KIZILELMA F-35’e karşı

ATİLLA DİŞ
Abone Ol

Motor ve aviyonik problemleri dışında kaportada korozyon sorunları yaşayan paslı F-35’ler geçtiğimiz günlerde bu kez fırlatma koltuğu konusunda alarm durumuna geçti. Projeden atıldığımız için çok şükür bizim öyle dertlerimiz yok. Türkiye’nin daha ‘üst düzey’ meseleleri var: Fırlatma koltuğuna ihtiyacı bulunmayan ve yüzlerce kilometrelik hava-hava füzesi taşıyacak insansız savaş uçakları gibi...

1) Türkiye F-35 projesinden dışlandıktan sonra uçakların başında dolaşmakta olan musibet bulutları daha da korkutucu bir hâl aldı. 28 Eylül 2018’de ABD’nin Güney Karolina bölgesindeki Beaufort Hava Üssü çevresinde uçuş yapan F-35B uçağı, motorunda aniden baş gösteren sorun nedeniyle yere çakıldı. Pilot paraşütle atlayıp sağ kurtuldu.

2) 9 Nisan 2019 tarihinde ise Pasifik Okyanusu üzerinde uçuş yapmakta olan F-35A modeli uçak, pilotun uçuş sırasında basınca dayanamayıp bilincini kaybetmesi nedeniyle düştü. Pilot kalp krizi ya da bilinç kaybı gibi sorunlar yaşasa da kalktığı piste güvenle geri döneceği iddia edilen bu ‘akıllı’ uçağın aslında o kadar da akıllı olmadığı anlaşıldı. Hâdisede pilot hayatını kaybetti.

3) Bir sonraki kaza 19 Mayıs 2020 tarihinde yaşandı. Florida’nın Eglin Hava Üssü’nde bir adet F-35A yere çakıldı. ‘Teknik aksaklıktan’ dolayı düştüğü açıklanan uçakta, pilot son anda atlayarak hayatta kalabildi. Aynı yıl içerisinde 29 Eylül’de kazanın adresi bu kez Kaliforniya oldu. ABD Deniz Kuvvetleri’ne bağlı bir F-35B uçağı, KC-130J tipi tanker uçağına havada yakıt ikmali yaparken çarptı. İki uçak da bölgedeki bir hava üssünün yakınlarına düştü. Zamanında atlayan pilotlar kazadan sağ kurtuldu. Amerikan F-35’leri 2021 yılına da hızlı başladı. Arizona’nın Yuma bölgesinde F-35B tipi savaş uçağı, hava destek görevi icra ederken her nasılsa hasar aldı ve acil iniş yapmak zorunda kaldı. Olayın aslına ilişkin detaylı bilgi paylaşılmadı.

Pisti tutturamadı, suyun dibini boyladı.

Uçak gemisinden hop denize...

4) Musibet bulutları 17 Kasım 2022 tarihinde bu kez Akdeniz’deydi. İngiliz uçak gemisi HMS Queen Elizabeth Mısır açıklarındayken pistten Akdeniz semalarına doğru havalanmak için motor çalıştıran bir adet F-35B apronun bittiği noktada aniden denize çakıldı. Çünkü İngiliz denizciler, 140 milyon dolarlık uçağın motor deliğini kapatan örtüyü çıkarmayı unutmuştu. Uçak bu nedenle bir türlü hızlanamayıp denize çakıldı. Bir şeylerin ters gittiğini düşmek üzereyken anlayan pilot, F-35B’nin burnu suya meylettiğinde fırlatma kolunu çekip kokpiti terk ederek hayatta kalabildi.

Tekeri̇ açılmadı, sürtünerek durdu

5) Güney Kore ise daha enteresan bir sorunla karşılaştı. Seosan Hava Üssü’nde eğitim uçuşu yapmakta olan F-35A bir anda aviyonik sistem sorunu yaşamaya başladı. Bilgisayarları kilitlenen uçağın tekeri de açılmayınca, Koreli pilot gövde üzerine iniş yapmak zorunda kaldı. Pilotu ölümden eceli korudu ve olayda F-35 ne patladı ne de parçalandı. Ancak bu uçaklar konusunda yeterince tedirginlik yaşayan Güney Kore, envanterinde bulunan 30 adet F-35’i uzun bir süre boyunca ‘yerde tutmaya’ karar verdi.

