Gemiler karadan yürütüldü mü?

HABER MASASI
Abone Ol

Fransız gezgin Bertrandon de la Broquière'nin seyahatnamesinde yer verdiği, Jean Mielot'ya ait "Türklerin Konstantinopolis'i Kuşatması" isimli minyatür, İstanbul kuşatmasıyla ilgili ilginç detaylar içeriyor.

Fetihten sonra Haçlı seferleri projelerinin gündeme geldiği dönemde Burgonya Dükü, 1432-1433 yıllarında Ortadoğu'yu gezen Bertrandon'dan bir seyahatname kaleme almasını ister. Yıllar sonra yayınlanan Le Voyage d'Outremer de Bertrandon de la Broquiére isimli eserde, İstanbul kuşatması Jean Mielot'ya ait bu minyatür eşliğinde aktarılır. Aslı Paris'teki Bibliothèque Nationale'dedir. Bakalım gemilerin karadan yürütülmesi gibi bizde bile pek çok kişinin kabul etmekte zorlandığı kuşatmanın ayrıntıları, fetihle çağdaş bir Batılı sanatçının gözüyle yapılan bu minyatürün hangi köşelerine saklanmış?


1. Çamlıca
Küçük ve Büyük Çamlıca tepeleri tabloda yer bulmuştu. Ressamın İstanbul'u ziyaret edip etmediği kesin olarak bilinmese de, kendisine aktarılan bilgilerin arasında her iki tepenin de yer almış olması ve ressamın bunu doğru bir şekilde nakletmesi önemli bir detaydır.
2. Anadolu Hisarı
Boğaz'ın Anadolu yakasında Yıldırım Bayezid tarafından inşa ettirilen hisar, Bizans ile işbirliği içerisinde olan Cenevizlilerin geçişlerini kontrol etmeyi amaçlıyordu.
3. Gemilerin karadan yürütülmesi
Gemilerin karadan çekilerek Haliç'e indirilmesi Fatih'in büyük projesi olsa da, benzer bir girişim daha önce Aydınoğlu Gazi Umur Bey tarafından uygulanmıştı. Ancak Fatih'in projesinin farkı, gemilerin dik bir yamaca tırmandırılıp sonra yokuş aşağı indirilmesidir. Halatlarla bağlanan gemilerin Kasımpaşa limanına indirilişini tablodan açıkça görmek mümkündür.
4. Köprü
Taarruz için Bizans surlarına ulaşmalarını sağlayacak olan dubalı ahşap köprü Osmanlı askerleri tarafından yapılmıştı. Amaç, Okmeydanı civarındaki Osmanlı kuvvetlerinin Topkapı civarındaki ana kuvvetlere daha rahat yardımda bulunabilmesiydi.
5. Mutfak
Uzun sürecek kuşatmada askerin yiyecek ve içecek ihtiyacı önemliydi. Bu nedenle daha Edirne'deyken yeterli gıda stoklarının yapılması istenmişti. Resimde Sultan'ın çadırının yanında bir mutfak ve mutfakta balık pişiren bir ahçı görülüyor.
6. Fatih'in çadırı
Fatih, maiyetindekilerle birlikte Bizans surlarının taarruza en uygun bölgesine karargâhını kurmuştu. Bugün Bayrampaşa olarak adlandırılan Lykos vadisinin sol kıyısına kurulan otak, stratejik olarak şehre hakim bir noktada yer alıyordu.
7. Yakalanan Bizanslılar
Yakalanan Bizans ajanları, imparatorluğun zaaflarının tespiti amacıyla sorguya çekiliyor. Tablo yardımıyla Bizanslıların giyim şekli konusunda da fikir sahibi olabiliyoruz.
8. Türk topları
Fatih, deneyimli top ustası Urban'dan surları parçalayacak güçte toplar yapmasını istedi. 3 ay içerisinde tamamlanan topun uzunluğu 8 metreyi bulmaktaydı. Toplar ve onun için gerekli malzemeler kuşatmanın başlamasından yaklaşık 1 ay önce Edirne'den yola çıkarılmıştı. Gerçi 'Şahi' denilen top birkaç atıştan sonra infilak etmişti ama diğer toplar fethe kadar görevlerine devam edecektir.
9. Ayasofya
Mielot, şehrin içerisindeki en önemli bina olarak resmettiği Ayasofya'yı, Fransız Gotik Katedrallerine benzetmiş. Açılışı 15 Şubat 360 yılına denk gelen Ayasofya, ilkin I. Konstantin tarafından yaptırılmıştı. O zamana kadar hiçbir mimarın cesaret edemediği boyutta bir bina olması ve iskeletin 4 büyük kemere oturtulması ile Geç Roma dönemi mimarisinden farklılık göstermiştir. Doğu Roma tarihindeki tek tanrılı inanca geçişe adanan kilise, putperest mabetlerin yerine inşa edilmiştir. Ayasofya, İstanbul'un fethinin hemen arkasından fetih yoluyla alınan yerlerde uygulanan usûl gereği camiye çevrildi.
10. Haliç'teki zincir
Bizans Haliç'in güvenliğini liman girişine bir zincir çekerek sağlamaya çalıştı. Ayrıca 10 gemi bu zinciri korumakla görevlendirilmişti. Bu filo, zinciri geren Cenovalı Bartolomeo Soligo'nun emrindeydi. Yaklaşık 800 metre mesafe arasına çekilen zincirin Sirkeci tarafındaki yeri belli olmasına rağmen, diğer ucu hakkındaki bilgiler muhteliftir. Görüldüğü üzere zincirin etrafında ahşap dubalar bulunmakta, bunlar geçişi daha da zorlaştırmaktaydı. Yıllar sonra Osmanlılar bu zinciri Zaporog Kazaklarının baskınını önlemek için Boğaz'ın Karadeniz girişini kapatmakta kullanacaklardı.