Çin, Trump’ın kendilerine ekonomik savaş ilan etmesi halinde, bunun karşılığı olarak getireceği yaptırımlara şimdiden hazır olduğu uyarısında bulundu.
ABD'nin yeni başkanı seçilen Donald Trump'ın Çin'e karşı giriştiği tehditler karşılıklı olarak hız kesmeden devam ediyor. Başkanlık seçimlerinde Çin'in ABD ile yapılan ticaret anlaşmasından büyük fayda sağladığını ve başkan seçilmesi halinde bu ülkeden gelen ürünlere %45 oranında gümrük vergisi getireceğini söylemişti. Bu gelişme Çin basını tarafından eleştirilere konu olmuştu. Çin'in bunlara karşı yanıtı ise gecikmeyecek, olası bir gümrük vergisi zammı halinde, Apple ve ABD otomobillerinin satışının yasaklanmasıyla karşı hamlede bulunabileceği uyarısı yapıldı. Trump ayrıca seçim kampanyasında Çin'in ihracatını arttırmak için kur manipülasyonu yaptığını ve para birimi Yuan'ın değerini suni biçimde düşürdüğünü iddia etmişti. Trump'ın başkan seçilmesinin ardından Tayvan Cumhurbaşkanı ile doğrudan telefon görüşmesi yapması Çin'i öfkelendirmişti. Tayvan'ı kendi topraklarının bir parçası olarak gören Çin, görüşmenin ardından ABD'ye protesto çekmişti. Beyaz Saray bunun ardından telefon görüşmesinin ABD politikasında bir değişiklik işareti olmadığını açıklayarak durumu yumuşatmıştı.
0.
Çin'in Güney Denizi'ndeki askeri hareketleri de ABD'nin tepkisini çekmiş ve ABD savaş gemileri bölgeye gönderilmişti. İki ülke ardından birbirini, bölgeyi askerileştirmekle suçlamıştı. Trump Twitter üzerinden Çin hükümetini Güney Çin Denizi'nin ortasına askeri üs inşa etmesini eleştirmişti. Ayrıca Çin'in inşa ettiği üsse silah yerleştirdiği konusunda havadan çekilen fotoğraflar ABD basınında yer aldı.
Bunun ardından ABD'li yetkililer, bir Çin savaş gemisinin ABD'ye ait bir insansız deniz aracına uluslararası sularda el koyduğunu açıklamış. ABD, Pekin yönetimini protesto ederek el konulan aracı geri istemişti. Pentagon, söz konusu insansız deniz aracının, suyun ısısını ve tuz oranını ölçmek için kullanıldığını bildirmişti.
0.
Washington, Pekin'in “Tek Çin” politikasına destek verdiğini açıklayarak, Tayvan ile resmi ilişkileri 1979'da sonlandırmıştı. Böylece ABD başkanlarının Çin'in aracılığı olmadan direk olarak Tayvan'la temas kurması ortadan kalkmıştı. Fakat Trump'ın bu gibi durumları uygulamayabileceği endişesine karşı “Tek Çin” politikasını reddetmesi halinde Pekin yönetiminin intikam alabileceği uyarısı yapıldı.
Çin basınında bu konuyla ilgili, ABD liderlerinin, ili ülke ilişkilerinin istikrarı için Asya-Pasifik'teki mevcut düzene saygı göstermesi gerektiği belirtilmiş. Söz konusu politikaların pazarlığa dahil edilmeyeceği işaret edilmişti. Trump yönetiminin olası prensipleri uygulamaması halinde Çin devletinin intikamda bulunacağı haberleri yayınlanmıştı.
0.
Görülüyor ki, karşılıklı yapılan ticari savaş iki ülkeye de büyük kayıplar verebilir. ABD'nin gümrük vergisini arttırması halinde, Çin olanları görmezden gelmeyerek misilleme yapacak. Muhtemelen Çin'de giderek büyüyen ABD'li firmalardan Boeing veya Apple'ı hedef alacaktır.
Çin şu anda ABD'nin en büyük ticari mal ortağıdır. İki ülke arasında ticaret, 2015 yılında toplam 598 milyar dolara ulaşmıştır. ABD'nin Çin'e ihracatı 116 milyar dolar ve ithalatı 482 milyar dolardır. Bu durum gösteriyor ki, Çin'in kaybedeceği daha çok şey var. Çünkü ABD'ye sattığı malların çeşitliliğini başka yerlere satması zor görünüyor.
Çin'in ABD'den aldığı en büyük üç ürün; soya fasulyesi, araba ve hava aracıdır. Bunların hepsi başka yerden sağlanabilir. ABD'nin Çin'den ithal ettiği en büyük üç ürün, cep telefonları, tablet/dizüstü bilgisayarlar ve ağ donanımlarıdır. Her durumda Çin, global üretimin yaklaşık %70'ini üreten baskın bir tedarikçidir. ABD'nin tüketici elektroniği alımı üzerine etkili bir vergi uygulaması bu üretimi kuşkusuz azaltacaktır.
Trump'ın başkanlığı devraldıktan sonra nasıl bir Çin politikası izleyeceğini tüm dünya merakla beklemektedir. Olası bir kriz iki ülke içinde büyük kayıplara yol açacağı için Trump'ın ani çıkışlarını bastırmak için oluşturduğu kabineye çok iş düşüyor.