Vatikan sübyancı kaynıyor

ATİLLA DİŞ
Abone Ol

Ruhban sınıfına kabul edilirken bekârlık yemini eden rahip ve rahibelerden bir kısmı çok geçmeden ya eşcinsel oluyor ya da çocuk tacizcisi. Kayda geçmiş binlerce vak’anın ardından şunu sormak hakkımız: Yeryüzündeki masum yavruları Vatikan merkezli sapkınlar ordusundan kim koruyacak?

Şimdi biraz haber...

Papa Francis: "Kilisedeki eşcinsellikler beni endişelendiriyor. Kendilerine emanet edilen erkeklere eğitim verecek rahip adaylarının, atanabilmeleri için önce insani ve duygusal olarak olgun olmaları gerekiyor. Bu aynı zamanda rahibeler için de geçerli."

ABD Katolik Başpiskoposlar Konferansına bağlı John Jay College tarafından 2004'te yayınlanan rapor: "1950-2002 arasında 4 binden fazla Katolik rahip, 10 bin 667 çocuğa cinsel istismarda bulundu."

  • ABD'nin Pensilvanya Başsavcısı Josh Shapiro: "Çocuklara yönelik cinsel istismarlar, Vatikan’daki kıdemli kilise yetkililerince sistematik şekilde örtbas ediliyor."
Papa Francis: “Kilisede ne çok pislik var.”

Avustralya Polisi, Katolik Kilisesi'nin en üst en üst düzey üçüncü ismi olan Vatikan Hazinedarı Avustralyalı Kardinal George Pell'e cinsel taciz suçlamaları yöneltti. Pell istifa etmeyeceğini açıkladı. Kardinal Pell, 1960-1980 arası 20 yıl boyunca 130’dan fazla çocuğa tecavüz eden Papaz Gerald Ridsdale ile aynı kilisede görevliydi.

Tacizciler korunuyor

Çocuklara tecavüz eden papazları koruduğu ortaya çıkınca 2002’de Amerika’dan Vatikan’a tayini çıkan dönemin Boston Kardinali Bernard Law, 86 yaşında Roma’da öldü.

Boston Eyalet Başsavcılığı: ''Çocuk tacizi o kadar yoğun ve o kadar uzun sürmüş ki inanılmaz. Bernard Law'un bundan doğrudan haberi vardı ve tacizci rahipleri sürekli başka cemaatlere atayarak çocuklara yönelik riski daha da artırıyordu.”

  • Law’ın ekibinden rahip John J.Geoghan, çoğu erkek 150 çocuğu taciz etmişti. Geoghan, Law’a bağlı 70 kişilik kilise görevlisinden sadece biriydi. ABD genelinde açılan davalar sonucu Vatikan, 2 milyar doları aşkın tazminat ödemek zorunda kaldı.

1986'da 12 yaşındaki Patrick McSorley: “Rahip Geoghan, ellerini pantolonumdan içeri sokup genital organıma dokunmaya başladı. Bir yandan da kendini tatmin etmekle meşguldü. Sonra beni eve bırakırken, ‘Bunlar aramızda sır olarak kalacak’ dedi.”

  • Vatikan'ın eski Washington Büyükelçisi Başpiskopos Carlo Maria Vigano: “Katolik kilisesinde eşcinsel şebeke var. Bu şebekeler gizlilik içinde ve ahtapot kollarının kuvvetiyle hareket ediyor. Papa Francis de bunlara göz yumuyor; istifa etmeli.”

Güney Amerika ülkesi Şili'de savcılık, çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının üzerinin örtüldüğü iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Katolik kilisesine bağlı piskoposluk merkezlerine baskın düzenledi.

Vatikan'ın eski Washington Büyükelçisi Başpiskopos Carlo Maria Vigano: “Katolik kilisesinde eşcinsel şebeke var. Bu şebekeler gizlilik içinde ve ahtapot kollarının kuvvetiyle hareket ediyor.

Birleşmiş Milletler’in 2014 Kilise Raporu: “Vatikan, kendisine bağlı kiliselerin bulunduğu çok sayıda ülkede papazlar hakkındaki cinsel taciz iddialarının üstünü örterek on binlerce çocuğun tacizine çanak tutuyor.”

Papa Francis: “Din adamlarının karıştığı cinsel istismar skandalları için Tanrı'dan af diliyorum. Mücadelede başarısız kaldık, bundan utanç duyuyorum.

Pedofili kurumsallaşmış

‘Kilise’yi Hristiyan aileler için cinnet mabedine dönüştüren olaylar zinciri, 2002 yılında Boston Globe gazetesinin o ünlü haberiyle başladı. “Kilise, rahiplerin tacizine yıllarca göz yumdu” başlığıyla manşetten verilen dosya, çocukluk yıllarında rahip, papaz, keşiş, piskopos gibi Hristiyan görevlilerce istismar edilmiş pek çok gerçek kişinin itiraflarına yer veriyordu.

