Mars’ta ölmeyi hayal eden züğürdün dünyayı kâbusa çeviren hayali

KEMAL ÖZER
Abone Ol

Artık, Aero L-39 Albatros askeri jet avcı uçağının silahsız versiyonuna binen, dünya liderlerini çat kapı ziyaret edebilen, ellisine bile gelmemiş bir Elon var karşımızda. 1920’lerde kurtlu peynir satarak ne kadar Koç olunabiliyorsa, Amerika’da da o kadar tesadüfen zengin olunabilir. Tesadüfe bakın ki, Youtube’un kurucu ortakları Steve Chen ve Chad Hurley, LinkedIn’in kurucusu Reid Hoffman ve Yahoo’nun CEO’su Scott Thompson da “tesadüfen zengin” olan Elon Musk’ın PayPal’daki ekibinden…

Kimilerinin bir ‘hokkabaz’, kimilerinin de ‘Amerika’nın keşfettiği zeki çocuklardan..’ dediği Elon Musk...

Bir başka tesadüf ise diğer genç milyarderlerle olan benzerlik. Facebook’un kurucusu Yahudi Mark Elliot Zuckerberg, Google’un kurucusu Yahudi Larry Page ve yine Google’un kurucu ortağı Rus Yahudisi Sergey Mikhaylovich Brin, Musk’un ortak tesadüfenlikleri… Yahut da göçmen kökenlilikleri… Amerika’nın karanlık milyarder morukları ve derin devleti ile “tesadüfen” kesişen yollar… Ve de onları birleştiren şeytanın tek gözü…

  • Beyaz diktatörler ülkesi Güney Afrika doğumlu (1971), askere gitmemek için ülkesinden kaçıp önce Kanada’ya, sonra da ABD’ye geçip vatandaş olmuş. Bu yüzden, Amerikan başkan adayı olma ihtimali sıfır. Kendisinden bir yaş küçük olan romancı Jennifer Wilson ile evlenmiş. 5 çocuğu olan Jennifer’den sonra 2010’da sinema oyuncusu Talulah Riley ile nikâhsız yaşamaya başlamış.

2010-2016 arasında 7 filmde rol almış. Kız kardeşi Tosca da film yapımcılığı yapmaktaymış. Annesi Maye Haldeman Alman kökenli, Elon isminin de İbranice olduğu için aslen Yahudi olduğu ileri sürülüyor. Ayrıca, Güney Afrika’nın en meşhur lisesi ‘Pretoria Boys High’un mezunudur. Bu lise 1901’de bir İngiliz Yahudi’si tarafından kurulmuş. Bu okula, yakın zamana kadar sadece beyazların alındığı ve ayrıca burada okumak için beyaz olmanın da yetmediği yönündeki bilgiler, Elon’un hakkındaki tezleri destekler. Ancak mühim olan bunlar değildir.

‘İlaç’ savaş ve suç ürünüdür
Gerçek Hayat

Güney Afrika’daki lise hayatından sonra üniversiteyi Amerika’da tamamlar. 1995’de Stanford'daki doktora eğitimini bırakıp, Kaliforniya'daki ‘Global Link Information Network’ adlı şirketin kurucuları arasında yer alır. Zip2 ismiyle gazetelere lisanslı çevrim içi şehir rehberliği yazılımı sağlaması, onun görünen ilk işidir. Bu süreçte Palo Alto, Peter Thiel ve Max Levchin gibi rakip şirketleri satın almışlardır.

  • İlk şirket, internet devrinin ilk yıllarının meşhur arama motoru AltaVista’ya alt yapı oluşturması için satılmış. Bu satıştan onun payına tam 22 milyon dolar düşmüş...

Afrikalı göçmen, internetin ilk gününde X.com gibi imkânsız bir domaini almayı nasılsa başarmış yahut sahiplerince hediye edilmiş. Afrikalı çocuk bu kez de PayPal adlı internet para ödemesi sistemini kurar. Bu şirketi ise 2002 yılında 1.5 milyar dolara eBay'a satacaktır.

