Almanya ile stratejik ortakmışız! Eurofighter için taktığınız çelmeleri kimse unutmayacak
Türkiye'nin Eurofighter Typhoon macerası, yahudi işgali altındaki Almanya'nın 2 yılı aşkın zamandır sürdürdüğü direnişe rağmen mutlu sonla bitti. İngiltere, İspanya ve İtalya ile birlikte projenin dördüncü ortağı olan Almanlar, tam da Gazze'de ateşkes anlaşması imzalanmışken Ankara'nın Eurofighter siparişine onay verdi.
Halkın yüzde 59'unun "Bir savaş çıksa kesinlikle elime silah almam, ülkem için savaşmam" dediği Berlin'de hükümet, Gazze soykırımına verilen mola sırasında birdenbire Rus tehdidine karşı Türkiye'nin ehemmiyetini hatırladı. Ankara ile “stratejik ortak” olduklarını savunan Alman Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Eurofighter satışıyla NATO'nun güçleneceğini, bunun da kendi çıkarlarına olduğunu söyledi.
Avrupa jetinin üretim halinde ama henüz kimseye teslim edilmemiş en gelişkin versiyonu olan Tranche-4 ile 2030'lara doğru üretime sokulacak Tranche-5'in 40 tanesi için 5,6 milyar dolarlık fatura çıkaran İngiltere ile pazarlıklar devam ediyor.
Katar ve Umman opsiyonu devrede
Bu esnada Eurofighter'a bir an önce ulaşma yolunda çarpıcı bir adım atıldı. Millî Savunma Bakanlığı'nın bir süredir Katar ve Umman'ın elinde bulunan neredeyse yepyeni jetleri ikinci el teslim almak için temas yürüttüğü ortaya çıktı.
Sıradışı hamle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 21-23 Ekim tarihleri arası çıktığı Körfez turunda ete kemiğe büründü. Eurofighter'ın en modern versiyonu Tranche-4 henüz fabrikadan çıkmadığı için Katar envanterindeki Tranche-3A jetleri, hâlihazırda hizmette olan en modern Typhoon serisi olarak dikkat çekiyor.
Hangardaki 24 adet uçağı 2022-2024 yılları arasında teslim alan Katar Hava Kuvvetleri, Eurofighter'ları henüz 60'şar saat bile uçurmadı. Üstelik bu uçaklar daha öncekilerden farklı olarak CAPTOR-E AESA radarla, PRAETORIAN elektronik harp sistemiyle ve PIRATE adlı kızılötesi arama-takip sensörüyle teçhiz edilmiş durumda.
Türk Hava Kuvvetleri'nin 24 adet Katar uçağının yanında, benzer özelliklere sahip 12 adet Umman Eurofighter'larına da sahip olmak istediği belirtiliyor. Dev transferin gerçekleşmesi için Eurofighter konsorsiyumunun onayı gerekiyor. Yetkililer zaten 40 adet yeni uçak için pazarlık yürütüldüğünden ötürü Katar ve Umman uçaklarının transferine hiçbir ülkenin itiraz etmediğini belirtiyor.
Körfez'den gelecek uçak sayısı ile nihaî siparişe konu yeni üretim jetlerin adedi tam mânâsıyla netleşmese de çok yakın bir tarihte en az 24 ilâ 36 adet arasında Eurofighter Tranche-3A'nın TSK envanterinde olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu sayıya İngiliz üretimi son versiyon jetler de dâhil edildiğinde Ankara'nın Eurofighter varlığı rahatlıkla 60'ı aşabilir.
BAE Systems'in Lancashire'daki montaj hattı, Katar uçaklarının teslimatı 2025 başında tamamlanınca kapatılmıştı. Ancak İngilizler seri üretim hattını yeniden devreye sokmaya hazırlanıyor. Bu durum, 20 adet Tranche-4 için anlaşma yapacak Türkiye'nin bu uçaklara gelecek yıldan itibaren ulaşabilmesi mânâsına geliyor.
- ANTIDOT ile israil radarına konum tespiti
- israil bir süre önce Güney Kıbrıs'ın kuzeybatıya bakan kesimine Barak MX hava savunma sistemi yerleştirdi. Sistemin kullandığı Galyum Nitrür (GaN) çip tabanlı ELM-2084 AESA radarı 250 km'yi aşan menzilde tarama yapabiliyor. Siyo-Nazi çetesi böylelikle Türkiye'nin güney kıyılarında uçan her hava aracını izleyebilmeyi amaçlıyor.
- Bu esnada AKINCI TİHA'nın 23 Ekim günü ASELSAN yapımı ANTIDOT cihazıyla gerçekleştirdiği uçuş dikkati çekti. Düşman hava savunma sistemine ait radarların sinyallerini algılama, kimliklendirme, tehdidin yönünü hassas olarak bulma ve konumunu belirleme gibi çok özel yeteneklere sahip ANTIDOT 2-U/S elektronik harp podu, Güney Kıbrıs'a 200 kilometre uzaktan radar kestirme yaptı.
- Paylaşılan görüntülerde sinyal kestirme yönünün güneydoğu istikameti olduğu açıkça görülüyor. Yani AKINCI, ANTIDOT sayesinde terör oluşumu israil barak MX sisteminin konumunu nokta hassasiyetle tespit etti. "Seni izliyoruz, yerini biliyoruz, istediğimiz vakit imha edebiliriz" mesajı böylelikle hem Rumlara hem de yahudilere iletilmiş oldu.
- KIZILELMA'sı olana 4. nesil uçaklar tehdit değil
- Hava muharebesinde geleceğin kapısını aralayan gelişmeler KIZILELMA ile yaşanıyor. Baykar yapımı insansız savaş uçağı, ASELSAN'ın uçak burun radarı MURAD-100A ile deneme uçuşlarına başladı. Paylaşılan görüntüler, Galyum Nitrür çip tabanlı millî radarın havada 200 kilometreye kadar tarama yapabildiğini gözler önüne serdi. AESA radarla uçuş gerçekleştiren insansız bir savaş uçağı şu anda dünyanın süper güçlerinde bile olmadığı için KIZILELMA, Türk basınından çok yabancıların dikkatini çekti.
- Çok sayıda hedefi aynı anda takip edebilen MURAD-100A'nın elektronik harp kabiliyeti de bulunuyor. Millî radar, KIZILELMA ile operasyonel seviyeye geldiği zaman Türk Hava Kuvvetleri düşman uçaklarına karşı bu platformu devreye sokabilecek. 2026'da Türk ordusuna teslimi planlanan KIZILELMA, GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN gibi hava-hava füzelerinin yanında pek çok hava-yer mühimmatını da taşıyabiliyor.
- Radar kesit alanı neredeyse F-35 ölçeğinde olan yani F-35 kadar 'görünmez' özellikli KIZILELMA, MURAD-100A radarıyla birlikte dünyadaki tüm 4. nesil savaş uçaklarına karşı kesin bir üstünlük kurabilir. Peki, bu ne demek? Envanterinde KIZILELMA bulunan bir ülke için diğer ordulara ait F-15, F-16, Rafale, Eurofighter, J-10C, Gripen, Su-35 yahut JF-17 tehdit unsuru olmaktan çıkmış olacak.
- Gerçek bir devrim yaklaşıyor; her ne kadar Türkiye'dekilerin ilgisini çekmese de.