Terör vadisine Barış Pınarı

YILMAZ BİLGEN
Abone Ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizatihi emri ile ilk olarak bölge genelinde tüm terör hedefleri havadan ve karadan vuruldu. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu 10 Ekim günü sınırı geçti ve operasyonun kara harekâtı safhası da fiilen başladı.

Halep’e bağlı Münbiç ve ardından Türkiye sınırına sıfır beldelerden Aynel Arab, Tel Abyat, Resul Ayn, Kamışlı, Amude, Dırbesiye’de büyüyen terör tehdidine karşı askerî harekât 9 Ekim Çarşamba günü saat 16.00’da başladı. Türkiye, 2016 yılından itibaren verilen tüm sözlere ve yapılan anlaşmalara rağmen devam eden PKK merkezli illegal faaliyetlere karşı El-Bab, Çobanbey, Cerablus, Azez ve Afrin aksından sonra 480 kilometrelik sınır hattında da harekete geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizatihi emri ile ilk olarak bölge genelinde tüm terör hedefleri havadan ve karadan vuruldu. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu 10 Ekim günü sınırı geçti ve operasyonun kara harekâtı safhası da fiilen başladı. Bölgeye dönük operasyonun hedefinde Suriye’nin Doğu ve Kuzey bölgelerinde 45 bin kilometre karelik alanda kurulan terör vadisinde barış pınarları akıtmak olduğu açıklandı. TSK-SMO ittifakı daha operasyonun ilk saatlerinde büyük bir bozgun ve çözülme yaşayan PKK’dan 13 saatte 16 yerleşim birimini temizledi. Yine ilk birkaç saatlik dilimde 300’e yakın terörist etkisiz hâle getirildi.

80 BİN KİŞİLİK GÜÇ HAZIR DURUMDA

Fırat’ın Doğusu’nda inşâ edilmeye çalışılan terör kuşağına dönük askeri müdahale için 6 ayı aşkın süre hazırlık yapıldı. Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Cizre ve Fırat Kalkanı sektörlerinde mevzilenen 40 bin kişilik Mehmetçik Ordusu’na ek olarak Azez, El-Bab, Afrin, Cerablus, Mare, Tel Rıfat ve İdlib’te konuşlu 40 bin kişilik muhalif güç Fırat’ın Doğu’su için hazır hâle getirildi.

İlk dalgada 29 hedefin vurulduğu hava destekli bombardıman süresince PKK’ya ait toplanma merkezleri, silah depoları, eğitim kampları, lojistik üsler, istihbarat merkezleri ve telsiz, haberleşme ağı merkezleri ile yeraltı sığınakları imha edildi. Rasul Ayn ve Tel Abyat sınırlarından ilk olarak özel eğitimli 5 bin kişilik komando birlikleri sızdı. Ardından Suriye Milli Ordusu (SMO)’na bağlı askerler Suriye içlerine gönderildi.

SMO Sözcüsü Yusuf Hammud ilk planda 14 bin kişilik bir güçle harekâta destek vereceklerini açıkladı. Hammud, harekâtın seyrine göre 10 bin kişilik bir gücün de hazır durumda bekletileceğini duyurdu. SMO çatısı altında savaşan grupların bölgelere göre dağılımı ise şöyle oldu:

TEL ABYAT CEPHESI: Hamza Tümeni, Ahrar Şam, Cephe Şamia Ceyşül Ahrar ve Süleyman Şah

HASEKE CEPHESI: Ahrar Şarkiye, Ceyş el-Şarkiye, Ceyş el-İslam, Ceyş el Nasır, 1. Tümen

AYNEL ARAP CEPHESI: Feylak el-Şam, Sükur el-Şam Ceyş el-Vatanî birlikleri...

İç savaşın küresel boyut kazandığı 2015 yılı Haziran ayı ve 2019 yılı ortalarına dek devam eden silah, cephane sevkiyatları ve askeri eğitimlere paralel olarak bölgede ABD himayesinde 60 bin kişilik terör ordusu kuruldu. Aynı dönem zarfında DEAŞ bahanesi ile işgal edilen 45 bin kilometrelik alanda kanton yapılanmasına son verilerek korsan Bölgesel Özerk Yönetim ilan edildi.

PKK’NIN ORTAĞI ÖNCE ESED SONRA ABD OLDU

PKK yapılanması Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılında Esed’le işbirliğine gitti ve Kamışlı, Malikiye, Kahtani, Amude, Aynel Arab, Afrin, Şeyh Maksud, Eşrefiye gibi yerleşim birimlerinde tek taraflı kantonlar ilan etti. DEAŞ’ın 2014 yılında Suriyeli muhaliflere karşı başlattığı saldırı dalgası PKK’ya ikinci ve çok daha güçlü bir fırsat sundu. Kandil merkezli terör yapılanması, 2015 yılı başlarından itibaren ABD ve AB ülkeleri ile Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır gibi ülkeler tarafından DEAŞ’a karşı yegâne ortak olarak seçildi ve olağanüstü destek gördü.

İç savaşın küresel boyut kazandığı 2015 yılı Haziran ayı ve 2019 yılı ortalarına dek devam eden silah, cephane sevkiyatları ve askeri eğitimlere paralel olarak bölgede ABD himayesinde 60 bin kişilik terör ordusu kuruldu. Aynı dönem zarfında DEAŞ bahanesi ile işgal edilen 45 bin kilometrelik alanda kanton yapılanmasına son verilerek korsan Bölgesel Özerk Yönetim ilan edildi.

