Tehcirle daha büyük bir isyan engellendi!

HABER MASASI
Abone Ol

Derin Tarih dergisi 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın rolü üzerinde yaptığı çalışmalarla tanınan dünyanın sayılı askerî tarih uzmanlarından Prof. Dr. Edward J. Erickson ile yayınlanan son kitabı Ottomans and Armenians: A Study in Counterinsurgency (Palgrave Macmillan, New York, 2013) etrafında Ermeni tehciri meselesini konuştu. Ünlü ABD’li tarihçi Edward J. Erickson Ermeni tehcirinin üzerindeki sis perdesini aralıyor .

Sizi bu kitabı yazmaya yönelten temel saik neydi?
Oldum olası askerî tarihe ilgi duymuşumdur. 2001'de 1. Dünya Savaşı sırasındaki Türkler hakkında yazmaya başladım. Ordered to Die: A History of the Ottoman Army in the First World War adlı ilk kitabımla ilgili araştırmalar yaparken ve kitabı yazarken 1915 Ermeni ayaklanması ve sonrasındaki tehcire ilgi duymaya başladım. Çünkü Osmanlı ordusu ve Harbiye Nezareti olan biten hadiselerde rol oynamıştı. Bu kitap yayınlandığında Vahakn Dadrian adlı bir Ermeni sosyolog 1915'te Ermenilerin başına gelen şeyin ne olduğuna ilişkin görüşlerim nedeniyle kitabımı eleştirmişti. Bunun üzerine yazdıklarımı yeniden değerlendirme ihtiyacı hissettim.

Neler yaptınız peki?
2001 yılından beri bu konuda akademik dergilerde bir dizi makale yayınladım ve Ermeni tehciriyle ilgili görüşlerim ciddi oranda değişti. Ottomans and Armenians adlı kitabı planlarken hem kendi konumumu açıkça ifade etmek, hem de Ermeni tehcirini askerî tarihle ilgili bir olgu olarak açıklayan tek bir teori ortaya koymak istiyordum. Bu kitabı yazarken elimdeki kanıtları yeniden inceleme, Ermeni devrimci komitelerinin yapısı ve onların 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı'nın milli güvenliğine oluşturdukları tehdit hakkında mantıklı bir argüman geliştirme ihtiyacı hissettim.

Karşınıza nasıl bir tablo çıktı?
2013'teki çıkarımım aslında çok az sayıda Ermeni'nin ayaklandığı, ancak bunların ağır silahlarla donatılmış ve iyi örgütlü olduğuydu. Ermeni ayaklanması hiçbir zaman büyük çaplı değildi. Ne var ki Ermeni komiteleri Osmanlı ordularının Doğu Anadolu'daki iletişim kanallarını kesme imkânına sahipti ve bu, savaş sırasında Osmanlı milli güvenliğine yöneltilmiş ciddi bir tehditti. Dahası Ruslar Ermenileri ayaklanmaya teşvik ediyor ve Türklere karşı saldırı operasyonlarının örgütlü bir şekilde gerçekleştirilmesi için destek veriyordu.

Kitabınızı hazırlarken ne tür zorluklar ve engellerle karşılaştınız?
Güçlü bir külliyatım ve mükemmel bir akademik ehliyetim olmasına karşın kitabımı basacak yayınevi bulmakta oldukça zorlandım. Kendi yayıncım bile bu kitabı basmak istemedi.

Bunun sebebi ABD'deki Ermeni lobisinin çok güçlü olması ve yayıncılar üzerinde bu olaylarla ilgili dar görüşlere karşı çıkan kitapları yayınlamayı reddetmeleri konusunda baskıcı uygulamaları. Benim için asıl zorluk, Ermenice ya da Rusça bilmememdi. Ermeni devrimci komiteleriyle Rusya hükümeti arasındaki bağlantıya ilişkin asıl hikâye halen arşivlerde araştırılmayı bekliyor.

Kitap yayınlandıktan sonra ne tür tepkiler aldınız?
Amerika Ulusal Ermeni Komitesi beni “soykırım inkârcısı" olarak yaftaladı. Ermeni lobisi de aktif bir şekilde kitabıma karşı kampanya yürütüyor. Profesyonel tarih dergilerinden iyi değerlendirmeler almayı umuyorum. Türkiye, İngiltere ve ABD'deki arkadaşlarımla meslektaşlarımdan kitapla ilgili pek çok iltifat aldım.

