Terör örgütü mensupları siyaset yapmayı sürdürecek mi?

KEMAL ÖZER
Abone Ol

Türkiye’nin terör örgütü PKK ile başı uzun süredir belada. Terör örgütü ETA ise yarım asır İspanya’nın da başını ağrıttı. ETA’nın terör faaliyetlerine son verdiğini ilan etmesinden bu yana İspanya için mesele kapandı. Ancak ABD, Rusya ve Avrupa Birliği’nin açık desteğiyle ayakta duran PKK meselesi, Türkiye’nin başını ağrıtmaya devam ediyor.

13 masumun Gara’da şehid edilmesi sonrasında içte ve dışta PKK destekçileri bir kez daha suçüstü oldu.

Terör örgütü, dış hâmilerinin yanı sıra içte de CHP’nin koruması altında.

AB, ABD ve Rusya’nın siyasi menfaatleri gereği PKK’yı desteklemesi anlaşılabilir bir durum. Çünkü terör belasından kurtulmuş güçlü bir Türkiye hiçbirinin işine gelmez. Bu nedenle PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerine hamiliklerini açıktan desteklemeyi sürdürecekler, aksini düşünmek ise saflık olur.

  • Lâkin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olduğu iddiasındaki bir partinin; terör örgütünün hâmiliğine soyunmuş olması hatta terör örgütünü ilk kez meclise taşıması ve o gün bugündür de desteğini sürdüren bir parti olması, elbette üzerinde siyaseten ve hukuken durulması gereken bir iç meseledir.

Son 13 şehid hâdisesinde bile CHP’nin ortaya koyduğu tavır siyasi iktidardan ziyade devletle büyük bir meselesinin olduğunu ifşa ediyor.

Bu haliyle CHP, artık PKK kadar büyük bir millî meseledir. Zîra dünyanın hiçbir ülkesinde terör örgütüne arka çıkan bir partinin faaliyetine izin verilmez.

Siyasi iktidarlar gelip geçicidir ancak devlet, milletin birliğinin teminatı olan ve asla mücadele edilmemesi gereken bir müessesedir. PKK ve hatta FETÖ’nün sözcülüğünü yapan CHP’nin neredeyse tüm adımları siyasi iktidarla değil, devlete yönelik yürütülen bir mücadeleye dönüşmüştür ve devletin bu konuda gereken adımları ivedilikle atması elzemdir.

Şunu da açıkça belirtmeliyiz ki, dünyanın hiçbir yerinde terör örgütlerinin siyasi uzantılarına da izin verilmez. Aksi durum bir devlet zafiyetidir.

  • Evet, siyasi partileri kapatmanın çâre olmadığı ortada. Ama bu ülkede terör örgütü ile iltisaklı olanlar ve açıktan destek verenler milletvekili olabildiği gibi, ömür boyu SGK tarafından finanse edilmektedir. Hatta terör örgütünün gazetesi basın ilan desteği bile alabilmektedir. CHP’li bir milletvekili, siyasi iktidara, PKK’nın yayın organına basın ilan cezası kesilmesini sorabiliyorsa, bu hâl bazı şeylerin değil çok şeyin yanlış gittiğine işaret etmez mi?

Asıl mesele şudur: Terörle iltisaklı olanlar bu ülkede hâlâ siyaset, sivil toplumculuk, sendikacılık, öğretmenlik, gazetecilik ve hatta ticaret yapmaya devam edecek mi, yoksa hukukî düzenlemeyle engellenecek mi?

Vesselam!