6 - 0 (ALTI SIFIR): Pakistan Modi'yi fena tokatladı
Bebek kâtili netanyahunun sıkı dostu Narendra Modi, Pakistan'a 'ders vermek' için başlattığı savaşta tüm dünyaya rezil oldu. Türkiye ve Çin destekli kardeş Pakistan, Hintlilerin çok güvendiği Rafale uçaklarını havada keklik gibi avladı. Ünlü Brahmos füzesinin rotası, elektronik harp sistemleri sayesinde felce uğratıldı; Türk SONGAR dronların ise tek seferde 400'ü birden operasyondaydı.
Yeryüzünde Müslümanlardan nefret eden kim varsa bunları tek tek bulup örgütleyen netanyahu, Güney Asya'da az kalsın milyonlarca insanın ölümüne neden oluyordu. Azılı bebek katilinin Hindistan'daki sıkı dostu Narendra Modi, Keşmir'in işgal altındaki Cammu şehrinde bulunan turistik Pahalgam'da 26 sivilin öldürüldüğü karanlık eylemi bahane ederek Pakistan'a saldırdı.
22 Nisan'daki terör eyleminin ardından bir dizi açıklamayla İslamabad'ı suçlayan Modi, Hindistan'dan Pakistan'a giden tüm nehirlere baraj inşa edeceğini, Pakistan'daki tarım arazilerinin yüzde 80'ini sulayan İndus Nehri'nin suyunu keseceğini ileri sürdü. Modi hızını alamadı ve 7 Mayıs'ta "terör hedeflerini vuruyoruz" diyerek Pakistan topraklarını bombalattı.
Bu eylem, Hint askerî yönetiminin uzun süre unutamayacağı bir dizi gelişmenin tetikleyicisi oldu. 7 Mayıs'ta başlayan ve 11 Mayıs'a dek süren çatışmalar, acı gerçeği itiraf edecek özgüvenden yoksun Hint yöneticiler için gerçek bir hezimetle noktalandı.
8 Mayıs'ı 9 Mayıs'a bağlayan gece Keşmir'deki hudut hattına 80'den fazla savaş uçağı kaldırarak büyük bir hava akını düzenlemek isteyen Hindistan, karşısında muharebeye çok iyi hazırlanmış Pakistan Hava Kuvvetleri'ni buldu. Envanterine bir süre önce Çin yapımı J-10C'leri katan kardeş İslamabad yönetimi, bu uçaklardan ateşlenen PL-15 füzeleriyle Hindistan'a gerçek bir şok yaşattı.
Fransız Rafale uçakları derin bir yara aldı
Uçakların sınırı geçmeksizin uzun menzilli füze ateşlemesi şeklinde cereyan eden hava muharebesi sırasında Hindistan'a ait Fransız yapımı 3 adet Rafale uçağı düşürüldü. Rafale jetlerinin tarihte ilk kez vurulduğu muharebe sırasında Hintliler biri Su-30MKI, biri de MiG-21 olmak üzere 2 uçak daha kaybetti. Pakistan ayrıca İsrail lisansıyla Hindistan'da üretilmiş bir adet Heron İHA'yı vurdu.
O gece tüm dünya, Çin yapımı uzun menzilli hava-hava füzesi PL-15 gerçeğiyle tanıştı. İhraç versiyonu 150 km menzilli olan, orijinali ise 250 km'nin üzerinde etkinlik gösteren bu füze, Hint uçaklarını âdeta keklik gibi avlayabildiğini kanıtladı. Dâhili bir AESA radarına sahip olan ve hedef bölgeye uçtuktan sonra düşman uçağını kendi radarıyla arayan füze, Fransız Rafale'yi vurmayı başararak bu uçağın siciline büyük bir çizik attı.
Sınır bölgesinde top ve obüs namluları hiç susmazken taraflar kara ve hava konuşlu füzeleri ateşleyip birbirlerinin hava üslerine zarar vermeye çalıştı. Hindistan'ın Rusya desteğiyle ürettiği seyir füzesi Brahmos, Pakistan'a saldırılarda en çok kullandığı mühimmatlardan biri oldu. Ancak Pakistan, Türkiye'nin de desteğiyle geliştirmiş olduğu elektronik harp kabiliyetini, Brahmos füzesine karşı harekete geçirdi.