Pi̇sti̇ tutturamadı, suyun di̇bi̇ni̇ boyladı

6) F-35’in üzerindeki kara büyü bu olaydan 20 gün sonra bu kez Güney Çin Denizi’nde kendini gösterdi. 25 Ocak 2022 günü Tayvan yakınlarında seyirden dönen ve ABD donanmasına ait USS Carl Vinson adlı uçak gemisine inmeye çalışan F-35C, geminin pistini tutturamayınca denizi boyladı. Pilotun fırlatma sistemini kullandığı 100 milyon dolarlık uçak düşmeden önce güvertedeki 7 askeri yaraladı. Donanma güçlerinin olaydan bir süre sonra yayınladığı ‘suda yüzen F-35’ fotoğrafı, uçağın batmadan önceki son anlarını göstermesiyle uzun süre hafızalardan silinmedi.

Uçak gemisinde paslanmış beşi̇nci̇ nesil!

Uçak gemisinde paslanmış beşi̇nci̇ nesil!

7) Kaza şokları üst üste yaşanırken, aynı tarihlerde F-35’lere ilişkin farklı bir sorun gündeme geldi: Kaporta ve boyadaki yoğun korozyonlar... Özellikle uçak gemisinde konuşlu F-35’lerin dış yüzeyindeki döküntüler, boyadaki şişmeler ve uçağın geneline hâkim pas rengi, Lockheed Martin üretimi bu araçların nem ve tuzlu suya dayanıklılığı konusunda yoğun şüphelere yol açtı. Uçakların ‘çürümekte olduğuna’ ilişkin dedikodular ayyuka çıkınca basının karşısına geçen Pentagon Sözcüsü Joe Dellavedova, topu üretici firmaya atmak zorunda kaldı. Pentagon’a göre skandal fotoğraflar gerçeğin ta kendisiydi ve paslanmış F-35 görüntülerine Lockheed Martin kaynaklı üretim hataları neden olmuştu.

Teknoloji̇ harikası boyaya sakin dokunma!

Teknoloji̇ harikası boyaya sakin dokunma!

Bir zamanlar F-35’lerin ABD dışındaki tek bakım merkezi Türkiye’de olacaktı. Ancak Amerikan ordusu, kurulacak tesis için önemli bir şart koşmuştu. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir o günleri şöyle anlatıyor: “Sistem görüşmeleri sürerken pat diye bir şart koştular. Bu tesisleri yaparken özel bir bölüm yapacaksınız, kafesli-kilitli olacak. Biz oraya bir Amerikalı koyacağız. Orada motorun sıcak bölümlerindeki malzemelerin olduğu yere girmeyeceksiniz ve dokunmayacaksınız diye bir şart getirdiler. Bununla birlikte radar görünmezlik sağlayan boyanın değişmesi sırasındaki atıklarını ellemeyeceksiniz, biz alıp Amerika’ya götüreceğiz” demişlerdi.” ABD’nin Türklerden ihtimamla saklamaya çalıştığı ‘çok yüksek teknoloji ürünü’ uçak boyası, okyanus şartlarında tel tel dökülüverdi; boyası kabaran F-35’lerin kaportası pas tuttu. Dünyaya pazarlanan pahalı makyaj malzemesinin aslında bir kandırmacadan ibaret olduğu anlaşıldı.

Tüm dünyada fırlatma koltuğu alarmı...

Ankara F-35 ortaklığından resmen çıkarıldıktan sonra Millî Muharip Uçak projesine dört elle sarılırken, hem TUSAŞ hem de Baykar, muharip insansız savaş uçaklarını hayata geçirme sürecine hız verdi. Baykar, KIZILELMA ile yakında testlere başlayacak. TUSAŞ ise savaşan İHA projesinde gelinen noktayı henüz kamuoyuna açıklamadı. Havacılıkta boyut değiştirmenin eşiğindeki Türkiye, devrim niteliğinde adımları sabır ve özveriyle atmaya devam ederken geçtiğimiz haftalarda meşhur F-35’lerden bir haber daha geldi.

8)ABD’nin Utah eyaletindeki Hill Hava Üssü’nde rutin bakımlar sırasında bir F-35’in fırlatma koltuğunda inceleme yapan teknisyen, koltuğun havaya uçmasını sağlayan patlayıcı kartuşun gereğinden fazla hafif olduğunu fark etti. Yapılan incelemeler, teknisyeni şüphesinde haklı çıkardı. Kartuşun ateşlenmesini sağlayan magnezyum ve patlayıcı madde çok düşük bir seviyedeydi. Hemen diğer uçakların incelemesine geçildi. Şimdiye dek 850’ye yakın F-35 üretimi gerçekleştiren Lockheed Martin, müşterilerine kartuş hatasına ilişkin uyarı mesajı yolladı. Dünya genelindeki tüm F-35’lerde fırlatma koltuklarının altındaki düzenekler çıkarılıp testlere tâbî tutuldu. Amerikan ordusu bununla da yetinmeyip envanterindeki diğer savaş uçaklarının bazılarını da (F-18, F-5, Super Hornet, T-45) kontrol etmeye karar verdi. Elden geçirilen uçak sayısının 2 bin 700’ü bulduğu iddia ediliyor.

