İmamoğlu ile birlikte Türkiye kaybetti…

ŞÜKRÜ KANBER
Abone Ol

İstanbulkart-Troy işbirliğini duyduğumda çok mutlu olmuştum ülkem adına. Ama bir yanda da uluslararası ödeme sistemlerinin kendisine rakip oluşturacak bu projeyi engellemek için yüklü miktarda finansman ayırdıkları da kulağıma çalınıyordu. İBB ve Belbim el değiştirdi ve süreç böyle yürüdü, peki Bankalararası Kart Merkezi bu konuda niye tek bir laf etmedi? İlle de her konuyu çıkıp Cumhurbaşkanı’nın mı konuşması lazım?

“İmamoğlu’nun önündeki en büyük imtihan” yazısı yazmıştım 8 Temmuz 2019 tarihinde.

Yazının özeti şuydu; İstanbulkart yerli kredi kartı Troy ile işbirliğine gidecek ve alışveriş kartı olarak kullanılacaktı. İBB iştiraki Belbim ile Bankalararası Kart Merkezi arasında 28 Mart 2019 tarihinde İstanbulkart ve yerli ve milli ödeme aracı Troy işbirliği için iyi niyet protokolü imzalanmıştı.

  • Bu projeye göre 18 milyon aktif kullanıcısı olan İstanbulkart alışveriş kartına dönüşecek, bu karta para yükleme Troy ödeme sistemi aracılığıyla olacaktı. Ve yerli bir kredi kartı sistemimiz büyük bir kitleye ulaşarak yüksek kullanıcı sayısı ile güçlü bir oyuncuya dönüşecekti.

Söz konusu yazıda da belirttiğim gibi uluslararası kredi kartı sistemlerinin bu işbirliğini bozmak için ciddi çalışmalar içinde olduklarını dile getirmiş ve Ekrem İmamoğlu’na ümitsizce bu konudaki hassasiyeti dile getirmiştik.

Geçen hafta sonu İstanbul billboardlarında görenlere bir şey ifade etmeyen ama benim gibi konunun detayını bilen bir avuç kişinin yüreğini cızlatan bir ilan ile karşılaştım; “İstanbulkart Mobil’den Mastercard ile yüklemeni yap, TL hediyeni kazan!” diyordu ilandaki slogan.

İtiraf edeyim ümidim yoktu ama tarihe not düşmek adına o yazıyı kaleme almıştım.

Geçen hafta sonu İstanbul billboardlarında görenlere bir şey ifade etmeyen ama benim gibi konunun detayını bilen bir avuç kişinin yüreğini cızlatan bir ilan ile karşılaştım; “İstanbulkart Mobil’den Mastercard ile yüklemeni yap, TL hediyeni kazan!” diyordu ilandaki slogan.

  • Umarım yanılıyorum diyerek İstanbulkart’ın (www.istanbulkart.istanbul) internet sayfasına baktım. Ne yazık ki, daha sayfanın girişinde bu kampanya sizi karşılıyordu.

Avrupalı bankaların bir araya gelip PEPSI ödeme sistemi ile kendi mekanizmalarını üretmeye çabaladıkları bir dönemde Türkiye’de çok büyük bir fırsat kaç-ırıl-mış oldu.

Ekrem İmamoğlu bir kez daha Ak Parti döneminde başlamış bir projeye çöktü ne yazık ki…

Çökmesi neyse de keşke bunu Troy kart ile yapsaydı, o zaman bu sütunlardan kendisini alkışlamaya hazırdık.

18 milyon aktif kullanıcısı olan İstanbulkart ile işbirliği yerli ödeme sistemi Troy’u bir anda sektörün önemli bir oyuncusu haline getirecekti.

Önce Türkiye pazarı, sonra da yakın çevre ülkelerde yer edinme şansı ve yolu çok kısalacaktı.

Ekrem İmamoğlu nazarımızda bir kez daha kaybetti ama keşke sadece o kaybetseydi.

Onunla birlikte Türkiye kaybetti.

Bu dünyada söz sahibi olmak istiyorsak sadece siyasette var olmak yetmez; ekonomide, kültür-sanatta, sporda da söz sahibi olmalı, bu alanlarda güçlü markalarımız bulunmalıdır.

Biz olayı sandıkta bitirdiğimizi zannediyoruz ama hayat o kadar basit değil…

İstanbulkart-Troy işbirliğini duyduğumda çok mutlu olmuştum ülkem adına. Ama bir yanda da uluslararası ödeme sistemlerinin kendisine rakip oluşturacak bu projeyi engellemek için yüklü miktarda finansman ayırdıkları da kulağıma çalınıyordu.

İBB ve Belbim el değiştirdi ve süreç böyle yürüdü, peki Bankalararası Kart Merkezi bu konuda niye tek bir laf etmedi?

İlle de her konuyu çıkıp Cumhurbaşkanı’nın mı konuşması lazım?

Kendi ürettikleri projeye konulduklarında cılız dahi olsa bir itirazları çıkmaz mı?

Yazık, Türkiye bir büyük şansı daha kaçırdı ve kim bilir kaç yıla mâl oldu?

Buradan bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, bazen bir oy sadece bir oy değildir.

Verdiğiniz oy ile bu dünyada nerede durduğunuzu da belirliyorsunuz.