Pakistan Hava Kuvvetleri Sözcüsü Aurangzeb Ahmed, füzelerin ateşlenmesiyle birlikte yerli elektronik harp sistemini çalıştırdıklarını ve Brahmos'lardan bazısının yön değiştirerek Afganistan sınırına kadar gittiğini radar kayıtları eşliğinde açıkladı. Hindistan'ın kritik hedeflere zarar vermek için başvurduğu İsrail yapımı Harop İHA'lar ise anti-dron ve aldatma sistemleriyle büyük ölçüde engellendi.
PL-15 füzeleriyle düşman uçaklarını düşürmeleri sonrası Hindistan'a ait jetlerden önemli bir kısmının hangarda beklemek zorunda kaldığını ifade eden Ahmed, kahramanlık gecesini şöyle özetledi: "Onları 6-0 yendik..."
400 kadar Türk dronu aynı anda saldırınca...
Savaşın önemli anlarından biri, Hindistan ordu sözcüsü Albay Sofia Kureyşî'nin 9 Mayıs'taki itirafları oldu. Pakistan ordusunun sınır hattı boyunca ağır silahlarla ateş açtığını söyleyen Kureyşî, İslamabad'ın aynı zamanda 300-400 adet dronla eşzamanlı olarak saldırdığını, yaptıkları incelemede bu dronların Türk Asisguard şirketince üretilmiş SONGAR olduğunu belirlediklerini duyurdu. Türk dron şirketini dünya ölçeğinde gündeme taşıyan açıklama, Pakistan'ın dron operasyonuyla nasıl bir etki yarattığını da gözler önüne serdi.
Muharebe sırasında Türk elektronik harp sistemlerinin faaliyette olduğuna dair doğrulanmamış iddiaların ortasında Hindistan, JF-17 savaş uçağından ateşlenmiş CM-400AKG füzesiyle bir şok daha yaşadı. Keşmir bölgesine yakın Adampur Hava Üssü'ne düşen bu füze, Hindistan'a ait S-400 füze rampalarından birini yok etti.
Kardeş Pakistan ordusu, 10 Mayıs gecesi Hindistan'daki Surat Garh, Sirsa, Bathinda ve Akhnoor Havalimanları başta olmak üzere onlarca hedefe operasyon düzenliyordu. Buna karşılık İslamabad yakınındaki Ravalpindi kentinde bulunan Nur Han Havalimanı, Pencab eyaletindeki Murid ve Shorkot Havalimanları Hint füzelerinin saldırılarıyla kısmen hasar gördü.
Karşılıklı bombardımanın tırmanma eğiliminde olduğu esnada Hindistan, ABD'den arabulucu olmasını isteyerek ateşkes talebinde bulundu. Washington'un devreye girmesiyle birlikte ateş önerisi Pakistan tarafından da kabul edildi ve kısa bir zaman içerisinde nükleer savaşa dönüşme potansiyeli taşıyan bu kriz 'şimdilik' atlatıldı. Savaş bilançosuna yönelik değerlendirmesinde Pakistan Ordu Sözcüsü Korgeneral Ahmed Şerif Çaudri'nin şu ifadesi dikkat çekti:
"Ordumuz bu çatışmada yalnızca bir kısmı kısıtlı olarak kullanılmış, çok sofistike, niş askerî teknolojilerden oluşan yeterli bir pakete sahiptir. Gelecekte sürpriz olarak ortaya çıkarmak üzere sakladığımız çok daha fazla yeteneğe sahibiz."
