Doğu Akdeniz'de Türkiye olmadan asla!

SÜLEYMAN ŞAHİN
Abone Ol

‘East Med projesi’ çöp oldu ama projenin babası olarak bilinen meşhur Yunan dostu-Türk düşmanı Bob Menendez’den henüz çıt çıkmadığını bilhassa not edelim. Bugünlerde Yunanistan’ı ve Kıbrıs Rum Kesimi’ni unutmuşa benziyor. Zira attığı tivitlerin, TV’lerde yaptığı konuşmaların ana eksenini daha ziyade Ukrayna meselesi oluşturuyor. Zamanında o kadar atıp tutsa da netice itibariyle ortada büyük bir fiyasko söz konusu. Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz’in hayal olduğu onun da kafasına dank etmiştir umarız.

Her şey 27 Kasım 2019 tarihinde başladı. Libya Başbakanı Fayiz es Serrac ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması” mutabakatını imzalaması bütün dünyada ses getirdi. Başta ABD olmak üzere Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail deyim yerindeyse ayağa kalktı. Oysa Türk tarafını hiçe sayarak kendisini Kıbrıs adasının yegâne hâkimi sayan Güney Kıbrıs Rum Kesimi; 2003 yılında Mısır, 2007’de Lübnan, 2010’da ise İsrail ile benzer anlaşmaları yaparken, yani Türkiye ve Libya’yı tamamen saf dışı etmeye çalışırken bütün dünya bu tiyatroyu büyük bir sessizlikle izlemiş, kimsenin gıkı çıkmamıştı.

Türkiye’nin Libya ile imzaladığı mutabakatın hemen ardından sahneye tanıdık bir isim çıktı. Ermeni soykırımı meselesinden PKK meselesine, F-35’lerden İHA/SİHA’lara değin Türkiye aleyhine her mevzuya balıklama atlayan Demokrat Parti New Jersey Senatörü ve aynı zamanda ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olan Bob Menendez.

Kim bu Menendez

Menendez-Arslanian çifti.

Bob Menendez’in Türk düşmanlığı cümle âlemin bildiği mevzu. Elin Kübalı göçmeni niçin durup dururken azgın bir ASALA veya PKK militanı kesilmiş peki? Twitter profiline baktığınız vakit şöyle bir ibare görüyorsunuz: Nadine’in sevgili eşi. Evet, Bob Menendez’in eşi Nadine Arslanian, soyadından anlaşılacağı gibi bir Ermeni.

İlk eşinden 2005 yılında boşanan Menendez, Nadine ile 2020 yılında evlense de aralarındaki ilişkinin 10 yılı aşkın bir geçmişi olduğu biliniyor. Yani ömrünün son demlerinde iflah olmaz Türk düşmanı kesilen Menendez’in Ermeni eşiyle yaşadığı uzun flörtün bunda payı büyük. Zaten The Armenian Report isimli Youtube hesabında Nadine ile yapılan röportaj da bunu doğruluyor. Nadine, Ermeni Soykırımı yasa tasarısının ABD’de geçmesini sağlayan isim olarak takdim ediliyor.

  • Matthew Bryza.
  • Kendisi Ermeni flörtü dolayısıyla Türklere diş bilerken 2010 yılında Azerbaycan’a atanan ABD Büyükelçisi Matthew Bryza’nın bir Türk -Zafer Mutlu’nun üvey kızı Zeyno Baran- ile evli olmasından dolayı bu göreve atanmasına cansiperane karşı çıkmış ve 2012 yılında Bryza’nın hem elçilikten hem de ABD Dışişlerinden uzaklaştırılmasında büyük pay sahibi olmuş kişidir Menendez.

Zeyno Baran ile Nadine Arslanian arasındaki millî değerlere bağlılık kıyaslamasını ise bir örnekle takdirlerinize sunalım. 4 Aralık 2006 tarihinde Newsweek dergisine “Turkey’s Coming Coup / Türkiye’nin Yaklaşan Darbesi” başlığıyla bir yazı kalem alan

Zeyno Baran, o günleri 28 Şubat ile kıyaslayıp aynen şöyle demişti:

  • Zeyno Baran’ın Newsweek makalesi.
  • “Yine iktidarda bir İslamcı var. Yine generaller hükümetin modern Türkiye’nin temeli olan seküler devletin altını nasıl oyduğunu kızgın bir şekilde homurdanıyorlar. Bana kalırsa 2007 yılında Türkiye’de bir askeri darbenin meydana gelme ihtimali kabaca yüzde 50’ye 50.”

İşin ilginci, o günlerde Yasemin Çongar’a konuşan Matthew Bryza ise eşiyle aynı fikirde değildi.

