Ukrayna kimin umurunda? Mesele Rusya’yı hizaya getirmek

ADEM BİLAL
Abone Ol

Avrupa milletlerinde görülen Türk düşmanlığı İngilizler söz konusu olduğunda elbet değişmiyor. Askerlerine asırlar boyu ‘Türk Kafası’ adı verilen bir maket ile talim yaptıran İngilizler, İstanbul’un Türklerin eline geçmesine fena içerlemişler, sayısız ağıtlar yakmışlardı. Devlet adamlığı da yapmış, Yeni Atlantis’in yazarı ünlü İngiliz filozof Francis Bacon, John Digby’ye yazdığı mektupta “Dünyanın bahçesini kıraç bir ıssızlığa çeviren sevgi ve ahlâktan mahrum bir millet” derken Türkleri kastediyordu.

  • “Putin’i daha sert vuracağız. Moskova borsası iki haftadır açılmıyor. Bir dolar 200 ruble oldu. Çünkü açılınca batacağını biliyorlar. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Rusya’yı bir çöp haline getirdi. Rusya ekonomisini yıktık. Rusya’nın ticaret yapması zorlaştırılacak. Putin’i hesap vermesi için köşeye sıkıştıracağız. Putin’in IMF ve Merkez Bankası’ndan borç almasını engelleyeceğiz. Bunlar atacağımız son adımlar değil. Rus ekonomisine darbe indireceğiz.” ABD Başkanı Joe Biden

Francis Bacon.

Birinci Elizabeth döneminde ortak düşman İspanya’ya karşı müttefik arayan İngilizler kerhen Türklerin kapısını çalmıştı. 19. yüzyıla gelindiğinde ise İngilizlerin Türkler ile ilişkisini belirleyen unsur, Hindistan yoluna taş koyacak güce ulaşmış Moskof tehlikesiydi. 1827 yılında Navarin’de Moskof donanmasıyla bir olup Türk donanmasını yakarak Yunanistan’a bağımsızlık yolunu açan da İngiltere idi, 1854 yılında Kırım Savaşı’nda Moskof’a karşı Osmanlı ile birlik olup savaşan da İngiltere...

İngiliz aklını anlayabilmek

Navarin olayında görüleceği gibi İngiltere güçlü bir Türkiye istemiyordu. Kırım Savaşı’ndan anlaşılacağı gibi Rusya’nın yutacağı kadar zayıf bir Türkiye de işine gelmiyordu. Rusya’nın ilerlemesini durduracak tampon bir devlet olarak yaşamasını istiyordu. Ne zamana kadar? 1875 yılındaki moratoryuma kadar. Ellerindeki Osmanlı hisseleri pula dönen yatırımcılar küplere binince İngiliz kamuoyunda Türk nefreti tavan yaptı ve geleneksel Türk politikası da çökmüş oldu.

Navarin felaketi.

İngiliz aklını anlamadan bugünün dünyasında yaşananları anlamak mümkün değildir. Çünkü istediğimiz kadar çemkirelim, günümüzdeki uluslararası sistemi kuran ve kuralları tayin eden İngiliz aklıdır. Küreselleşme dediğimiz hâdise de bu aklın eseridir. Osmanlı/Türk aklı sinsilikten uzak, adâlet ve merhameti önceleyen bir akla sahiptir. İngiliz aklının bariz vasfıysa sinsilik ve menfaati her şeyin üzerine koymasıdır. İngiliz tebessüm ediyorsa bunda bir hinlik aramak gerekir.

Putin tongaya düştü

Sinsi ve hinoğlu hin İngiliz aklı, son Ukrayna savaşında görüleceği gibi Putin’i de fena hâlde tongaya düşürdü. Nasıl mı?

2014 yılındaki Kırım’ın işgalinde ölü taklidi yaparak. Ve de uyduruk yaptırımlarla Putin’in ekmeğine yağ sürmeye devam ederek. Meseleyi şöyle izah edelim, hani yaptırım filan diyorlardı ya, Rusya’nın Kırım’ı işgalinde en büyük paya sahip Alexander Annenkov’ın AnRuss Trans şirketi Güney Kıbrıs’ta tıkır tıkır işlemeye devam etti. Ne arayan ne soran ne de en ufak bir yaptırım uygulayan oldu. Güya ambargo vardı ama Putin’in yeşil adamlarını Kırım’a sevk eden gemiler Azak denizinde vızır vızır gidip geliyorlardı.

Kırım Savaşı.