- Aırbus alt yüklenici, eksik parça tamamlanıyor
- HÜRJET motorunu Baykar üretecek
- Türkiye'nin ilk millî jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET, NATO ülkelerinin ortak platformu olma yolunda ilerliyor. TUSAŞ, Airbus şirketini HÜRJET'in alt yüklenicisi yapan sözleşmeye Madrid merkezli savunma fuarı FEINDEF'te imza attı. Türk havacılık tarihinde bir dönüm noktası olan anlaşmayla birlikte İspanyollar, TUSAŞ'tan satın alacakları HÜRJET'e parça üretme imkânı elde etti. 15 kadar İspanyol şirketin HÜRJET seri üretiminde görev alacağı belirtiliyor.
- HÜRJET.
- Uçağın sahibi TUSAŞ, dünyadaki herhangi bir ülkeye HÜRJET'i tek başına satabilir. Ancak İspanyolların etkili olduğu coğrafyalara yönelik ihracat için Madrid'le ortaklık cazip bir seçenek gibi görünüyor. İspanya Hava Kuvvetleri'nde kullanıma girmesinin ardından HÜRJET'in İspanyol etkisindeki Güney Amerika ülkelerine ihracı daha da kolaylaşmış olacak.
- Jet eğitim uçağı sınıfında dünyanın en modern iki uçağından biri olan HÜRJET'in Avrupa'da da önü açık. Kokpit düzeni Eurofighter Typhoon ve F-35 gibi uçakların yapısına göre optimize edilebildiğinden ötürü pilot eğitiminde HÜRJET daha pek çok Avrupa ülkesine satılabilir. Mühimmatlı taarruz modelinin geliştirilmesi ise HÜRJET'e yepyeni bir dünyanın kapısını açacak. Zira bütçesi kısıtlı olan ve bir uçağa 100 milyon dolar ödemek istemeyen onlarca ülke bulunuyor. Bu ülkeler HÜRJET gibi bir platformu satın almak için -hamaset yapmadan söylemek gerekirse- sıraya girebilir.
- İha'dan helikoptere, oradan kaan motoruna...
- İşte böylesine umut yüklü bir süreçte sevindirici haber, bir süredir motor üretimine büyük yatırımlar yapan Baykar'dan geldi. Dünyanın en büyük İHA/SİHA şirketi, 20 bin libre sınıfında bir jet motorunun yerli imkânlarla üretileceğini duyurdu. Çarpıcı proje, Türk savunma sanayiindeki eksik parçanın tamamlanması anlamına geliyor.
- TUSAŞ İspanya anlaşması.
- Baykar, Bayraktar TB2 için BM100 adında motor üretmeye başladı. TEI ise bir üst sınıfta PD170 ve PD225 İHA motorlarını üretiyor. PD170 hâlihazırda Bayraktar TB3, ANKA ve AKSUNGUR'a güç veriyor. TEI imzalı TS1400 ise millî helikopter GÖKBEY'i uçuruyor. Bu motorun askerî versiyonu ATAK helikopterinde kullanılacak. Bir üst basamakta yine TEI'nin TF6000 motoru var. Millî turbofan motoru ilk olarak insansız hayalet uçak ANKA-3'e güç verecek. TF6000'in artyakıcılı versiyonu TF10000 ise KIZILELMA'da kullanılacak.
- 35 bin librelik KAAN motoruna giden yolda eksik parça 20 bin librelik HÜRJET motoruydu. İşte Baykar bu noktada devreye girerek çok önemli bir boşluğu doldurmak için harekete geçti. 20 bin librelik Baykar motorunun hem insansız uçak KIZILELMA'nın sonraki modellerine hem de HÜRJET'e güç vermesi bekleniyor. Mevcut durumda HÜRJET, Amerikan General Electric üretimi F404 motoruyla uçuyor.
- KAAN'ın TF35000'i hızlı ilerliyor
- Cumhuriyet tarihinin en kritik projelerinden biri, Prof. Dr. Mahmut Akşit yönetimindeki TUSAŞ Motor Sanayii'nde (TEI) sessiz sedasız işlemeye devam ediyor. Millî Muharip Uçak KAAN'a güç verecek TF35000, 5. nesil jet motoru üretimi konusunda Türkiye'yi dünyanın 4 ülkesinden biri yapacak. Mahmut Hoca'nın KKTC'de düzenlenen TEKNOFEST etkinliği esnasında anlattıklarına göre böyle bir motoru şu an için ABD, Rusya ve Çin'den başka üretebilen hiçbir güç yok.
