Adnan Oktar tutuklandı

SÜHEYL BURAK DEMİRHAN
Abone Ol

"Adnan Oktar" grubuna yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 143 kişi tutuklandı.

Adnan Oktar grubuna yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye getirilen Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 143 şüpheli tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma doğrultusunda gözaltına alınan ve tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk edilen 182 şüpheliden 151'inin işlemleri tamamlandı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 187 şüpheliden 5'i emniyet işlemlerinin ardından serbest bırakılmış, 182 kişi adliyeye sevk edilmişti.

Savcılık, örgüt lideri olduğu öne sürülen Adnan Oktar ile Didem Ürer, Alev Babuna, Ayşegül Hüma Babuna ve Ahmet Oktar Babuna'nın da aralarında bulunduğu 59 şüpheliyi, ''suç işlemek amacıyla örgüt kurma'', ''çocuğun cinsel istismarı'', ''nitelikli cinsel saldırı'', ''şantaj'', ''mal varlığı değerlerini yurt dışına çıkarma'', ''cebir, şiddet ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma'' suçlarından tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti.

Şüphelilerden, 13'ü adli kontrol tedbiri uygulanarak olmak üzere 14'ü serbest bırakılırken, 25 şüphelinin sorgusu sürüyor.

Savcılığın hazırladığı sevk yazısında, şüpheli Adnan Oktar'ın örgütü kurduğu ve dini değerlere zarar vermek, toplumun yapısını bozmak ve haksız elde ettikleri kazançları meşrulaştırıp lüks bir hayat sürerek devamlılığını sağlayacak şekilde yapılandırdığı anlatıldı.

Adnan Oktar’ın gizli kaçış yolu havadan görüntülendi
Gündem


"Örgütten ayrılmayı yeminle engelleme gayreti"

Şüpheli Oktar'ın ''mehdi'' olduğuna örgüt üyelerini inandırdığı, örgüt içerisinde hazırlanmış olduğu ''Eğer bu davadan ayrılırsam Allah'ın, meleklerin ve tüm lanet edicilerin laneti üzerime olsun'' şeklinde yemin metniyle dini duygular üzerinden örgütten ayrılmayı engelleme gayreti içerisinde olduğu anlatılan sevk yazısında, yemin metnini ve mehdiye biat kavramını örgüt üyeleri üzerinde mutlak bir hakimiyet sağlamak için kullandığının anlaşıldığı belirtildi.

Grubun içerisinde bulunan ''imam bacılar'', ''bacılar'' ve ''kız kardeşler'' olarak sınıflandırılan tüm kadınların Adnan Oktar'ın eşi konumunda olduğu bilgisi verilen sevk yazısında, şüpheli Oktar'ın yapılan sahte evliliklerden örgüt içerisindeki hiyerarşiye ve turnike sistemiyle örgüte kazandırılacak kişilere kadar her konuda kendisinin karar verdiği, diğer örgüt mensuplarının Oktar karşısında ''esas duruş'' olarak tabir edilen mutlak itaatkar bir şekilde tavır sergilediklerinin beyanlarından anlaşıldığı ifade edildi.