İnsanların kafasında oluşturulan “soykırım imajı" hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çoğu insanın kafasında Ermeni Soykırımı'nın gerçekleştiğine ilişkin önceden oluşturulmuş ve kabul edilmiş bir fikir olmasına çok kızıyorum. Ne yazık ki bu insanlar kitabımı önyargılardan arınmış bir şekilde okumayacak, tezlerimi ve kanıtlarımı dikkatlice incelemeyecek. Kitabım soykırımın olmadığını kanıtlamıyor; yalnızca Osmanlı ordusunun Ermeni komitelerini bir tehdit olarak gördüğünü ve binlerce isyancıyı halktan koparıp daha büyük bir isyanın çıkmasını engellemek için Ermenileri tehcir ettiğini ortaya koyuyor. Askerî karar alma mekanizmaları ve isyan bastırma pratikleriyle ilgili yani.

2015'te, yani sözde Ermeni Soykırımı'nın 100. yılında düzenlenmesi muhtemel çeşitli faaliyetler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tahminlerinizi bizimle paylaşır mısınız? 24 Nisan 2015'te çok sayıda 100. yıl anma etkinlikleri düzenlenecek. Aynı zamanda Ermenilerin yaşananın soykırım olduğuyla ilgili görüşünü destekleyen çok sayıda akademik konferans ve tartışma toplantıları da yapılacaktır. ABD'deki Ermeni lobisi, görüşlerini paylaşmayan herkesi “soykırım inkârcısı" diye yaftalamaya devam edecektir. ABD'de Kongre'de Ermeni Soykırımı'nın tanınmasıyla ilgili bir girişim kesinlikle olacak. Dahası Washington'da bu fikri destekleyen siyasal eylemler bile örgütlenebilir.

Peki Ermeni Soykırımı ile ilgili yanlış anlaşılmaların ve çelişkilerin altını çizmek üzere 2015'te ne tür etkinlikler düzenlenmesini önerirsiniz?
Bana kalırsa Türk grupların uluslararası ve ulusal boyutta bir şey örgütlemeye girişmelerinin pek faydası olmaz. Böyle bir şey yapmak Türkleri tepkici bir konuma sokar ve savunmacı olarak anlaşılabilirler. Bunun yerine “daha üst düzeyde" bir tartışma yürütmek ve aşağıdaki unsurları içeren bir konum belirlemek daha faydalı olabilir: 1) Ermeni komitesi ile Türk ve Rus arşivleri tam olarak incelenmediği için kimse o dönemde tam olarak neyin olup bittiğini bilmiyor. 2) Türkiye bütün ortak araştırma girişimlerini desteklemeli. 3) Tarihî anlatı Ermeni ya da Türk olmayan, siyasî bir gündem peşinde olmayan tarihçiler tarafından oluşturulmalıdır. Sonuç olarak yaşananlar hakkında daha fazla şey öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.

  1. Edward J. Erickson kimdir? Amerika Birleşik Devletleri Ordusu'ndan saha topçu yarbayı olarak emekliye ayrılan Edward J. Erickson ABD, Avrupa ve Ortadoğu'da, 1991'de Körfez Savaşı'nda 3. Zırhlı Tümen'de, 2003'te Irak işgalinde 4. Piyade Tümeni'nde, topçu sınıfında ve genel kurmayda vazife yaptı. 2007'de Bağdat'a dönerek Savunma Bakanlığı Eğitim ve Geliştirme Enstitüsü'ne Siyasal Bilimler Profesörü olarak görev aldı. İngiltere'de Leeds Üniversitesi'nde doktora yaptı. İki yüksek lisans derecesine sahip olan Erickson'un Türkçeye çevrilmiş çok sayıda kitabı ve makalesi vardır. New York Norwich'de eşi Melanie ile yaşamakta ve Norwich High School'da Dünya Tarihi dersleri vermektedir. 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı adlı eseri Timaş tarafından yayınlanan yazarın Ottomans and Armenians kitabı da Türkçeye çevirilerek 2015'in ilk aylarında okuyucuyla buluştu.