600 yıl doğu ve batı hekimliğine hükmetti: 9 maddede ilk kapsamlı tıp kitabını yazan İbn-i Sina

ANIL KARAKUŞ
Abone Ol

Henüz 19 yaşında çağının en büyük hekimlerinden biri sayılan ve yazdığı tıp kanunu kitabıyla tıp ilminin bugünkü noktalara gelmesinde büyük katkıları olan İslam dünyasının en büyük alimlerinden İbn-i Sinayı yakından tanıyalım...

İbn-i Sina'nın tam adı Ebu Ali el-Hüseyin ibni Abdullah ibn-i sina el Belhi'dir. 980 yılında günümüz Özbekistan sınırlarında yer alan Buhara yakınlarındaki Afşana kentinde doğmuştur. Sadece doğuda değil Ortaçağ Avrupa'sında da en büyük tıp bilgini sayılan İranlı Müslüman bir bilgin ve düşünürdür.

0. Tıp ilminin kaderini değiştirdi

İbn-i Sinâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Bunlar arasında özellikle kalp-damar sistemi ile ilgili olanlar dikkat çekmektedir. Ancak, İbn-i Sinâ dendiğinde, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı ülkelerinde 16. yüzyılın ve Doğu ülkelerinde ise 19. yüzyılın başlarına kadar okunmuş ve kullanılmış olan "el-Kânûn fî't-Tıb" (Tıp Kanunu) adlı eseri akla gelir.

0. Tarihte ilk kez tıp ve cerrahiyi iki ayrı disiplin olarak değerlendiren bilim insanıdır

Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik eserin birinci kitabı, anatomi ve koruyucu hekimlik, ikinci kitabı basit ilaçlar, üçüncü kitabı patoloji, dördüncü kitabı ilaçlarla ve cerrahi yöntemlerle tedavi ve beşinci kitabı ise çeşitli ilaç terkipleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir. Bu eser Paris Tıp Fakültesi kütüphanesinde 9 ana kitabın en başında yer almaktadır.

İbn-i Sinâ'nın söz konusu eseri incelendiğinde, konuları sistematik bir biçimde incelediği görülür. Tarihte ilk defa, tıp ve cerrahiyi iki ayrı disiplin olarak değerlendiren İbn-i Sinâ, cerrahi tedavinin sağlıklı olarak yürütülebilmesi için anatominin önemini özellikle vurgulamıştır. Hayati tehlikenin çok yüksek olmasından ötürü pek gözde olmayan cerrahi tedavi ile ilgili örnekler vermiş ve ameliyatlarda kullanılmak üzere bazı aletler önermiştir.
0. Tek bir kişi tarafından yazılan en büyük ansiklopedi Kitabu-ş Şifa'yı kaleme almıştır

İnsanlık tarihinde tek bir kişi tarafından yazılan en kapsamlı yapıt olan Kitabu-ş Şifa mantık, fizik, geometri, astronomi, matematik, müzik ve metafizik konularında dönemin tüm bilgilerini bir araya getiren bir ansiklopedidir.

0. Gözle ilgili daha önce bilinmeyen hastalıkları tespit etmiştir
Gözle de ilgilenmiş olan İbn-i Sinâ, döneminin seçkin fizikçilerinden İbn-i Heysem gibi, Göz-Işın Kuramı'nı savunmuş ve üst göz kapağının dışa dönmesi, sürekli beyaz renge veya kara bakmaktan meydana gelen kar körlüğü gibi daha önce söz konusu edilmemiş hastalıklar hakkında da ayrıntılı açıklamalarda bulunmuştur.
0. Mikropları ilk keşfeden bilim insanıdır

İbn-i Sina tıp araştırmaları yaparken bazı hastalıkların bulaşmasında gözle görülmeyen birtakım mahlukların etkisi olduğunu, yani mikropların varlığını sezmiş ve bu bilinmeyen mahluklardan eserlerinde sık sık bahsetmiştir. Henüz mikroskobun olmadığı bir dönemde böyle bir yargıya varmak çok ilginçtir.

0. Sadece tıp ile ilgilenmemiş, birçok alanda çalışmalar yapmıştır

Felsefe, matematik astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin çeşitli alanlarında seçkinleşmiş olan İbn-i Sina, matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları; astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir.

0. Aristotales'i eleştirmiştir...

İbn-i Sina, mekanikle de ilgilenmiş ve bazı yönlerden Aristoteles'in hareket anlayışını eleştirmiştir. Aristoteles, cismi hareket ettiren kuvvet ile cisim arasındaki temas ortadan kalktığında, cismin hareketini sürdürmesini sağlayan etmenin ortam, yani hava olduğunu söylüyor ve havaya, biri cisme direnme ve diğeri cismi taşıma olmak üzere birbiriyle bağdaşmayacak iki görev yüklüyordu. İbn-i Sinâ, bu çelişik durumu görmüş, yapmış olduğu gözlemler sırasında hava ile rüzgârın güçlerini karşılaştırmış ve Aristoteles'in haklı olabilmesi için havanın şiddetinin rüzgârın şiddetinden daha fazla olması gerektiği sonucuna varmıştır. Oysa bir ağacın yakınından geçen bir ok, ağaca değmediği sürece, ağaçta ve yapraklarında en ufak bir kıpırdanma yaratmazken, rüzgâr ağaçları sallamakta ve hatta kökünden kopartabilmektedir. Öyleyse havanın şiddeti, cisimleri taşımaya yeterli değildir.

0. İslam felsefesinin parlayan yıldızıdır

Orta Çağ İslam Felsefesinin parlayan yıldızlarından biri olan İbni-Sina, hem başarılı bir tıp bilim adamı hem de  arkasında gelecek nesillere deneyimlerini aktaracak, kütüphaneler dolusu eser bırakan bir filozoftur. Tıp araştırmalarının yanı sıra tıpta deontolojinin önemini vurgulayan ilk bilim insanıdır. 

Aletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır” sözü kitaplara verdiği önemin bir kanıtıdır. Hayatını kitaplar içerisinde geçirmiştir.

0. Ağustos ayının 3. haftası İbn-i Sina haftasıdır

Her yıl Ağustos ayının 3.haftası çeşitli etkinliklerle İbn-i Sina haftası olarak kutlanır. Bu haftada düzenlenen etkinliklerle gelecek nesillere, ünlü ve bir o kadar önemli bilim adamımıza sahip çıkılması gerektiği anlatılmaktadır. Bu haftayı fırsat bilelim ve çocuklarımıza, gençlerimize İbn-i Sina’yı mutlaka tanıtalım.