11 yaşındaki otizmli çocuğun filmlere konu olacak, ilham veren hikayesi: Her kelime bir resim

HABER MASASI
Abone Ol

Otizm bir hastalık değil, ayrıcalıktır...

Otizmin bir hastalık olmadığı, aksine ayrıcalık olduğu gerçeğini yüzümüze vuran bir hikaye ile karşınızdayız.

Chris Jones isimli bir Twitter kullanıcısı, 11 yaşındaki otizmli oğlu ile ilgili anlattığı minik hikayede, otizmin bir hastalık değil ayrıcalıktan öte yetenek olduğuna bizi bir kez daha ikna etti.

Lafı fazla uzatmadan sizi bu ilham veren harika hikayenin tercümesi ile başbaşa bırakıyoruz…

17. 11 yaşındaki oğlum Charley’nin baş kahramanı olduğu, çocuklar, okuma alışkanlığı ve beynimizin nasıl çalıştığı üzerine kısa bir hikaye…
16. Charley otistik bir birey. Bu da şu anlama geliyor; bazı konularda cidden çok iyi iken bazılarında ise hiç değil. Beyni aşırı uçlarda çalışıyor.
15. Mesela inanılmaz bir hafızası var. Bazen çok çok ufakken yaşanan olayları dahi hatırlayabiliyor.
14. Henüz iki yaşında bile değilken, arabayla giderken konsolunda Elmo Doll olan kocaman bir kamyon gördüğünü hatırlayabiliyor.
13. Lakin matematikle hiç arası yok. Mesela zaman kavramı ile… 1983’ün 1996’dan daha önce olduğunu kavrayamıyor.
12. Son zamanlarda okulda bazı testler yapıldı. Matematiği ve hecelemeyi yüzde 1 oranında tamamlayabildi. Ciddi öğrenme bozuklukları var.
11. Bunlar bizim için sürpriz olmadı. Zaten hesap yapamadığını ve kelimeleri heceleyemediğini biliyorduk. Ancak özellikle heceleyemiyor oluşu beni her zaman derinden şaşırtmıştır. Çünkü Charley tam bir kitap kurdudur.
10. Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, yalnızca birkaç çocuk ondan daha fazla kitap okuyordur. Charley’i ne zaman görseniz elinde muhakkak bir kitap olur. Gittiğimiz her yere kitaplarını da götürüyoruz.
9. Nasıl oluyor da bir çocuk bu kadar kitap okuyabiliyor? Hem de heceleme konusunda bu kadar yetersizken… (Eğer bilmediği bir kelime varsa yalnızca bir kez söylemeniz yeterli. Bir daha asla unutmuyor)
8. Yapılan bu testler bize aradığımız cevabı verdi: Charley, kelimeleri ezberliyordu. Nasıl yazıldıklarını değil, nasıl göründüklerini ezberliyordu.
7. Hiçbir zaman bir kelimeyi sesli okuyamadı, hem de hiç. Ama kelimelerin şekillerini hatırlıyor. Onun için her kelime bir resim gibi.
6. Bu inanılmaz bir şey. Tıpkı birer dövme gibi kazınmış binlerce kelime var beyninde. Ancak o kelimeleri hecelemesini istemek...
5. ...Bizden, tanıdığımız bir insanın resmini çizmemizin istenmesi gibi. Nasıl göründüklerini biliyoruz ancak çizemiyoruz, yani tercüme edemiyoruz…
4. Ancak asıl sorulması gereken şu; Charley heceleyememesine rağmen nasıl okuyordu? Evet, benim güzel oğlum aslında hepimizin yapması gereken bir şeyi yapıyordu.
3. Güçlü bir özelliğini alıp, zaafına karşı kullanıyordu. Hayatındaki engellerin arasından bir çıkış yolu bulmuştu.
2. Charley eline her kitap aldığında gerçeklerine meydan okuyor, baş kaldırıyor. Ve her zaman elinde bir kitap oluyor. İşte bu yüzden o benim kahramanım.
1. Bonus: Rain Man
1988 yapımı filmin başrollerini dönemin ustası Dustin Hoffman ve yakışıklı çırağı Tom Cruise üstleniyor. Yönetmen koltuğunda Barry Levinson’ın oturduğu film, biri otistik olan iki zıt kardeşin maceralarla dolu eğlenceli serüvenini konu alıyor. IMDb puanı 8 olan ve klasikler listesinde yer alan Rain Man’in en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu ve en iyi orijinal senaryo olmak üzere 4 dalga Oscar’ı bulunuyor.