Suriye ve Türkiye yeniden el ele: Darbe işte böyle engellendi

Darbe gecesi Rusya, İran ve İsrail, hep birlikte yeni Suriye hükümetini devirmek ve Suriyelileri tekrar suç makinası Esed yönetimine geri döndürmek için şeytânî bir plan yaptılar ve bunu uygulamak üzere üç operasyon odası işlettiler. Sürpriz plan şuydu:

- Eski rejimin subay ve askerleri, büyük miktarda gizli silahın bulunduğu sahil kentlerini (Lazkiye, Tartus, Baniyas ve Cableh) ele geçireceklerdi.

- YPG teröristleri Halep'e doğru ilerleyecek ve şehri işgal edeceklerdi.

- Dînî lider Hikmet el-Hicri komutasındaki israil destekli Dürzi milisler ile Askeri Konsey güçleri Şam'a doğru harekete geçeceklerdi.

- Lübnan sınırına konuşlanan Hizbullah milisleri şehirde yerleşik bulunan, kendi mahallelerini ve evlerini büyük silah depolarına çeviren rejim kalıntılarının yardımıyla Humus'un kontrolünü sağlayacaklardı.

- İran kuklası Iraklı Şii milisler, Suriye-Irak sınırına yürüyecek ve oradan saldırı başlatacaklardı.

Alevî katliamını esed’in artıkları yaptı

Neticede eski rejimin sahil kentlerindeki kalıntıları, tüm güvenlik görevlilerini, hastane, banka gibi kurumları koruyanları ve karakolları basarak polisleri katlettiler. 200'den fazla esir alıp daha sonra bunları vahşice öldürüp yaktılar.

Bunların hepsi evlerinden sivil kıyafetlerle çıktılar. Eski rejimin kalıntısı olmalarına rağmen yeni hükümet rövanşist davranmamış, onlara normal vatandaş gibi yaşama imkânı vermişti. Çoğunun elinde yeni hükümetten aldıkları resmî belgeler vardı. Bu belgeleri kullanarak kontrol noktalarını rahatlıkla aşıp mobilize oldular ve kendilerini garanti altına aldılar.

Eski rejiminin artıkları Esed yönetimine karşı çıkan Nusayri gençleri ve aileleri, darbeye katılmayı reddetmekle suçlayıp gözlerini kırpmadan katlettiler. Ve bizzat kendilerinin yaptığı bu katliamı sanki Suriye güvenlik güçleri Nusayri katliamı yapıyormuş gibi dünya kamuoyuna servis ettiler.

Fakat foyaları çabucak ortaya çıktı. Çünkü Suriye güvenlik güçleri tarafından katliama uğratıldığını iddia ettikleri kişilerin fotoğraflarını yayınlama gafletinde bulundular. Böylece anlaşıldı ki bu kişilerin birçoğu zaten hayattaydı, bazılarıysa Suriyeli bile değildi. Mesela katledildiğini söyledikleri bir kız çocuğunun fotoğrafı, internetten satış yapan Çinli bir alışveriş sitesinden alınmıştı.

Olmayan katliamların sahte videolarını çektiler ama bu oyun çarçabuk ifşa oldu. Kendi ahmaklıkları yüzünden yalanlarını bütün dünya öğrendi. Avrupa Birliği sahte katliam fotoğraflarından dolayı onları kınadı ve yeni Suriye hükümetine desteğini açıkladı.

Darbe niçin başarısız oldu?

Darbe planı iyi organize edilmişti ancak üç nedenden dolayı feci şekilde başarısızlığa uğradılar.

- Suriye halkının tamamı, kanlı Esed rejiminin ve onun suç makinası adamlarının iktidara geri dönmesini reddetti. Halk, kendi hükümetine destek vermek için sokaklara döküldü.

- Bir buçuk milyon Suriyeli genç, askere yazıldı ve güvenlik güçlerine destek verdi.

-Güçlü ve sadık bir müttefik olan Türkiye bir kez daha mazlum Suriye halkının yanında yer aldı. Hain darbe planını erkenden öğrenen Ankara yönetimi, SDG'yi durdurmak için hemen harekete geçip Halep'e doğru ilerleyen konvoyları bombalayarak hareketlerine mânî oldu. Halep, İdlib ve kuzeybatıdaki dağlık arazide hava sahasını kontrol etti. En mühimi, israili tehdit ederek bu meş'um planı tamamen engelledi.

Darbe kesin bir şekilde başarısızlığa mahkûm edildi. Sadece eski rejimin kalıntıları ülkenin sahil kesiminde biraz ilerleyebildi. Suriye güvenlik güçleri bunu da bastırdı ve tüm sahil kentlerinde asayişi yeniden sağladı. Güvenlik güçleri ve sivillerden kayıplar yaşanmasına rağmen darbeye iştirak edenlerin çoğu derdest edilip tutuklandı.

Kolay kolay vazgeçmeyecekler

Bütün bu yaşananlar şu gerçeği doğruluyor:

Yeni Suriye hükümetinin ve Suriye halkının karşı karşıya olduğu zorluklar hâlâ çok büyük. Esed rejimine destek verip Suriye'nin zenginliklerini yağmalayan ülkeler, yenilgiyi asla kabul etmeyecekler. Kendi halkına iade edilen bu ülkeyi kolay kolay terk etmeyecekler. Aynı şekilde eski rejimin kalıntıları da bir zamanlar ülkeyi soyup soğana çevirmek suretiyle elde ettikleri kazanımları kaybetmeyi kolay kolay hazmetmeyecekler. Görünen o ki, Esed rejiminin artıklarını bir bir derdest edip yargılamadan devleti kontrol etmek hiç de kolay olmayacak.

İşte bu noktada;

- Çevre ülkelerle, bilhassa Rusya ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.

- Millî ordu ve istihbarat sisteminin sürekli diri ve güçlü halde tutulması mühim. Çünkü gelecekte yeniden bir darbe girişimi olmayacağının garantisi yok.

Dosta düşmana şunu da hatırlatalım:

- Suriyeliler ölümden korkmayan cesur bir halktır. Ülkeleri için canlarını ve mallarını seve seve fedâ ederler.

- Suriye halkının hâlâ güçlü, dürüst ve sadık bir müttefiki var: TÜRKİYE!