Medvedev The Economist'e rakip oldu

HABER MASASI
Abone Ol

4 yıl Devlet Başkanlığı, 8 yıl da Başbakanlık yapmış olan Rus siyasetçi Dmitry Medvedev 2023 yılında yaşanacaklara dair “yılbaşı lotosu” oynamış; Nostradamus, Ahtapot Paul ve The Economist gibi tahminlerde bulunmuş. O tahmin etti, biz de yorumladık. Buyurunuz...

Ahtapotlar son derece ilginç hayvanlardır. Taklit yetenekleri usta işidir. Kromatofor hücreleri sayesinde renk değiştirebilir hatta görünmez bile olabilirler. Bu da onları çoğu kez yem olmaktan kurtarır. Bir özellikleri de pek uzun yaşamıyorlar. En büyükleri ancak 4-5 yıl, küçükleriyse 6 aydan en fazla 2 yıla değin kısacık bir ömür sürüyor. Erkek ahtapotun işi zor. Zira çiftleşme sonrası dişisine yem olmaktan kurtulmak zorunda. Ve geldik en mühim kısma... “Balık hafızalı” deyiminin popüler olduğu ‘su dünyası’nın en zeki hayvanı bunlarmış. Hatta kimi bilim adamlarına göre şahsi tercihler bile yapabiliyorlarmış.

Ahtapot Paul’un kısacık Serencâmı

Ahtapot Paul vardı mesela, hatırlayan oldu mu? İngiltere’de yumurtadan çıkıp ömrünü Almanya’daki Oberhausen Sea Life akvaryumunda tamamlayan şu meşhur ‘kâhin’ belki de çoktan unutulup gitti. Alman millî takımının yapacağı maçlar öncesinde akvaryumuna yem bırakılır, üstüne de iki rakip takımın bayrakları dikilirdi. Paul hangi bayrağı seçerse o takımın galip geleceğine dair bahis açılırdı.

Paul ilk tahminlerini henüz 5-6 aylıkken 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası için yaptı. Almanya'nın oynadığı 6 maçtan 4'ünü doğru tahmin etmeyi başardı. Bunu çıraklık devresi görmek lazım. Zîra 2010 yılında Dünya Kupası'nda hiç yanılmadı, Almanya'nın oynadığı 6 maçın tümünü bildi. Üstüne krema olarak İspanya-Hollanda finalini de isabetle tahmin etti. İspanya kupayı tek gollü galibiyetle müzesine taşıdı. Bu tahminden üç buçuk ay sonra da bir ahtapot olarak vâdesi yetti ve 3 yaşına varamadan akvaryumunda ölü bulundu.

İşin içinde Rotschıld varsa...

Ahtapot Paul’e nazire yaparcasına geleceğe dair tahminde bulunanlar maşallah sebil gibi. The Economist dergisinin her yılbaşı kapağı böyledir mesela. Ortada karmaşık bir semboller yumağı vardır, ilmek ilmek çözmek için kriptoloji uzmanları sıraya dizilir. Bu ilginin boşuna olduğunu söylemek abes olur. Zira The Economist’in yüzde 44’ü Fiat’ın sahibi Agnelli ailesinde ise, yüzde 21’i de Rotschild ailesinin elindedir. İşin içine böyle aileler girince spekülasyonları dizginlemek de kolay olmasa gerek.

Ahtapot Paul ile The Economist’e rakipler çıkması eşyanın tabiatı. Ancak kimse Dmitry Medvedev gibi 4 yıl Rusya Devlet Başkanlığı, 8 yıl da Başbakanlık yapmış bir ismin bu listede yer almasını pek beklemiyordu. Ama oldu işte! “Yılbaşında herkes tahminde bulunuyor. İşte mütevazı katkımız. 2023'te neler olabilir” buyurmuş Medvedev hazretleri. Gelin biz de bu tahminleri birlikte yorumlayalım.

Medvedev tahminlerini yorumluyoruz

“Petrol fiyatı varil başına 150 dolara, gaz fiyatı ise 1.000 metreküp başına 5.000 doların üzerine çıkacak.”

2008'de 165 dolar olan varil petrolün fiyatının 2020'de nasıl dibe vurduğunu gören biz faniler için şu rakamlar hiç de şaşırtıcı olmaz, öyle değil mi?

“İngiltere AB'ye yeniden katılacak.”

Bu mümkün müdür? Bizce kısa vâdede olacak iş değil. Uzun vâdede bile zor ya. Ne diyelim, Allah Kerim.