Çocukça bir takıntı mı yoksa proje mi?

Sermayesiz girilen ilk işten 10 yıl sonra cepte milyar dolar vardır. Askerden kaçan göçmen çocuk artık bir dolar milyarderidir. Dünyaya sığamayan bu uşak, kafayı birden elektrik ve uçan arabalar ile Mars gezegenine gitmeye takar.

PayPal’ı sattıktan sonra ise aynı yıl SpaceX kısa adıyla tanınan Space Exploration Technologies'i kurar. SpaceX’in amacı, uzaya kargo taşımacılığı yapmak, dünyanın yörüngesini uydularla donatmak, Mars’a yerleşmektir.

SpaceX ile teknoloji alanına sert bir giriş yapan züğürt göçmen, 2004 yılında tamamen elektrikli araç üretmek amacıyla Tesla Motor'u kurar.

NASA’nın senelerdir üzerinde çalıştığı ve ciddi yol alamadığı, ayrıca pek çok otomobil üreticisinin hayalini süsleyen tümüyle elektrikli otomobil işini, asker kaçağı göçmenin tek başına yapması, ya büyük bir zekânın ürünü olmalıdır yahut da bir kurgu. Zira bu işler bu kadar küçük paralarla halledilebilecek işler değildir.

Kimilerinin bir ‘hokkabaz’, kimilerinin de ‘Amerika’nın keşfettiği zeki çocuklardan..’ dediği Elon Musk’tan söz ettiğimizi pek çoğunuz biliyorsunuz.

Savaş uçağıyla geziyor

Artık, Aero L-39 Albatros askeri jet avcı uçağının silahsız versiyonuna binen, dünya liderlerini çat kapı ziyaret edebilen, ellisine bile gelmemiş bir Elon var karşımızda. 1920’lerde kurtlu peynir satarak ne kadar Koç olunabiliyorsa, Amerika’da da o kadar tesadüfen zengin olunabilir. Tesadüfe bakın ki, Youtube’un kurucu ortakları Steve Chen ve Chad Hurley, LinkedIn’in kurucusu Reid Hoffman ve Yahoo’nun CEO’su Scott Thompson da “tesadüfen zengin” olan Elon Musk’ın PayPal’daki ekibinden…

Bir başka tesadüf ise diğer genç milyarderlerle olan benzerlik. Facebook’un kurucusu Yahudi Mark Elliot Zuckerberg, Google’un kurucusu Yahudi Larry Page ve yine Google’un kurucu ortağı Rus Yahudisi Sergey Mikhaylovich Brin, Musk’un ortak tesadüfenlikleri… Yahut da göçmen kökenlilikleri… Amerika’nın karanlık milyarder morukları ve derin devleti ile “tesadüfen” kesişen yollar… Ve de onları birleştiren şeytanın tek gözü…

Ölümden Mars'a kaçmak(!)

Son günlerde insan beyni ile ilgilenen Elon efendinin en büyük hayali, henüz gidilmesi imkânsız, ancak “gittik” yalanlarıyla pazarlanan Mars'a yerleşip orada emekli hayatı sürmekmiş. Bir nev’i “akıllarınca ölümden kaçmak!”

MAH: Masonlar Siyonizm'in hizmetkârı
Gerçek Hayat

Musk hâlen Tesla Motors, SpaceX, Everdream Yazılım, SolarCity Corp, Surrey Satellite Technology ve Neuralink Corp gibi şirketlerin sahibi ve yöneticisi. 2004 seçimlerinde Bush’u, 2008’de ise Obama’yı desteklemiş. Amerika’nın iri patronlar kulüplerinden biri olan Forward Together PAC’ın ve Planetary Society’in üyesiymiş. Ayrıca masondu, falandı filandı demeye gerek yok, zira adam masonların da efendilerinin adamı…

Neye inanıyor?