HARİTA DEĞİŞİYOR

Suriye Milli Ordusu Genel Kurmay Başkanı Selim İdris, operasyonun ilk saatlerinde yaptığı açıklamada 5 yılı aşan zulüm döneminin kapandığını ve tüm bölge sakinlerinin yeniden huzura kavuşacağı günlerin yakın olduğunu söyledi. ‘Canlarınız, namusunuz, cami ve kiliseleriniz emanetimizdir’ diyen General Selim İdris, gasp edilen toprakların yeniden sahiplerine iadesi konusunda kararlılık vurgusu yaptı.

Gerçek Hayat’a konuşan Milli Ordu Sözcüsü Yusuf Hammud ise küresel güçlerin taşeronu olarak öne sürülen PKK’nın işgal koridorunda haritanın yeniden değiştiğini ifade etti. PKK dönemi kimsenin hatırlamak istemeyeceği karanlık bir kâbus süreciydi diyen Hammud, “2 milyondan fazla sivili sürgün ettiler. Türkmen, Arab, Kürt, Aşuri, Ermeni, Ezidi yüzbinlerce Suriye vatandaşı olağanüstü zorluklar yaşadı. Demografik değişim adına her türden zulmü milletimize reva gören bu örgütten kurtulma vaktimiz yakındır” dedi.

ŞEHİD AĞABEYİMİN NAAŞINI YAKTILAR

Tel Abyat sınırında PKK’ya karşı savaşmak için geçiş hazırlığı yapan 34 yaşındaki Muhammed Dede PKK ile 2012-2013 döneminde birçok çatışma yaşadıklarını söyledi ve o günlerde yaşadıklarını anlattı.

Muhammed Dede, “Terör örgütü savaşın ilk günlerinden itibaren Esed’le işbirliğine gitti. Sürekli yenilgi yaşayan ve Esed Ordusu’ndaki bozgunu önlemeye çalışan PKK, Tel Abyat ve Resul Ayn’da bize saldırdı. Tüm silah ve cephanelerini Esed veriyordu. Aramızda çok büyük çatışmalar oldu. PKK militanları 2013 yılı Ağustos ayında bizim kontrolümüzde olan Tel Abyat’a bağlı Kindar köyüne saldırdı. Bu savaşa abim Ahmet ile birlikte katıldık. Ben yaralandım ve abim bir başka yaralımızı kurtarmaya çalışırken esir düştü. PKK militanları yaralı halde esir aldığı abimi 9 gün sonra öldürüp attı. Onu bulduğumuzda na’şının bir kısmı yakılmıştı. Bedeninde çok kötü işkence izleri vardı. Bu örgüt vahşi kâtil sürülerinden oluşuyor ve büyük çoğunluğu farklı ülkelerden geldi. Şimdi hesap sorma vakti ve ben tüm yaşayan, şehid düşen yahut da gazi olan Suriyelilerin hesabını sormak için geri dönüp operasyona katıldım. Allah’a şükrediyorum ki, bize bu günleri gösterdi” diye konuştu.

NÂMUS VE İZZETİMİZLE OYNADILAR

Sınır hattında konuştuğumuz bir diğer muhalif savaşçı olan Gazi Abdurrahman ise Rakkalı olduğunu belirtti ve şunları söyledi:

“Rakka’yı ABD ile birlikte hayalet kente çevirdiler. Tüm dünyanın gözü önünde yakıp yıktılar. Kadınlarımızın namusu ile oynandı. Çocuklarımızı uyuşturucu bağımlısı, eğitimsiz, geleceği olmayan nesillere dönüştürdüler. Bir kısmını da zorla örgüte soktular. Çok büyük öfke biriktirdik ancak adaletten ayrılmadan bu zalimlerden hesap soracağız. Tel Abyad ve Resulayn sonrası Rakka ve Deir el-Zor’a yürüyeceğiz. Ailem halen PKK bölgesinde. Hepsini çok özledim. Topraklarım gözümde tütüyor. İnşaallah 5 yıllık ayrılık yakında son bulacak.”

“Rakka’yı ABD ile birlikte hayalet kente çevirdiler. Tüm dünyanın gözü önünde yakıp yıktılar. Kadınlarımızın nâmusu ile oynandı. Çocuklarımızı uyuşturucu bağımlısı, eğitimsiz, geleceği olmayan nesillere dönüştürdüler. Bir kısmını da zorla örgüte soktular. Çok büyük öfke biriktirdik ancak adaletten ayrılmadan bu zalimlerden hesap soracağız.”

5 BİNDEN FAZLA KÜRT SAVAŞÇI MİLLİ ORDU SAFLARINA KATILDI

Tel Abyad ve Resul Ayn cephelerinde 5 binden fazla Kürt savaşçı PKK’ya karşı Milli Ordu saflarında mücadele ediyor. Suriye Milli Ordusu bileşenlerinden Muhammed Fatih Tümeni, Hamza Tümeni, Muntasırbillah, Liva el Fetih Tümeni başta olmak üzere birçok grupta savaşan Kürt muhalif Fırat’ın Doğusu’nda savaşmak için özel talepte bulundu.

Savaşın ilk döneminden itibaren büyük oranda muhalif kanatta yer alan Suriye Kürtleri, bu çerçevede Selahaddin Eyyubi Tugayları, Kürt Şahinleri, Kürt Direniş Ketibeleri, Kürt İslam Cephesi, Ahfad Selahaddin gibi etkin silahlı grup kurdu. Kürt Şahinleri Tugayı Komutanı Şadi Şemso: “Çok yakında işgal bölgelerini terörden temizleyip asıl sahiplerine hediye edeceğiz” dedi.