Sanala ahlâk götürmek yerine onun ahlâksızlığını dünyaya taşımak
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insan hayatı teknik bakımdan kolaylaştı. Lâkin teknoloji, insan hayatının sadece teknik kısmına dâhil olmadı. İçtimâî olarak da insan teknolojiden nasibini aldı. Sosyal alanda teknoloji, insan ilişkilerinde menfi etkilere sebep oldu. Bu olumsuzluklar insanın ahlâken çöküşünü hızlandırdı.
Üç boyutta ahlâkî duruşuyla toplumda varlık bulan insan, iki boyutta aynı duruşu sergileyemedi. İnsan iki boyutlu mekân ile üç boyutlu mekân arasında sıkışıp kaldı.
• Olduğu halinden memnun olmayan insan önce kimliğini gizledi. Fakirken zengin, esmerken sarışın, kadınken erkek, erkekken kadın gibi göründü.
• Derdi tasası olmayan, sonsuz mutluluğa sahip olan değil olmasını istediği ile kendi dünyasını yeniden inşa etmeye koyuldu. İnsan sanal alemde kendi cennetini meydana getirdi.
• Onun için artık her şey mubahtı. Kaldı ki cennette ne yasaklanabilirdi ki?
• İki boyutlu mekândaki farazî cennetini üç boyutlu mekâna taşımakta buldu kendini. Artık bir kimliğe sahip değildi insan.
• Sanal mecralarda tanıştığı insanlarla nefsini tatmin eden, karının kocasını, kocanın karısını aldattığı,
• Üç kuruş için insanların dolandırıldığı, hırsızlığın methedildiği,
• Şiddetin meşrulaştırıldığı,
• Cinayetlerin kahramanlaştırıldığı,
• Cinsiyetsizliğin muteber kimlik edinildiği,
• Hayvan sevgisinin insan sevgisine galebe çaldığı…
Onu yaratılmış diğer mahlukattan ayıran, varlık sebebi, ruhunun ilacı ahlâk, farazî cennetle birlikte yok oldu. Yavaş yavaş herkesi içine çeken düzlem kocaman bir girdaba dönüştü.
“Allah’ım beni göz açıp kapayıncaya kadar, hatta daha az bir zaman bile nefsimle başbaşa bırakma” hadisini sadece gerçek mü’minler hatırlıyor artık.
Sanal mecralarda kısa kısa etkilenmediğimizi sanarak izlediğimiz videolar. İnsan tanınmadığını, bilinmediğini farz ettiğinde neler yapabilirmiş meğer! İçinde zapt ettiği, dizginlediği şeytan fütursuzca azat olup, her şeyi yapabilirmiş ama her şeyi.
Bazı kanun çalışmalarıyla kullanıcıların sınırlandırılması, sunucu sağlayıcıların sınırlandırılması, bazı mecralara erişimin sınırlandırılması gibi düzenlemelerle sanal mecra kontrol edilmeye çalışılıyor. Hiçbir mekanizma ile kontrol edilemedi, en nihayetinde biri fişini çekme cesaretini gösterecek.
Unutulmasın ki her şeyin sonu olduğu gibi o sistem de ölümü tadacak. Lâkin dünyanın fişi çekildiğinde ve hesap günü geldiğinde yapmamız gerekirken yapmadığımız, yapmamamız gerekirken yaptığımız her şeyin hesabının verileceğidir.
İnsan kendi imal ettiği deccalin sahte cennetinin cehennemi olduğunu idrak ettiği kısa anı yaşadığında, sanal âleme ahlâkı götürmek yerine sanal âlemin ahlâksızlığını dünyaya taşımanın bedelini ödeyecek.
Abone olmak için: www.birlikte.com.tr/gercek-hay...