Musk, Allah ve din konusunda karmaşık bir görüşe sahip olduğunu söylüyor. Bu yüzden de hiçbir varlığa ibadet ve dua etmiyormuş. Bir tasarımcı olarak ‘kâinatı tasarlayan Yüce bir mimarın/varlığın olduğuna inanıyor musunuz’ sorusuna cevap vermek yerine, “Usta zekâ nereden geliyor” sorusunu sorup, “ben fiziğe inanıyorum” diyor. Din ve bilimin birlikte olup olmayacağı sorusuna ise “hayır” cevabını veriyor. Kimi yorumcular, Musk’un aslında ateist olduğu, tepki çekmemek için demogojik cevaplarla geçiştirdiği görüşünde… Kimi ise Musk’un dolardan başka hiçbir ahlâkî değere sahip olmayan bir kukla olduğunu söylüyor.

Kanadalı yazar Jennifer Wilson, Elon Musk'tan 2008 yılında boşandı.

Boşandığı karısı Jennifer Wilson, onu, kaba ve hissiz biri olarak tarif ediyor. 6 çocuk doğurduğunu ve birinin öldüğünü ve Elon’un ölen çocuğu için yas tutmadığını hatta hüzünlenmediğini söylüyor.

Amerikalı zenginlerin, yaş ilerleyip kadınların güzelliklerini kaybetmeye başladığında, bir statü ve gösteriş meselesi olarak genellikle hemen eşlerinden boşandıklarını, Musk’ın boşanmasının da sayısız örnekten sadece biri olduğu kaydediliyor. Üstelik bu durum, 5 değil on beş çocuk bile doğursa değişmiyormuş. Öte yandan insanlığın nüfusunun çokluğundan dert yanan bu paragöz soytarıların hemen hepsinin çok çocuğu var. Meşru çocuk sayısı 3 ila 10 arasında değişirken, bunlara gayrimeşruları da eklemek gerekiyor.

Sanal ödeme sisteminin mucidi olarak pazarlanan Elon’u, PR’cıları “teknoloji asrının peygamberi” veya “zamanımızın innovatif teknoloji peygamberi” zırvasıyla lanse ediyor. Bu şovmen, Kudüs-ü Şerif’e gidip, Yahudilerin bölgede hak iddia etmek için “ağlama duvarı” diye pazarladığı “Burak Duvarı”nda ve Ankara’da Anıtkabir’den resim çektirip paylaşıyor.

Steve Jobs ve Bill Gates

Mâlum, Apple’ın kurucusu ve kanserden ölen Suriye asıllı Steve Jobs ve Microsoft’un kurucusu Bill Gates, kullananları halüsinasyon formuna sokarak, hayal âlemine iten LSD bağımlılarından. Hatta bu yüzden hapse bile düşmüşlerdi. Bazı uzmanlar, bu ürünü kullananların cinlerle iletişime geçtiğini belirtirken, kullanıcıların bazıları da bu yönde itiraflarda bulunuyor.

Bill Gates Tarım Bakanlığı’na dadanmış
Gerçek Hayat

Musk’ın da benzer bir madde kullandığı dile getiriliyor. Rep sanatçısı Azealia Banks’ın başka bir kız arkadaşlarının da olduğu bir hafta sonunu Elon Musk’un evinde uyuşturucu ve asit içerek geçirdikleri yönünde attığı twit ise bu iddiaları güçlendiriyor.

Bunları çektikten sonra insan Mars’a da taşınır, Güneş’e de… Hatta orada “sultan” bile olur.

Hülyalar sultanı

Dünyada yaşamayı beceremeyenler, yarım asrı aşkın bir zamandır uzayda yaşama masalları anlatıyorlar. Mars en çok pazarladıkları hedeflerinden biridir. Hatta bu alana, küçük ama zengin kukla BAE’ni de dâhil ettiler. Bu vesileyle, sıkıcı konuyu rahatlatması açısından Behlül Dânâ hikâyesini nakledelim.

