hakkındaki yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Zemin kat dubleks dairelerin planı, Kaynak: Serap Canoğlu Kocaman, Yüksek Lisans Tezi.

Proje

Yeşilköy Toplu Konut Sitesi

Yeri

Yeşilköy, Bakırköy, İstanbul

Mimarı

Haluk Baysal & Melih Birsel

Projelendirme1973
Uygulama

1975-1980