Mesele ne Kırım ne de Ukrayna

O gün mesele nasıl Kırım değilse bugün de mesele Ukrayna değil. Zelenski sürekli NATO’ya ve AB’ye çağrı yapıp duruyor. Bu arada uzunca bir süredir Rusya ile yapılan müzakereler devam ediyor. NATO ve AB’den sadra şifa bir cevap gelmediği gibi savaş bitsin diye çaba gösterenlerin içinde ilginçtir, İngiliz aklını göremiyoruz. İşe bakın ki, Patagonya’dan Papua Yeni Gine’ye kadar yeryüzünde nerede bir mesele varsa burnunu sokmayı, bir şekilde müdahil olmayı başaran İngiliz aklı, kaç aydır dünya medyasına manşetler attıran Ukrayna krizinde arayı bulalım demiyor. Neden acaba?

Dün Osmanlı’yı Rusya karşısında menfaat icabı destekleyip “Ne güçlensin ne de ölsün, Rusya’nın önüne engel olsun” şeklinde bir siyaset uygulayan İngiltere, Putin Rusya’sı için de bir siyaset belirlemiş durumda: “Ne güçlensin ne de ölsün, zayıf bir rakip olarak köşede dursun.”

İngiliz aklının bütün derdi, bu siyaseti uygulamak için Ukrayna’yı gerekirse oltanın ucundaki bir yem gibi Rusya’nın önüne atmaktı ve bunu gayet maharetli bir şekilde başardı. O yüzden bu savaşın hemen bitmesini istemiyor. Rusya’nın Ukrayna’da yıpranması ve savaşın daha da uzaması için silah yağdırmayı da ihmal etmiyor.

İngiliz aklı eğer Osmanlı/Türk aklı gibi dürüst ve vicdanlı olsaydı, tıpkı bugün Türkiye’nin yaptığı gibi savaşın bir an önce bitmesi için elinden geleni yapar, tepelerine bomba yağan masum insanların can verişini bu derece duygusuz bir şekilde izlemeyi tercih etmezdi. Ama dedik ya, İngiliz aklı sinsi ve menfaatçidir. Sonuç almaya odaklıdır ve o sonucun neye mal olduğu, kime, ne kadar zarar verdiği umurunda değildir.

Bank Rossiya.

Sberbank.

Sberbank yerine Bank Rossiya

Putin hesabını yanlış yaptı ve İngiliz aklının tuzağına düştü. 2014 yılındaki gibi uyduruk yaptırımlarla Ukrayna’yı da Kırım gibi bir oldu bittiye getirebileceğini sandı. Hiç de öyle olmadı. Evet, ortada Rusya’yı bir anda çökertecek bir yaptırımlar paketi yok ama zaten amaçlanan da bu değil. Amaç, Rusya’nın tamamen devre dışı bırakılması olsaydı SWIFT sisteminden Bank Rossiya ve Sovcombank gibi görece zayıf bankalar yerine Sberbank ve Gazprombank çıkartılırdı.

Bu arada İngiliz aklının ortamı bulandırma özelliğini de es geçmeyelim. “O derece büyük yaptırımlar yapıyoruz ki, Ruslara nefes bile aldırmıyoruz” imajı vermek için Rus işadamlarının yatlarına el koymaktan tutunuz, F1 takımının sürücüsünü işinden kovmaya kadar giden zıpırlıkların arkasında bakın neler var.

Potanin de kim?

Vladimir Potanin, Putin'in en yakın dostlarından biri.

Vladimir Potanin diye birini duymuş muydunuz? Hani oligarh diye anılan ultra zengin Ruslar var ya, işte bu Potanin onların en önde gideni. İngiliz aklı, Chelsea futbol kulübünün sahibi Roman Abramoviç’in Chelsea dahil bütün mal varlığına el koyar ama çok daha zengin Potanin’in kılına bile dokunmayı aklından geçirmez. Bilin bakalım niçin? Potanin, dünyanın en büyük rafine nikel ve paladyum üreticisi olan Nornickel›in CEO›su ve en büyük hissedarı da ondan.

7 Mart tarihli Alistair MacDonald imzasıyla çıkan Wall Street Journal haberinin başlığı şöyle: “Bu Rus metal devi, yaptırım uygulanamayacak kadar büyük olabilir.” Habere göre Potanin’e uygulanacak bir yaptırım küresel ekonomiye zarar verebilirmiş. Bilhassa Nornickel’in çıkardığı paladyumun alternatifi yokmuş.

Ne demiştik? İngiliz aklı menfaatçidir.

GRAFİK: AA