Behlül Dânâ'yı mezarlıkta uyur halde bulurlar. Uyandırdıklarında "Siz ne yaptınız! Beni padişahlık makamından indirdiniz. Şimdi ben ne yapacağım" diyerek kızar.

Bu sözler üzerine Halife Harun Reşid, Behlül’e sorar:

  • - Ey Behlül, bu ne iştir, sen hangi padişahlıktan indirildin?
  • − Rüyada ne güzel padişah idim. Saraylarım, ordularım vardı. Saltanat ve ihtişam içindeydim, lâkin senin adamların beni uyandırdı ve tahtımdan oldum!
  • − İyi ama Behlül rüyadaki padişahlığa itibar olunur mu? Bak, gözünü açınca her şeyin bittiğini gördün.
  • − Benim padişahlığım gözümü açınca bitti, seninki gözünü kapatınca bitecek. Aradaki fark bu? Üstelik ben gözlerimi açınca hayat buldum. Sen gözlerini kapatınca, saltanatından olacaksın ve pişmanlığın başlayacak, sorgu suâle çekileceksin. O halde söyler misin, hangimizin hükümdarlığı daha itibarlı?

Bu büyük ders karşısında Halife diyecek söz bulamaz. Behlül’ün söylediği aslında "İnsanlar uykudadır, öldükleri zaman uyanırlar" Hadis-i Şerif’inin izahından başka bir şey değildir. Lakin çoğumuz bunu pek anlamayız.

Biz Müslümanlar bunu anlamadıktan sonra, elin Musk’ınının anlamasını bekleyecek değiliz.

Neyin peşindeler?

Bill Gates’in tohum ve aşı işine el attığını bilmeyen yoktur. Amazon’un sahibi Jeff Bezos ile Warren Buffet ve yatırım bankası JPMorgan Chase ise “cennet” vadediyor insanlığa. Üçlünün kurduğu ortak vakıf aracılığıyla, Heaven (Cennet) adlı projeyi başlatmışlar. Amaçları ise insanoğlunun sağlıklı bir hayat sürmesiymiş. Bak sen şu işe…

Kamala yeni bulunmuş Hint kumaşı mı?
Gerçek Hayat

Bu “insan sever” vampirlerin derdinin ne olduğunu basiret ve feraset sahipleri bilirlerse de biraz daha açmakta fayda var. Zira insanlık korona ile meşgul edilirken, Elon Musk yeni projesini duyurdu. Onun derdi de diğerlerinden farklı değil. Zira Jeff Bezos da Musk gibi robot ve ‘Blue Origin’ adını verdiği uzay işine büyük yatırım yapıyor. Onun derdi de Mars’a taşınmak…

Neuralink bir ölümsüzlük projesi mi?

Elon bu kez de 2016’da Neuralink Corporation adlı bir şirket kurar. Şirket, ‘beyin implantı’ denilen ve insan beyni ile bilgisayarı birleştiren nöroteknoloji faaliyetini yürütecektir.

SpaceX’in amacı, uzaya kargo taşımacılığı yapmak, dünyanın yörüngesini uydularla donatmak, Mars’a yerleşmektir.

Aslında fikrin sahibi çılgın göçmen değil. Proje, eski sahiplerinden satın alınır. Bu soytarıya göre, şayet kontrol edilmezse insanlık yok olmakla yüzyüzedir. Bu nedenle yaratıcısına inanmadıkları mükemmel varlık olan insanın beynindeki birikimi kopyalayıp, başka insanlara nakletmek. Böylece insan ölünce, birikimleri ölmeyecekmiş. Ayrıca unutmak da tarih olacakmış.

Bu izan ve şuur fukaraları, insan beynini, her şeyi depoladıkları bilgisayar diskine benzer bir çöplüğe çevirecekmiş.

