Protein tozlarında ağır metal ve toksin riskine dikkat edilmeli

NİLGÜN TEKKEŞİN
Abone Ol

Yazıma, protein tozlarındaki toksinler hakkında yayımlanan bir rapora atıfta bulunarak başlamak istiyorum. Araştırmacılar, 134 ürünü 130 tür toksin açısından taradılar ve birçok protein tozunun ağır metaller (kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva), bisfenol-A (plastik yapmak için kullanılan BPA), pestisitler veya kanser ve diğer sağlık sorunlarıyla bağlantılı diğer kirleticiler içerdiğini buldular. Örneğin bir protein tozu, izin verilen BPA sınırının 25 katını içeriyordu. Elimizde bu veriler varken, protein tozlarının sağlık için beklenmedik riskler barındırabileceğine dikkat çekmemiz lazım.

Protein tozları; soya fasulyesi, bezelye, pirinç, patates ve kenevirin yanı sıra; çeşitli bitkilerden, yumurtadan, sütten (kazein veya peynir altı suyu proteini) gelen toz protein formları ihtiva edebilir. Bunlar, ilave şekerler, yapay tatlandırıcılar, koyulaştırıcılar, vitaminler ve mineraller gibi çeşitli bileşenler de içerebilir. Her bir ölçekteki protein miktarı, genellikle 10 ila 30 gram arasında değişir. Kas inşasına yönelik takviyeler, genellikle daha yüksek protein içeriğine sahipken, kilo kaybı için tasarlanan takviyeler daha az protein içerir.

Protein tozu kullanırken dikkate alınması gereken çok sayıda risk bulunuyor. Nihayetinde protein tozu, bir diyet takviyesidir. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), ürünlerin güvenliğini ve etiketlenmesini değerlendirmeyi üreticilere bırakır. Yani bir protein tozunun, üreticilerin iddia ettiği şeyi içerip içermediğini bilmenin bir yolu yoktur. Uzun vadeli etkilerini bilmiyoruz. Takviyelerden yüksek protein alımının olası yan etkileri hakkında da sınırlı veri var.

Sindirim sorunları oluşturabiliyor

Özellikle süt alerjisi olan veya laktozu (süt şekeri) sindirmekte zorluk çeken kişiler, süt bazlı bir protein tozu kullandıklarında mide-bağırsak rahatsızlığı yaşayabilirler. Ayrıca bu tozların bazıları, başlı başına bir yüksek kalori kaynağına dönüşebiliyor. Mesela bazı protein tozlarında az, bazılarında ise çok fazla (ölçek başına 23 grama kadar) eklenmiş şeker bulunuyor. Bazı protein tozları bir bardak sütü, bin 200 kaloriden fazla bir içecek hâline getiriyor. Bu da kilo alımına ve kan şekerinde sağlıksız bir artışa neden olabilir.

Bütün bu verdiğimiz bilgiler, protein tozlarının tamamının zararlı olduğu anlamına gelmiyor elbette. Ciddi sağlık sorunlarında kimyasal içermeyen protein tozları kullanımı faydalı olabilir. İlave kalori ve protein ihtiyacı gerektiren ameliyatlarda, hastalıktan veya bünye zayıflığından kaynaklanan güçsüzlüklerde, iştahsızlıkta, yeme bozukluklarında, cerrahi müdahalelerin sonrasında, iyileşmeyen basınç yaralarında ve yanıklarda bu durum geçerli olabilir.

Bunlar dışında, proteini doğal kaynaklardan almak daha sağlıklıdır. Bu kaynaklar arasında kuruyemişler, tohumlar, az yağlı süt ürünleri (yoğurt, süt, peynir), baklagiller (fasulye, mercimek), balık, kümes hayvanları, yumurta ve yağsız et bulunuyor. Protein ihtiyacınızı karşılamak için bu doğal gıdalar yeterlidir. Toz kullanmanıza gerek kalmadan sağlıklı bir protein alımı sağlayabilirsiniz.

Proteinler; kasların, kemiklerin güçlenmesi ve birçok vücut fonksiyonunun oluşumu ve sürdürülebilmesi için vücudumuza gereklidir. Ancak birçok genç birey, iştahsızlık nedeniyle yeterli miktarda protein alamayabilir. Yine de dikkatli olunmalıdır. Bir ölçü çikolatalı veya vanilyalı protein tozu, sağlık açısından riskler barındırabilir. Bu nedenle yalnızca belirli durumlarda ve tıbbi gözetim altında protein tozu kullanımını öneriyorum.

*Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.