- KAAN
- Uçağı artyakıcı (afterburner) çalıştırmadan süpersonik hızda hareket ettirecek böyle bir motor, teknolojinin en uç noktasını temsil ediyor. Bu motoru imâl etmenin nükleer bomba yapmaktan çok daha zor olduğunu belirten Akşit, yine de umutlu konuştu:
- "Elimizden geldiği kadar hızlı geliştiriyoruz. Buradaki soru 'olacak, olmayacak' değil. 'Olacak' ve herkesin umduğundan daha hızlı olacak. Fakat zamanını söyleme yetkimiz yok. Mühendislik ve teknolojik yetkinliğimiz var. Hemen hemen her türlü motoru yapacak yetkinliğimiz var. Zaten bu TF35000 motoru, uçak motorları sınıfında en uçta bir motor. Yani dünyada en tepedeki ilk 3 motordan biri olacak. Ekip olarak kendimize güveniyoruz. Halkımız müsterih olsun, bunun uçtuğunu yakın zamanda görecekler inşallah."
- TUSAŞ, 20 uçaktan oluşan ilk parti KAAN teslimatını 2028 yılı sonu itibariyle gerçekleştirmeyi hedefliyor. KAAN'ın Blok-1 serisi, Amerikan General Electric üretimi 'F-16 motoru' F110 ile uçacak. 2030'dan itibaren ise yerli ve millî TF35000 motorunun devreye girmesi planlanıyor. Her şey yolunda giderse Türk Hava Kuvvetleri önümüzdeki 5 yıl içerisinde yerli üretim 5. nesil bir motordan güç alan 5. nesil hayalet uçağa sahip olacak.
- Avrupa Türklere mecbur
- Rus toplumunun Fransa, İngiltere ve Almanya nefreti her geçen gün biraz daha artıyor. Rusların tiksindiği ülkeler sıralamasında bu 3 ülke başı çekiyor. ABD Başkanı Trump'ın Moskova'ya karşı yalnız bıraktığı Avrupa, bunu hiç istemiyor olsa da savunma endüstrisinde Türkiye'ye yanaşmaya mecbur kaldı.
- Avrupa Birliği'nin silah tedarik zincirini geliştirmek için hazırladığı 150 milyar avroluk SAFE düzenlemesinden Türkiye de yararlanacak. Avrupa silah, mühimmat ve platform üretim kapasitesini artırmak amacıyla projelerde yüzde 65'lik payın AB ülkelerinde imâl edilmesi şartı koştu. Kalan yüzde 35 ise diğer ülkelerden tedarik edilebilecek. Yani Türk savunma sanayii bu yüzde 35'lik kısımda istediği gibi at oynatma imkânı elde etti.
- AB dışındaki ülkelerden silah alınmasını engellemek isteyen Yunanistan ve Fransa'nın bu yöndeki çabaları ise sonuçsuz kaldı. Pek çok ülke, "Gerekli altyapıyı kurmak yıllar sürecek. Bize silah-mühimmat hemen şimdi lazım" anlamına gelen mesajlar vererek Türkiye ile işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
- Avrupa'ya bir tavsiye de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'den geldi. "ABD'deki mühimmat fabrikaları bile Türk firmalarla işbirliği yapmaya mecbur kaldı. Türkiye'nin şu anki zırhlı araç üretim kapasitesi Fransa'nın yaklaşık 30 katı" diyen Rutte, yüksek üretim kapasitesi ve teknolojik liderliğiyle Ankara'nın hem NATO hem de AB için vazgeçilmez olduğunu kaydetti.
- Ruslara karşı kendini güvende hissetmek isteyen Avrupa'da 'Türk etkisi' önümüzdeki dönem daha derinden hissedilecek.
Abone olmak için: www.birlikte.com.tr/gercek-hay..