5 maddede geçmişten günümüze devam eden Yunanistan sorunu
Önceki gün Yunan Sahil Güvenliği’nin Türk bayraklı yük gemisine ateş açması sonucu bir kriz yaşandı. Kriz sonrası Yunanistan’la olan kıyı sorunu ve hava sahası tartışmaları de yeniden gündeme geldi. Bu tartışmanın detaylarını sizler için listeledik.
Önceki gün Ege Denizi'nde bir Yunan Sahil Güvenlik botu Türk bayraklı yük gemisine uyarı ateşi açtı. 16 kurşunun gemiye isabet ettiği öğrenildi. Olay sonrası o bölgede Türk Deniz Kuvvetleri güvenliği en üst düzeye çıkardı. Bunun yanında olay yerine hemen Sahil Güvenlik botları ve hücümbotlar gönderildi. Olayın hemen ardından açıklamam yapan dışişleri bakanlığı yetkilileri ilgili kurumlarla temas halinde olduklarını bildirdi.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki problemlerin ana kaynağı karasuları ve kıta sahanlığıdır. İki ülke arasında kıta sahanlığı ve karasularının tam olarak belirlenmemiş olması ve Yunanistan’ın saldırgan hareketleri nedeniyle zaman zaman ilişkiler gerilmektedir. Coğrafi konum olarak birbirine çok yakın olan bu iki ülkenin deniz alanları uluslararası hukuka göre belirlenmelidir. Fakat Türkiye’nin olumlu adımlarına karşın Yunan tarafının bu sürece yanaşmaması zaman zaman ilişkileri germektedir
Türkiye ile Yunanistan’ın birbirine çok yakın konumda bulunan sınırlarının karasuları sınırının belirlenmemesi sorunu arttırmaktadır. Yunanistan karasularını 6 deniz milinden 12’ye çıkarmak istemesi sorunun çözümünü engellemektedir. Yunanistan’ın karasularını 12 deniz miline çıkarması Ege Denizi’nin %70’ini hakimiyeti altına alması anlamına gelmektedir ki bu durum kabul edilemeyecek bir orandır.
Yunanistan’ın hakimiyetinde bulunan ve ülkemize çok yakın bir konumda olan Doğu Ege Adaları Lozan ve Paris antlaşmasına göre silahsız olmak zorundadır. Fakat halen yürürlükte olan bu antlaşmalara rağmen Yunanistan’ın bu adaları silahlandırması ve gereken yasal yükümlülükleri yerine getirmemesi krizin sürekli alevlenmesine yol açmaktadır.
Ege’de bulunan bazı coğrafi noktalar konusundaki boşluklar krize neden olmaktadır. Türkiye, uluslararası antlaşmalarla belirlenen ve Yunanistan’a ait ada ve adacıklar hakkında herhangi bir hak iddiasında bulunmazken Yunanistan’ın Türkiye’nin çok yakınında bulunan bazı adacıklar hakkındaki hak iddiaları deniz sınırının belirlenmesine engel olmaktadır.