ABD kongresi onaylamıştı

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi resmi internet sayfasında 20 Aralık 2019 tarihli bir açıklamaya dikkatinizi çekmek istiyoruz. Açıklamanın başlığı şöyle: Kongre, Doğu Akdeniz’de ABD politikasını yeniden şekillendiren Menendez-Rubio yasa teklifini geçirdi. Gelelim Menendez’in zafer sözlerine:

  • “Bu yasa, Amerika Birleşik Devletleri’nin Doğu Akdeniz’deki angajmanı için yeni bir günün şafağına işaret ediyor. ABD Kongresi, bu yasayı hükümet finansman paketine dâhil ederek bölgedeki önemli millî güvenlik çıkarlarımıza öncelik vermiştir. Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs ile aramızdaki güçlü ve genişleyen ilişkilerle desteklenen bu yasa; barış, refah ve güvenliği teşvik etmek için ortak çabalarımızı önemli ölçüde güçlendirecektir.”

Peki, ABD Kongresi tarafından onaylanan “2019 East Med Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasası” bir paket halinde neleri ihtiva ediyordu:

  • - Kıbrıs Rum Kesimine silah satışı yasağını kaldırıyordu.
  • - ABD, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasında enerji işbirliğini kolaylaştırmak için Doğu Akdeniz Enerji Merkezi kurulmasına imkân sağlıyordu.
  • - Yunanistan için Yabancı Askeri Finansman yardımına yetki veriyordu.
  • - Yunanistan ve Kıbrıs için Uluslararası Askeri Eğitim ve Öğretim yardımına yetki veriyordu.
  • - Doğu Akdeniz’deki ülkelerle gelişmiş güvenlik ve enerji işbirliğine ilişkin bir stratejinin yanı sıra Rusya ve bölgedeki diğer ülkelerin kötü niyetli faaliyetlerine ilişkin raporların Kongre’ye sunulmasını gerektiriyordu.

Müjdeyi kim yetiştirdi

Menendez yasanın geçtiği gün Yunanistan’ın Atina Makedonya Haber Ajansı’na müjdeyi şu sözlerle vermişti:

  • Bob Menendez, Erdoğan Türkiyesi müttefik değil.
  • “Hissiyatım odur ki, daha önce de ifade etmiştim, yıldızların aynı hizaya geldiği talihli bir andayız. Doğu Akdeniz’de yeni bir strateji olarak İsrail’in yanı sıra Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin öneminin artarak anlaşıldığını düşünüyorum.”

ABD’deki Yunan lobisi sevinçten uçuyordu âdeta. Yunan Amerikan Liderlik Konseyi Başkanı Endy Zemenides East Med Yasası’nın geçmesiyle ‘birlikte daha güçlü’ sloganının gerçekleştiğini söylüyor, ülkede yaşayan Yunan-Amerikan toplumunun gelişmeleri memnuniyetle karşıladığını ifade ediyordu.

Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı’nın ardındaki isim Nadine Arslanian.

İsrail lobisi de neticeden memnundu. Amerikan Yahudi Komitesi AJC Başkanı David Harris, Kongre’nin kararına methiyeler düzüyor, East Med yasasını “ABD dış politika tarihindeki gerçek bir dönüşümcü gelişme” olarak selamlıyor ve şöyle diyordu:

  • “Hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler bugün Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye güvenemeyeceğimizin farkında.”

Şer ekseni, Türkiye’ye karşı büyük bir zafer kazandığını düşünüyordu.

Türkiye'yi Pompeo’ya şikayet etmişti

13 Ağustos 2020’de Menendez yanına kendisi gibi Demokrat Partili Maryland Senatörü Chris Van Hollen’i alarak Trump’ın Dışişleri Bakanı Pompeo’ya Türkiye’yi şikâyet eden bir mektup kaleme almıştı. Mektup şöyle başlıyordu:

  • “Sayın Bakan Pompeo Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile yarın Viyana’da gerçekleştireceğiniz görüşme öncesinde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kışkırtıcı eylemlerine ilişkin ciddi endişelerle size yazıyoruz.”

Ve şu sözlerle sona eriyordu: “ABD’nin böyle kritik bir zamanda kararlı olarak hareket etmemesi, Türkiye’nin gerilimi daha fazla tırmandırmasına davetiye olacaktır. O yüzden, Türkiye’nin donanma gemilerini Yunanistan’ın münhasır ekonomik bölgesinden çıkarması ve uluslararası yükümlülüklerine uymasını temin için gereken bütün tedbirleri almanızı rica ediyoruz.”

Yunanistan ve Güney Kıbrıs turunda haçlı nişanları

Menendez Güney Kıbrıs’ta Makarios Büyük Haç nişanı ile.

