Belçika'nın açıkça PKK'yı desteklediğini kanıtlayan 6 olay
Belçika yargısı bugün, Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinde olmasına rağmen PKK'nın faaliyetlerini "silahlı mücadele kapsamında" değerlendirdi. Belçika'nın PKK'ya desteği yeni değil, işte bu yıl içinde PKK’nın birçok faaliyetine destek veren Belçika'nın imza attığı skandallar.
Belçika; yıllardır Türkiye'nin PKK ve onunla bağlantılı örgütler konusundaki tepki ve uyarılarını duymazdan geliyor, terör örgütü PKK'nın faaliyetlerine göz yumarak Avrupa Birliği'nin de terör örgütü listesinde de olan kanlı örgüte kol kanat geriyor.
Belçika'nın PKK'ya açıkça destek verdiği skandallar
Ankara'da 13 Mart'ta yaşanan terör saldırısından sadece iki gün sonra Belçika yönetimi skandal bir karara imza atarak, Brüksel'in göbeğinde PKK çadırı kurulmasına izin vermişti.
Üzerindeki terör örgütünü simgeleyen bez parçaları bulunan çadır, Belçika polisi tarafından da korunmuş, terör örgütü yandaşları geceleri çadırın önünde nöbet tutmuştu.
İstanbul'da bir bombalamanın emrini verdiği gerekçesiyle kırmızı bültenle aranan terör örgütünün Belçika'daki liderlerinden Remzi Kartal da bu çadırda basın toplantısı düzenlemişti.
Terör örgütleri üyeleri, Brüksel şehir merkezi yakınlarındaki Spanjeplein Meydanı'nda, 1984 yılında Siirt'in Eruh, Hakkari'nin de Şemdinli ilçelerinde iki askerin şehit olduğu PKK'nın ilk saldırısıyla ilgili gösteri düzenlemişti.
Terör örgütünü simgeleyen bez parçaların asılmasına da müsaade edilen gösteride, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması istenmişti.
PYD eşbaşkanları Salih Müslim ve Asya Abdullah'ın da hazır bulunduğu toplantıya Kongra Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal başta olmak üzere çok sayıda PKK bağlantılı isim katıllmış, toplantı salonuna PKK lideri Abdullah Öcalan'ın posteri ve Suriye'deki çatışmalarda ölen militanların resimleri asılırken katılımcıların sayısı 700'ü bulmuştu.
Mahkeme, terör faaliyetlerinde yer almanın yanı sıra çocuk yaştakilerin kaçırılması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ölüm tehdidinde bulunmakla yargılanan PKK üye ve yöneticilerinin yaptıklarının "terör eylemi" olmadığına hükmetti.
Kararın gerekçesinde, "Silahlı mücadele, terör suçlaması kapsamında değerlendirilemez" denildi.