"Bir taş at"

HABER MASASI
Abone Ol

Dönemin yazarlarının entelektüel ilgilerinin ne denli şaşırtıcı olduğunu gözler önüne seren kıymetli keşfi için Handan İnci’ye ne kadar teşekkür etsek az.

Daha çok, o müthiş Üç İstanbul romanından ve dillere destan Mehmet Akif biyografisinden tanıdığımız Midhat Cemal, döneminin önemli yazarlarının katılımıyla -kitabın sunuş yazısında belirtildiğine göre- Türkiye’nin ilk edebiyat anketini yayına hazırlamış.

"Bir Taş At"
Cins

Abdülhak Hâmid Tarhan’dan Cenab Şahabeddin’e, Halide Edib Adıvar’dan Yusuf Akçura’ya pek çok yazarla yapılmış bu anket, hakiki bir “keşif” olarak, Everest Keşif dizisinden neşredildi. Dönemin yazarlarının entelektüel ilgilerinin ne denli şaşırtıcı olduğunu gözler önüne seren kıymetli keşfi için Handan İnci’ye ne kadar teşekkür etsek az.

Tahkikat-ı Edebiye, Hazırlayan: Handan İnci, Everest Yayınları

Bir kitap daha

Hem hoş râyihalarıyla, hem de görüntüleriyle her biri ayrı bir nimet olan çiçekleri bilmek onları yaratana bir şükür yerine de geçmez mi? Onlarda yaratışın güzelliklerini görmemiz, onlara karşı duyarlı olmamız bu şükrü bir nebze olsun yerine getirmek değil midir? Gizli Lisân, eşsiz güzellikteki bir âleme, çiçeklerin âlemine giriş mahiyetinde bir eser. Özümüzde saklı olan cevheri tekrar ortaya çıkarmaya, çiçeklerin bizlere lisân-ı hal ile neler fısıldadıklarına kulak vermeye davet eden bir eser…

Hikâyeyi gör

Seyir halinde bir şehirlerarası otobüs. Gece. Uyku, salgın hastalık gibi bir yolcudan ötekine bulaşarak tamamını esir almış. Şoförün kan çanağı gözleri yoldaki şeritleri takip ediyor. Karşı şeritten gelen arabaların farlarından ödünç aldığı ışıkla bilincini açık tutuyor. Yanında uyuklayan muavine sesleniyor; “Kahve getir oğlum.”

Bu fotoğraf hakkında bir Çiçeklerin Lisanı, Hazırlayan: Yahya Hazini, Büyüyen Ay Yayınları şeyler yaz.

Muavin suçlu bir telaşla ayaklanıyor. İşte o sırada oluyor olan. Geçen yıl buna benzer bir yolda buna yakın saatlerde buna benzer bir karanlığın içinden üzerine dikilen bir çift yeşil göz… Evvelki yıl yine. Ondan önceki yıl yine. Hep aynı koltukta. Aynı yeşil, baş belası gözler. Derin bir ah. Kafası karışıyor. O gözleri bir kere daha görme ihtimali yüreğinden ağırkanlı bir kuşun havalanmasına sebep oluyor.

  • Hayal mi? Gerçek mi? Ne demek istiyor? Şoför camı açıp, bir sigara yakıyor. O sırada muavinin eli.
  • “Abi kahve”.
  • “Dök oğlum onu dök, gerek kalmadı!”
  • Muavin, kaptanın yine kaybettiği karısını düşündüğünü anlıyor. Kahve elinde soğurken yola bakıyor.

Bir film seyret

“Üniversiteyi bitirip memleketine geri dönen 20’li yaşlarındaki Sinan, kitabını basabilecek bir sponsor ararken hem ailesiyle ilgili sorunlarla yüzleşiyor hem de bir dönem tanıdığı insanlarla yeniden buluşuyor. Geçmiş muhasebeleriyle birlikte gelen bu karşılaşmalar en temelde Sinan’ın kendisiyle yüzleşmesiyle sonuçlanıyor.”

Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi Ahlat Ağacı haziran ayında gösterime giriyor. Elbette, vakit kaybetmeden seyretmeliyiz.

Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi Ahlat Ağacı haziran ayında gösterime giriyor.

Bir Hayal Kur

Hımbıllığı bırak. Bir hayal kur. Elindeki aptal telefonu bırak, bir hayal kur. Yapamazsın diyenlere kulak asmayı bırak, bir hayal kur. Ensende, kaşlarının arasında, koltuk altlarında yuva yapmış örümcekleri silkele, bir hayal kur. Kariyer putunu, başarı putunu, mesai putunu kır, bir hayal kur. Bir hayal kur, birini sev, kaybet, ayıplan, coşkuya kapıl, hüsrana uğra ama umutsuzluğa kapılma, yere seril ama sürünme.

Hep hayal kur. Çünkü seni sadece onlar iyi edecek. Hataların ve hayallerin.

Bir ümit ışığı gör

Ülke gündemi her zaman olduğu gibi. Kalanlar, gidenler, karşı yakaya geçenler, olduğu yakayı kirletenler, yeri zaten oldum olası belli olmayanlar, kayıplar, endişeler, inişli çıkışlı kurlar, komplo teorileri, oy oyunları… Bütün bunların arasında ferahlamak, gerçek bir ümit ışığı görmek için bakman gereken yer neresi? Cevabı üzgünüm bende değil. Bu, herkesin kendi cevabını yanında getirdiği bir sınav.

Bir şiir oku

Kaçıyordum senin soğuk yalazından

onca yürek çarpıntısı kırgınlık

gömülürken buzlu sularına belleğin

donan bir ateş gemisiydi kaskatı

üretilmiş her şey bir fosildir şimdi

düşünüyorum da bazen

ne kaldı diye geriye senden

yıpranmış sinir uçları

genişlemiş damarlar

ve belki prensesin tahta bacağı

ölen bir kuğuydu bir imgeydi bellekte…

içimde bir şehir daha bütün yıldızlarıyla söndü…

Orsalabanda!

Lale Müldür,

Uzak Fırtına şiirinden

Parolayı unutma

“En büyük sihirbaz olan dünyadan korkun, çünkü dünya kalpleri sihirler.”

Malik Bin Dinar