Afrika Gazze'nin yanında

MAMADOU ABDOUL - AKADEMİSYEN / ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ
Abone Ol

Filistin'den bir ara ümidi kesince İngilizlerin teklifi üzerine Uganda topraklarında planlanan siyonist yerleşim projesi, zamanında Uganda yerlilerine karşı benzer bir katliamı içeren siyonist girişimi ifade ediyordu. Yerli Massai halkı bu projeyi istemiyordu fakat siyonistler İngiltere'nin yardımıyla burayı bir siyonist yurdu haline getirmeye teşebbüs ettiler. Theodor Herzl'in İngiliz teşvikiyle Altıncı Siyonist Kongre'ye sunduğu Uganda Siyonist Devleti projesi, siyonist liderin aniden kalp kriziyle ölmesiyle rafa kaldırıldı.

Afrika'nın uzun süre hor görülen ve sömürgeciliğin yıkıcı etkilerini yaşayan ülkeleri, Filistinli kardeşlerine destek vermeye devam ediyor. Medyanın batı ülkelerinin kontrolünde olması ve sömürgeci güçlerin Filistin yerine daha çok İsrail'i mağdur olarak göstermeye çabalamasına rağmen, Filistin her zaman Afrikalı halkların kalbinde özel bir yer bulmuştur.

Birçok Afrikalı lider ve aktivist, İsrail'in Filistinlilere karşı soykırım suçları işlediğine inanıyor ve bu duruma son verilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. İsrail'in Gazze ablukasının başlangıcından itibaren, Nelson Mandela gibi liderler ve birçok pan-Afrikanist devlet başkanı, Filistin'in diğer dünya ülkeleri gibi bağımsız bir devlet olması gerektiği inancını desteklemiş ve Filistin'in Birleşmiş Milletler üyesi olmasını istemiştir. Geçtiğimiz günlerde de, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bu konuda açık bir ifade kullanarak Filistin'e destek vermiştir.

Uluslararası mahkemeler kime çalışıyor?

Afrika'nın uzun süre hor görülen ve sömürgeciliğin yıkıcı etkilerini yaşayan ülkeleri, Filistinli kardeşlerine destek vermeye devam ediyor.

Eğer bugün Güney Afrika, İsrail'i Uluslararası Adalet Divanı'na getirdiyse, aslında bu şaşırtıcı değil ve normal bir durum. Çünkü bundan önce de Gambiya gibi küçük bir Afrika ülkesi, İsrail'in bir halka karşı soykırım suçu işlediğini Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde dile getirmişti. Ancak Gambiya, Amerika veya Fransa gibi güçlü bir ülke olmadığı için şikâyet sümenaltı edilmişti.

Bu durum, uluslararası mahkemelerin kime çalıştığını açık bir şekilde gösteriyor. Zaten buna ek olarak, bazı Afrika ülkelerinin pasaportlarında bulunan "Bu pasaportla İsrail haricindeki tüm dünyaya seyahat edilebilir" ifadesi de mevcut durumu gayet net olarak ortaya koyuyor.

Belki de gerçek büyüklüğünü tam olarak bilemediğimiz, sözde bir birlik olarak görülen Avrupa Birliği, Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın başaramadığı şeyi, Uganda'da bir araya gelen Afrika liderleri başardı. İsrail'in Gazze'deki işgalini sert bir dille kınayarak, devam eden çatışmaya acilen son verilmesini talep ettiler.

Uganda siyonist projeyi unutmuyor

Filistin'den bir ara ümidi kesince İngilizlerin teklifi üzerine Uganda topraklarında planlanan siyonist yerleşim projesi, zamanında Uganda yerlilerine karşı benzer bir katliamı içeren siyonist girişimi ifade ediyordu. Yerli Massai halkı bu projeyi istemiyordu fakat siyonistler İngiltere'nin yardımıyla burayı bir siyonist yurdu haline getirmeye teşebbüs ettiler. Theodor Herzl'in İngiliz teşvikiyle Altıncı Siyonist Kongre'ye sunduğu Uganda Siyonist Devleti projesi, siyonist liderin aniden kalp kriziyle ölmesiyle rafa kaldırıldı.

Şu anda Uganda Devlet Başkanı Yoweri Kaguta Museveni topraklarının siyonist yurdu olmasına karşı çıkanların torunu olarak, atalarının siyonist zulmüne ve İngiliz barbarlığına maruz kaldığı günleri hatırlıyor, İsrail'in Gazze'de sergilediği vahşeti güçlü bir şekilde kınıyor. O toprakların asıl sahibi olan Filistinlilerin haklarına dikkat çekerek, küresel aktörlerin sığı bakış açılarını eleştiriyor.

"Uganda direniş savaşçıları olarak, dünya çapındaki bazı aktörlerin felsefi, ideolojik ve stratejik bakış açılarının sığlığını hayretle izliyoruz. Eğer demokrat olduğunuzu iddia ediyorsanız, neden herkesin özgürlüğüne saygı göstermiyorsunuz? Demokrat olduğunuzu söylüyorsanız, nasıl oluyor da başkalarının köle olmasını istiyorsunuz?"