Söz konusu Neuralink uygulaması, aslında 2011’de FDA’ın resmen onayladığı ve ticarileştirilen nano aşı ve nano ilaçlarda kullanılan teknolojiyi kullanıyor. İnsan beynine saç kılından bile ince kablolar bağlanacak ve böylece beyindeki kayıtlar kopyalanacakmış. Elde edilen bilgiler sadece kopyalanmayacak, kopyalanan bu bilgiler, kaydedilmiş başka bilgilerle beraber insanların beynine nakledilebilecekmiş. Yani copy-paste faaliyeti…

Peki, bununla ne hedefleniyor?

Kontrol edilebilir insan görünümlü robotlar. Zaten sizi internete bağlayan IP tabanlı aşılar veya ilaçların bir başka türü. Tıpkı cep telefonunuz veya bilgisayarınızın yazılımı gibi Neuralink kullanıcılarının beynine uzaktan erişilecek, yedekleme ve güncelleme yapılabilecekmiş.

Musk geçtiğimiz Mayıs’ta ise bu nöroteknoloji sayesinde "The Joe Rogan Experience" isimli program ile artık yabancı lisan öğrenmeye gerek kalmadığını açıklıyor. İstanbul’dan Prof. Dr. Bahar Güntekin ise bu açıklamaya balıklama atlayıp, Elon Musk'ın reklamını yapıyor, bizim AA’da bunu haber diye servis ediyor. "Çok yeni teknolojiler olduğu için beyne takılması planlanan çipler ile dile olan gerekliliğinin ortadan kaldırılmasının 5 ya da 10 yıl içinde mümkün olmadığını düşünüyorum” diyen Güntekin’in bu rezalete dönük hiçbir eleştirisi de yok. Aksine tarihçesini anlatarak matah bir şeymiş gibi değerlendiriyor bu açıklamayı.

İnsanlığı virüsle terbiye yahut virüslerle insanlık arasında harp
Gerçek Hayat

Projenin ilk duyurulduğu tarih 2007 ve henüz işin içinde Musk yok. Bilin bakalım kim var? ABD Savunma Bakanlığı Pentagon. Yani ABD Başkanın da efendisi olan derin Amerika’nın silahlı gücü. Tıpkı “Sensor Based Drugs” adlı IP tabanlı nano ilaç ve aşıların olduğu gibi. Zira bu teknoloji ilk olarak Irak savaşında Amerikan askerlerinde denenmişti.

  • Yeni teknoloji ile ‘robotik yapay zekâ’nın aynı şeyler olduğu sanılıyor. İşin aslı öyleymiş gibi dursa da, aslında tam da rakibi. Yapay zekâ daha çok elektro-mekanik robotlar için geçerli. Şu “artık çocuk” üzerinden götürülen Neuralink teknolojisi ise insanı robotlaştırmayı hedefleyen bir proje.

Resimlerde de gösterilen saç kılından ince ipler beyne cerrahi bir müdahale ile değil, dikiş makinesi tekniği ile bir dikiş makinesi aleti ile yapılacakmış. Bu hassas iletken teller beyne saplanacak ve beyindeki kayıtları kulak arkasındaki alete nakledilecekmiş. Ondan da beyne geri yükleme…

Bilirsiniz ki, sıradan bir aşı için fare ve insan deneyleri yapılır ve korona sürecinde artık en çok duyduğumuz şeylerden biri de budur. Peki, bu teknoloji kimde, hangi izinle denendi? Kaçırılan çocuklar, kimsesiz yaşlılar olmasın sakın?

Aşıları Afrikalılarda, Asyalılarda, Araplarda ve hatta Türklerde deneyenler, copy-paste (kopyala-yapıştır) aletlerini kendilerinde deneyecek değiller ya? Elbette bu hainler için biz goyimler ne güne duruyoruz?

Allah (c.c.) insanlığı, bu ḫannāsın şerrinden emin eylesin! Âmin!