Cruise, umre ve Müslüman

ZEYNEP ÜLKÜ AKPINAR
Abone Ol

Umre, ihrama girerek Kâbe’yi tavaf edip, Safâ ile Merve arasında sa’y yapmayı ifade eden bir ibadet. Mezheplere göre ibadetin hükmü sünnettir. “Hac ve umreyi Allah için tamamlayınız” (el-Bakara 196.) ayetinde geçmekle birlikte pek çok Hadis-i Şerif ile de faziletli bir ibadet olarak zikredilmektedir.

Umre ibadetinin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan yükümlülük şartları haccın şartları ile aynıdır:

- Akıllı olmak,

- Müslüman olmak,

- Bulûğ,

- Hürriyet,

- Maddi imkânlara sahip olmak,

- Sıhhatli olmak ve

- Yol güvenliği.

Akıllı olmak ve Müslümanlık şartları bulunmadan yapılan umre sahih değil, yani geçersizdir.

Bazı turizm şirketleri umre ve hac ibadetinin gerçekleştirilmesinde Müslümanlara yardımcı olmaktalar. Son dönemde şirketlerin yeni Umre rotaları CRUİSE’larla oluşturuluyor. Mesela birinin rotası;

İstanbul - Kuşadası - Bodrum - Port Sid – Sharm El-Sheikh – Cidde – Mekke – Medine – İstanbul

Nasıl, rota çok cazip değil mi?

İbadet ameldir, fiil değildir. Fiil, varlığın yaptığı iştir. Amel ise varlığın gayeli olarak yaptığı iştir. Ameller niyetlere göredir, yani gayeyi hedeflemektir. O vakit Umre’nin gayesi nedir? Allah’a misafirlik, huzura varmaktır. Yukarıdaki rotaya bakınca gaye turistlik geziye çıkmak gibi gözüküyor.

Müslümanların dünyada başlarına gelenleri düşününce; Hindistan’da Keşmir, Çin’de Doğu Türkistan, Yemen, Suriye, Irak, hakeza dünyayı ayağa kaldıran Filistin’deki Müslümanların içinde bulundukları şartlar ortadayken bu nasıl bir rota? Biz de neden boykotu gerçekleştiremedik diye safiyane çırpınıyoruz. Boykottan büyük dertlerimiz varmış meğer.

İslâm Ansiklopedisine göre iman, “güven içinde bulunmak, korkusuz olmak” mânâsındaki emân kökünden türemiş, “güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak” demektir. İnancının gereğini tam bir teslimiyetle yerine getiren kişiye de Müslüman diyoruz.

Müslümanın inancının gereği nedir?

Teslimiyeti nasıl yerine getirecektir?

Bu suâllere cevap vermemize kim yardımcı olacak? Kimden öğreneceğim cruise ile umreye gidenden mi? Yoksa Keşmir’de, Doğu Türkistan’da, Yemen’de, Filistin’de bütün Müslümanlar için mücadele verenden mi?

28 Şubat sürecinden sonra savrulan Müslümanları kim, nasıl bir araya getirebilecek?

Cemaat, tarikat kelimeleri yaşananlarla birlikte duyduğumuzda tüylerimizi diken diken eden kelimeler hâlini aldı.

Bütün bu olup bitenleri biçare seyreden biz, Müslüman olmak istiyoruz. Biri bize öğretebilir mi?