Gazete içerisinde ‘Spotlight’ adlı muhabir ekibinin imza attığı haber sonrası Boston Globe’a sağanak halde yağmaya başlayan mektuplar 1,2 milyarlık Katolik dünyasını derinden sarsmaya yetti. Mağdur anlatımlarına göre ‘kilise sübyancılığı’ ABD başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde dehşet verici boyutlara ulaşmıştı. İtiraflar, 50’li yıllardan 90’lara dek çoğunluğu erkek onbinlerce çocuğun rahipler tarafından taciz/tecavüze uğradığını ve bu sapıkların gerek bağlı bulundukları başpiskoposluklar gerekse de Vatikan tarafından ‘sır perdesi altında’ korunmuş olduklarını gösteriyordu.

  • 2015 yılında Spotlight adlı sinema filmine de konu olan haberin ardından ABD’nin çeşitli eyaletlerinde davalar açıldı. İrlanda’dan Şili’ye dek pek çok ülkede soruşturmalar birbirini izledi. Çocukluğunda tacize uğradığından ötürü psikolojik sorunlar yaşayan, birçoğu alkol ve uyuşturucu pençesinde kıvranan, kimi ise çoktan intihar etmiş bu insanların hikayesi, bünyesinde yüzbinlerce din adamı bulunduran devasa Vatikan’ın ne denli kokuşmuş durumda olduğunu gözler önüne serdi. Dünya daha bu şoku hazmedemeden geçtiğimiz günlerde ABD basınında yer bulan bir haber, meselenin yalnızca ‘sapık rahip’ başlığından ibaret olmadığını, pedofili şebekesinde rahibelerin de görev aldığını ortaya koydu.

Almanya merkezli soruşturmada savcılık raporunun bir kısmını yayınlayan Daily Beast gazetesi, kilisedeki yetim çocuklara yönelik istismarın nasıl sistematik hale geldiğini ifşa etti. Rapora göre yetimler, Speyer kentinde görevli bazı rahibeler aracılığıyla zengin işadamlarına seks kölesi olarak kullanılmak üzere sunuldu! Çoğunluğu 8 ile 14 yaş arası erkeklerden oluşan 175 çocuk, 1960-1980 arasında 20 yıl boyunca tacize uğradı. Bazı çocukların evlat edinilmeleri kilise tarafından kasıtlı olarak yasaklanırken, rahibeler satışa devam edebilmek için çocukları ‘güvenli bir evde’ tuttu. Enteresan rapor, pedofili çetesinde görev alanlardan tamamına yakınının şimdi hayatta olmadığını kayda geçiriyor. Bu detay, meselenin neden şimdi ifşa edildiğini açıklamaya yetiyor. Çünkü çocukları pazarlayanların çoğu öldü ve kimsenin hapse girmesine gerek yok.

ABD ve Avrupa’da pedofil rahipleri koruyan yalnız kilise kurumu değil; hasta ruhlu bu insanlar savcı, hakim ve polislerin de içinde bulunduğu bir şebeke tarafından destekleniyor.

ABD ve Avrupa’da pedofil rahipleri koruyan yalnız kilise kurumu değil; hasta ruhlu bu insanlar savcı, hakim ve polislerin de içinde bulunduğu bir şebeke tarafından destekleniyor. Boston’daki skandalda mahkemeler mağdur çocuklar lehine düzinelerce tazminat kararına hükmederken, aynı adalet sistemi tecavüzcü din görevlilerine ‘dokunmamayı’ tercih ediyor. Spotlight olayında kayda geçen binlerce kanıta rağmen Massachusetts Eyaleti Başsavcısı Thomas F. Reilly, Boston'daki kilise yetkililerinin ‘yargılanmalarına yetecek kadar delil olmadığına’ hükmetti. ABD adalet sisteminin hapse gönderebildiği kişiler, isimleri sapıklıkta nam salmış ve çok ön planda görünen birkaç rahipten ibaret.

  • Tepeden tırnağa kokuşmuş durumdaki Vatikan ağının 60’lar, 70’ler, 80’ler değil, şu an işlemekte olduğu suçlar ise kim bilir kaç yıl sonra açığa çıkacak... Cinsiyetsiz toplum programı tam gaz yürümeye devam ederken eşcinselliği normalleştirme eğilimine girmiş bulunan kilise kurumu acaba günümüzde kaç çocuğun canını yakmaya devam ediyor?...

Allah yeryüzündeki bütün masum yavruları, haç gölgesinde ağzı salyalı kardinal şehvetinden ve hamursuz taifesinin iğneli fıçısından korusun.