Özgün renk kullanımıyla Fovizm'in kurucusu: Henri Matisse

HATİCE DİLARA ÇİMEN
Abone Ol

Resim ve heykel sanatında birçok ressamı etkisi altına almış olan Henri Matisse; özgün renk kullanımı ile Fovizm akımının kurucusu olarak bilinir.

Woman Reading, 1894.

Tam ismiyle Henri-Émile-Benoît Matisse; 1869’da Fransa’nın kuzeyindeki Le Cateau-Cambresis’te doğar ve 1887'de hukuk eğitimi için Paris’e taşınır. Eğitimini tamamlandıktan sonra Le Cateau-Cambrésis'te mahkeme yöneticisi olarak çalışan Matisse; geçirdiği apandis rahatsızlığı sonrası istirahat sürecinde annesinin ona getirdiği boyalarla, resimler yaparak sanat ile tanışır.

Matisse, 1890’da Paris Academie Julian'da William-Adolphe Bouguereau ve Gustave Mareau’dan sanat eğitimi alır. Sanatının başlarında geleneksel tarzda yeterlilik kazanan sanatçının natürmortları ve manzaraları da bu tarz hakimiyetindedir. Erken dönemde verdiği eserlerde, koyu tonlar kullanarak oluşturduğu kasvetli hava dikkat çeker.

Yemek Masası (The Dinner Table), 1897.

Matisse; Antoine Watteau, Nicolas Poussin ve Jean-Baptiste-Siméon Chardin gibi ondan önceki dönem ustalarının eserlerinden, Edouard Manet gibi modern sanatçılardan ve Japon sanatından etkilenir. 1896’da pek de tanınmayan bir sanat öğrencisi iken Avustralyalı ressam John Russell'ı ziyaret etmek üzere Brittany sahilindeki Belle Ile Adası’na seyahat eder. Matisse’in burada ard-izlenimcilik akımı ile tanışması onun için bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Sanatçı, bu dönemi şöyle ifade eder:

Russell benim öğretmenim oldu ve bana renk teorisini anlattı."

Sanatçının Belle Ile Adası’nda resmettiği ''Brittany'deki Çiftlikler'' (Farms in Brittany) isimli tablo.

Sanatçı; 1898'den 1901'ekadar olan resimlerinin çoğunda; Camille Pissarro, Paul Signac ve Henri-Edmond Cross’un kullandığı Noktacı(Pointilist) resim tekniğini kullanır. Fransız yeni izlenimci ressamlar tarafından yaygın olarak kullanılan bu resim tekniği; renklerin tuvalde karıştırılmadan noktalarla uygulanmasından meydana gelir ve insan gözünün noktaları bir bütün olarak algılaması esasına dayanır.

Natürmort (Still Life).

Matisse; 1897'de Camille Pissarro, 1899'da André Derain ile tanışır. 1901'den itibaren Salon des Independants'a ve 1903'ten itibaren de Salon d'Automne'a çeşitli tablolar gönderir. 1904'te Vollard Galerisi’nde ilk kişisel sergisini açar ancak başarılı olamaz.

1904'te kendinden 12 yaş küçük olan, hem arkadaşı hem de rakibi olarak gördüğü Pablo Picasso ile tanışır. Hayatının bu dönemlerini, yazları Fransa'nın güneyinde resim yaparak geçirir. 1905-1906'da kendilerine "Fovlar" adını veren sanatçılar olarak Derain, Manguin, Marquet, Puy, Valvat, Vlaminck, Friesz ve Rouault ile birlikte Salon d'Automne'da yapıtlarını sergilerler. Bu sergiyle beraber Fovizm akımı ortaya çıkar.

Şapkalı Kadın (Women in Hat).

Fovizm’in en önemli özelliği, resimlere hakim olan renklerin canlılığıdır. Bu durum bir açıdan Modern sanatın bütünündeki kusursuzluk ve gerçeklik bakış açısını reddeder."Woman in Hat" orijinal ismiyle "La Femme au Chapeau" ve Türkçe’siyle "Şapkalı Kadın" isimli eser; Fovizm’i tanımlamada önemli bir eser olarak bilinir.

79,4 x 59,7 cm ebatlarındaki yağlıboya eserde, portresi çizilmiş olan model; ressamın 29 yaşındayken evlendiği Amelie’dir. 1905’de ilk defa Salon d’Automne’de sergilenen ‘Şapkalı Kadın’, şu an San Francisco’daki Modern Sanatlar Müzesi’nde yer alıyor.

Açık Pencere (Open Window), 1905.

Sık sık seyahate çıkan Matisse; 1906’da Moskova ve Fas’ta, 1907’de İtalya’da bulunur. Sanatçı; Fas ziyaretini ve İslam sanatının kendisi üzerindeki etkilerini şu sözleri ile ifade eder:

Fas seyahati bana resimsel anlamda gerekli geçişi yapmam için yardımcı oldu. Fovizm’in canlı ama sınırlı teorisini uygulasaydım, doğayla bugün olduğundan daha hızlı kontak kuramazdım.”

1908 sonrasında yaptığı resimlerdeki halı ve kilim desenlerinde bu etki görülür.

Kırmızı Oda (Red Room), 1908.

1910’da İspanya, 1911’de Moskova’ya giden Matisse; 1919'dan itibaren Serge Diaghilev (Rus bale impresario) için dekorlar hazırlar. 1920’lerini çoğunlukla Fransa’nın güneyinde geçirir. Matisse’nin Fransa’da geçen günlerine tanık olan Norbert Lynton; ondan şu şekilde bahseder:

"Burada yaptığı resimler kendiliğinden ortaya çıkan resimler. Bu durum dünyayı yeniden yorumlamak için kendini zorlamadığının bir göstergesi."

Sevgilisini, eşini ve çocuklarını model olarak birçok eserde resmeden Matisse’nin; Okuyucu Marguerite (The Reader Marguerite) isimli bu tablosundaki modeli de kızı Marguerite, 1906.

Perspektif kurallarıyla çelişen ve ağırlıklı olarak kırmızı renk kullanılan ''Ressamın Ailesi'' (The Painter's Family, 1911) isimli eserde, Matisse’nin kızı Marguerite, oğulları Jean, Pierre ve eşi Amélie yer alıyor.

''Kabuktaki Venüs'' (Venus in a Shell), 1930. Bronz malzeme ile yapılmış 33 cm yüksekliğe sahip olan heykel; Baltimore Sanat Müzesi’nde bulunan Cone Koleksiyonu’nun bir parçası.

1930-1933'de Pennsylvania'daki Barnes Vakfı için duvar resimleri yapar. 1927'de Pittsburgh'daki Carnegie Uluslararası Sergisi’nde ve 1950'de Venedik Bienali’nde birincilik ödülü alır. Sanatçı; 1948-52 yılları arasında Matisse Şapeli olarak anılan Chapelle du Rosaire de Vence'nin iç mekanını, cam pencerelerini ve dekorasyonlarını tasarlar.

Matisse’nin tüm yaşamı boyunca açtığı önemli sergiler: San Francisco 1936 ve 1951; New York 1943 ve 1952; Paris 1956 ve 1970 olarak özetlenebilir. Henri Matisse uluslararası ününü büyük ölçüde arttığı, 1945 yılının kasım ayında hayata gözlerini yumar.

Kesilip yapıştırılmış kağıt üzerine guaj çalışılarak yapılmış ''Salyangoz'' (The Snail), 1953, Londra’daki Tate Galerisi’nde sergileniyor.


Müzik, (Music) 1939, 115x115 cm, tual üzerine yağlı boya.

Nu Bleu IV, 1952.