Gökdoğan’da 100 kilometre müjdesi

Gökdoğan’da 100 kilometre müjdesi

Bu esnada Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Türkiye’nin ilk millî görüş ötesi hava-hava füzesi olan GÖKDOĞAN’da menzilin 100 kilometreyi geçtiği bilgisini dünyaya duyurdu. Bu mesajı Türk milletinin dışında Amerikalı, İsrailli, Yunan, Fransız, Rus ve İranlılar da dikkatle dinledi. Söz konusu bilgi, GÖKDOĞAN taşıyan bir F-16, AKINCI, AKSUNGUR yahut KIZILELMA’nın havadaki hedefini 100 kilometre mesafeden vurabileceği anlamına geliyordu. Amerikan AIM-120 füzelerinden bile daha uzun bir menzile ulaşan GÖKDOĞAN, ayak sesleri giderek yaklaşmakta olan ramjet motor teknolojili GÖKHAN füzesinin yeteneklerine dair umutları da artırdı. GÖKDOĞAN’ın 100’lük menzili, bir üst sınıftaki GÖKHAN’ın 200 kilometrenin üzerinde bir yetkinliğe rahatlıkla ulaşacağını gözler önüne serdi. Bu arada Bayraktar TB2 SİHA üretimi için yılda 240 adet gibi çılgın bir hedef açıklayan Baykar, 2023’te testleri tamamlanacak KIZILELMA’dan da yılda 36 adet imâl edebilmeyi hedefliyor. KIZILELMA MİUS, insansız uçak destekli operasyon konsepti doğrultusunda insanlı jetlere (F-16 ve Milli Muharip Uçak) eşlik edecek. Buna ilişkin makul oranın ‘bir insanlı uçağa, 20 adet insansız uçak’ olduğu söyleniyor.

Yerli̇ füzelerle bir cisim yaklaşıyor

Senaryoya göre filo gerisinde karar merkezi gibi çalışan ve öndeki MİUS’ları sevk ve idare eden Milli Muharip Uçak (veya şimdilik F-16 ve HİK uçakları) kendisine bağlı 20 adet insansız jeti düşürülme korkusu olmaksızın hedef bölgeye derin harekâtlar için gönderebilecek. Gövde içerisinde BOZDOĞAN, GÖKDOĞAN ve yakın gelecekte GÖKHAN’ı da taşıyabilecek KIZILELMA, rakip 5. nesil uçaklar için bile ciddi bir tehdit unsuru olacak. Gövde içerisinde 4 adet füze taşıyabilen F-35’ler, bu füzelerin hepsinin de hava mühimmatı olduğunu varsayarsak en fazla 4 uçağa ateş edebiliyor. Bu 4 füzenin hepsi de hedefini vurursa, KIZILELMA’dan 4 tane düşürülmüş olacak. Peki ya diğer MİUS’lar? Savaş/maliyet prensipleri, bu mücadeleyi her şekilde insansız sistemlerin kazanacağını söylüyor. Çünkü mühimmatı biten bir F-35 kaçmayı başaramadığı takdirde çok büyük bir ihtimalle KIZILELMA tarafından düşürülecek.

Akıllı ve ucuz olan kazanır

Bir adet F-35’in fiyatı 90 ila 150 milyon dolar arasında değişiyor. KIZILELMA maliyetinin ise uçak başına 10 ilâ 15 milyon dolar arasında olması bekleniyor. Bu rakamı, geçtiğimiz yıl bir televizyon programında Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar’ın açıklamalarından çıkarıyoruz. Bayraktar orada mealen şunu söylemişti: İnsanlı düşman jeti (F35, F22, Su-57, Su-35, Rafale vs...) bir düzine MİUS’la karşılaştığında sahip olduğu 4 adet havadan havaya füzeyi ateşleyip MİUS’ların 4’ünü düşürse bile daha kalabalık durumdaki MİUS filosu insanlı jete galip gelecek. Çünkü insanlı jetin üzerindeki füzeler tükenmiş olacak. Dolayısıyla düşman ya kaçacak ya da düşürülecek. Rakip uçaklardan 1’i bile vurulsa, düşman ülkenin ekonomisine 8 adet MİUS’un maliyeti kadar zarar verilmiş olacak. 2020-2030’ların savaş dünyasında fırlatma koltuğu, kaporta boyası ve bir dizi motor sorunuyla boğuşmaya devam edecek F-35’ler için YAKLAŞIYOR YAKLAŞMAKTA OLAN.