“İngiltere’nin dönüşünden sonra AB çökecek; avro eski AB para birimi olarak kullanımdan kalkacak.”

Gaz vanası kapamaktan fazlası lazım

‘AB çöksün, avro tedavülden kalksın’ diye ellerini ovuşturanlar buna içten âmin diyorlar, orası kesin. Ama neticede bu bir temenni. Temenni ile ne gemiyi ne de treni yürütmek mümkün değilken, hele AB’nin batması olacak şey değil. Bu iş için Rusya’nın gaz vanası kapamaktan fazlasını yapması gerekiyor.

“Polonya ve Macaristan, Ukrayna'nın batı bölgelerini işgal edecek.”

Ne Polonya ne de Macaristan buna cesaret edecek cesamette. İki ülke de AB’nin fukara takımından. Polonya büyük devletlik sıfatından çıkalı üç asır oluyor, yerini Moskof aldı. Macaristan ise Avusturya ile birlik olduğu vakit sözü geçen bir ülkeydi. Ufukta ise yeni bir Avusturya-Macaristan devleti görünmüyor.

Yeni bir Hitler mi?

“Almanya ile onun uyduları olan Polonya, Baltık ülkeleri, Çekya, Slovakya, Kiev Cumhuriyeti ve diğer dışlanmışları kapsayan Dördüncü Reich kurulacak.”

Medvedev burada şairliğe öykünüp, “Avrupa’ya hayırlı olsun, nur topu gibi yeni Hitler geliyor” demek istemiş. Avrupa’nın ırkçı sağı da Mehdi bekler gibi Hitler bekliyor ama önce Almanya'nın Weimar Cumhuriyeti kıvamına gelmesi lazım. Bu da 2023’de şıppadanak olacak hâdise değil.

“Fransa ile Dördüncü Reich arasında savaş çıkacak. Avrupa bölünecek, Polonya bu süreçte yeniden bölünecek.”

Bakınız bir önceki madde...

Bölünmüş İngiltere

“Kuzey İrlanda İngiltere’den ayrılarak İrlanda Cumhuriyeti'ne katılacak.”

Keşke olsa ama nerde! Mâlumunuz, en iyi İngiltere okyanus sularına gömülmüş İngiltere’dir. Ama biz bölünmüş İngiltere’ye de razı oluruz.

ABD ve Rusya eş zamanlı dağılsın

“Kaliforniya'da iç savaş çıkacak ve bunun neticesinde Teksas bağımsızlığını ilan edecek. Teksas ile Meksika müttefik olacak. Elon Musk, yeni iç savaşın sona ermesinden sonra Cumhuriyetçilere verilecek bir dizi eyalette başkanlık seçimlerini kazanacak.”

Bir şartla evet. Rusya ve ABD eş zamanlı dağılacaksa; Tataristan, Çuvaşistan, Başkırdistan, Çeçenistan. Dağıstan, Karaçay-Çerkes ile Kabartay-Malkar, Altay Cumhuriyeti, Saha (Yakut) Cumhuriyeti ve Tuva Cumhuriyeti gibi Türk ve İslam toprakları bağımsız kalacaksa neden olmasın? O vakit bunu destekliyoruz.

“En büyük borsalar ile finans faaliyetlerinin tümü ABD ve Avrupa'yı terk edip Asya'ya taşınacak.”

“Bizi ABD’nin filleri (Cumhuriyetçiler) ve eşekleri (Demokratlar) tepeceğine Asya’nın ejderhası yesin” temennisi bu. ABD ve Batı külliyen çöksün, sıkıntı değil. Ama yerini Çin ve bilumum müştakkâtının alması büyük sıkıntı. Aynı fikirde değiliz yani.

Buna âmin diyoruz

“Bretton Woods sistemi çökecek, bu da IMF ve Dünya Bankası'nın çökmesine yol açacak. Avro ile doların, küresel rezerv para birimleri olarak dolaşımı duracak. Bunun yerine dijital para birimleri aktif olarak kullanılacak.”

Bakın buna cemi cümle âmin diyebiliriz. Şu teklif de bizden olsun o vakit. Dijital-mijital her neyse, altına endeksli olsun da ipi kopmuş çadır gibi tepemize kar yağdırmasın.

Gelelim Medvedev’in final cümlesine... İsteyen üstüne alınabilir, bizce mahsuru yok.

“Hepinize selam, Anglo-Sakson dostlar ve onların mutlu mutlu çığıran domuzcukları!”