Yine Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’ne ait resmi internet sayfasındayız. Tarihler 21 Ağustos 2021’i gösteriyor. “Başkan Menendez Doğu Akdeniz’e gitti. Ortaklıkları güçlendirme taahhüdü Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi tarafından tanındı, takdir edildi” şeklinde bir başlık atılmış.

Menendez, 26 Ağustos’ta Akropol Müzesi’ndeki 1821 Yunan Ayaklanması’nın 200. yıldönümü kutlamalarına katılmış. Mâlum, Osmanlı’ya karşı yapılmıştı bu ayaklanma. Burada yaptığı konuşmada Türklere çatmadan duramamış tabii ki. Yunan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou da Menendez’e çabalarından dolayı minnettarlık ifadesi olarak “Büyük Haç ve Şeref Nişanı” takdim etmiş. Güney Kıbrıs’ta da Türkleri işgalci olarak nitelemekten geri durmamış elbette. Anastasiadis tarafından verilen “III. Makarios Büyük Haç Nişanı” da buna dair minnettarlık ifadesi olsa gerek. Seyahat öncesi attığı tiviti hatırlatmakta fayda var.

Menendez ile Rubio Doğu Akdeniz’de ABD politikasına yeniden şekil veriyor.

“Türk birlikleri 44 yıl önce bugün Kıbrıs’ı işgal etti ve hâlâ oradalar.

Menendez Türk askeri Kıbrıs'ta işgalci tiviti.

Türkiye’nin saldırganlığına ve işgaline son veren, Kıbrıslıların haklarını koruyan, adil bir barışa yönelik çabaları yeniden başlatmanın tam zamanı.”

Sevinçleri kursaklarında kaldı

8 Ocak 2022’de Yunanistan Devlet Radyo-TV Kurumu ERT’nin Washington Temsilcisi Lena Argiri tarafından paylaşılan tivit, Biden tarafından Yunan yönetimine gönderilen resmi olmayan (non paper) bir not ile East Med projesinin rafa kalktığını ve bunun üç nedene dayandığını haber veriyordu:

  • - Çevre koruma açısından olumsuz olması, yenilenebilir enerjinin ikamesi
  • - Ekonomik ve ticari açıdan zayıf olması
  • - Bölgede gerilim oluşturması Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesimi tam bir şok içindeydi.

11 Ocak’ta Reuters haber ajansı ismi saklı tutulan bir Yunan yetkiliden sızdırılan bilgiye göre Lena Argiri’yi teyit ediyor, Biden yönetiminin East Med projesine sıcak bakmadığını bir notla Yunan makamlarına bildirdiğini yazıyordu.

Netanyahu, Anastasiadis ve Mitçotakis East Med anlaşmasını böyle kutlamıştı.

Asıl şok ise ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein’ın sözleri oldu. Yunan menşeli defence.net haber portalı, Lena Argiri’den naklen Hochstein’ın şöyle dediğini aktarıyordu: “EastMed boru hattıyla ilgili non paper sızdırılmadan bir ay önce kararımıza dair iki hükümet arasında iletişim söz konusu oldu. Sanıldığı gibi bilgilendirme non paper ile gerçekleşmedi, öncesi var. Keşke non paper sızdırılmasaydı.”

Pompeo’nun Türkiye karşıtı açıklaması.

Yani Yunan hükümeti projenin rafa kalktığını çok önceden biliyordu ama kamuoyu tepkisinden çekindiği için bir türlü gereken açıklamayı yapmaya cesaret edememişti.

Çok karmaşık, çok pahalı, çok geç

Yunanlılar Bob Menendez’i ve East Med’i böyle selamlamıştı.

Bu arada Hocstein’ın TRT World belgeseli The Pipe Dream’de East Med projesi hakkında söylediklerini hatırlayalım. Ne demişti? “Politikacılar konuşuyor ama ortada bir şey yok. Bu proje muhtemelen gerçekleşmeyecek. Çünkü çok karmaşık, çok pahalı ve tarih açısından çok geç kalınmış bir proje.”

East Med projesi çöp oldu ama projenin babası olarak bilinen meşhur Yunan dostu-Türk düşmanı Bob Menendez’den henüz çıt çıkmadığını bilhassa not edelim. Bugünlerde Yunanistan’ı ve Kıbrıs Rum Kesimi’ni unutmuşa benziyor. Zira attığı tivitlerin, TV’lerde yaptığı konuşmaların ana eksenini daha ziyade Ukrayna meselesi oluşturuyor.

Amos Hochstein.

Zamanında o kadar atıp tutsa da netice itibariyle ortada büyük bir fiyasko söz konusu. Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz’in hayal olduğu onun da kafasına dank etmiştir umarız.