Bosna Hersek'in kıymetlisi 'Bilge Kral' vefatının 16. yılında özlemle anılıyor
"Bilge Kral" Aliya İzzetbegoviç, vefatının 16. yılında özlemle anılıyor. İzzetbegoviç'in mücadeleyle geçen ömründen kesitleri derledik.
Yaşamı boyunca karşılaştığı tüm zorluklara rağmen Bosna Hersek'i bağımsız bir devlet yapmayı başaran, savaşın yaşandığı zor dönemlerde halkın etrafında kenetlendiği Aliya İzzetbegoviç, vefatının 16'ınci sene-i devriyesinde rahmetle, sevgiyle, saygıyla anılıyor.
Adaletli tavrı ve mücadelesiyle Bosna Hersek'e ışık tutan Aliya İzetbegoviç’in hayatından kesitleri sizler için derledik.
"Bilge Kral" olarak da bilinen İzzetbegoviç, 8 Ağustos 1925 yılında Bosna Hersek'in Bosanski Şamats şehrinde doğdu. İkinci Dünya Savaşı boyunca faşist ideolojiye, ardından komünist rejim ve uygulamalarına karşı verdiği mücadeleyle ismini duyuran İzetbegoviç, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Boşnakları yaşanan biyolojik ve manevi soykırımdan korumak amacıyla kurulan Mladi Müslümani (Genç Müslümanlar) isimli kolej ve üniversite öğrencilerinden oluşan teşkilatta aktif rol aldı.
"İslam Deklarasyonu" nedeniyle "bölücülük ve İslam devleti kurma" gibi suçlardan beraberindeki 12 Bosnalı aydınla 1983 yılında yargılanan Aliya İzetbegoviç, 14 yıl hapse mahkum edildi. İzzetbegoviç, 1988 yılı sonunda Yugoslavya hükümetinin "sözlü muhalefet sebebiyle cezalandırılan bütün mahkumların serbest bırakılması" kararının ardından hapisten çıktı ve siyasete adım attı.
Boşnakları kendi vatanlarında aşağılık duygusundan kurtarmayı amaçlayan İzetbegoviç, 1990 yılında Demokratik Eylem Partisi'ni (SDA) kurdu.Eski Yugoslavya'yı oluşturan altı cumhuriyetten biri olan Bosna Hersek'te, 18 Kasım 1990'da yapılan ilk çok partili seçimde İzzetbegoviç'in başkanlığını yaptığı SDA, parlamentodaki 240 milletvekilliğinden 86'sını kazandı.
Aliya İzetbegoviç, bu zor durumu her zaman büyük saygı duyduğu halkının seçimine bıraktı. 29 Şubat-1 Mart 1992'de Bosna Hersek'te bağımsızlık referandumu yapıldı. Halkın yüzde 64'ünün katıldığı referandumda, katılanların yüzde 99,44'ü bağımsızlığa "evet" dedi. Referandumla bağımsız olan Bosna Hersek, 6 Nisan'da AB, 7 Nisan'da ABD tarafından bağımsız bir devlet olarak kabul edildi.
Kısa sürede organize olan Boşnaklar, İzetbegoviç'in etrafında birleşerek bağımsızlığın ağır bedelini ödemeye başladı. Savaş boyunca evler, camiler, tarihi eserler yıkılıp insanlar toplama kamplarında işkenceye tabi tutulurken, Bosnalı Müslüman kadınlar ise tecavüzlere maruz kaldı.
BM koruması altındaki Srebrenita'da 1995 yılının Temmuz ayında soykırım işlendi. Sırplar, 8 binden fazla erkeği hunharca katletti, Boşnak aileleri şehirden sürgün etti.
Halkına uluslararası arenada tanınan bir devlet ve bayrak bırakan Aliya İzetbegoviç, sağlık durumu kötü olmasına rağmen, savaştan sonraki dört yıl boyunca da savaşın yaralarının sarılmasına ve ülkenin kalkınmasına önemli katkılarda bulundu.
"Ben Avrupa'ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa, onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı'nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına..."
"Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna'nın özünü de zedeliyor."
"Bize yapılan soykırımı unutursak, bunu bir daha yaşamaya mahkum oluruz. Size asla intikam peşinden koşun demiyorum ama yapılanları da asla unutmayın."
"Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı, sadece adaleti aramalıdır. Çünkü intikam sonu olmayan kötülüklerin de kapısını açar. Geçmişi unutmayın ama onunla da yaşamayın."
"Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım. Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem. Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız."
"İlerlemiş yaşıma rağmen, ümit ediyorum ki halkımın özgürlüğe ve kurtuluşa ulaştığını görecek kadar yaşayacağım. 70 yaşındayım ve önümüzde daha uzunca bir yol var. Kişiler ölür, halklar yaşar. Mücadelemiz bana bağlı değildir. Önemli olan da bu sancağı binlerce insan taşıyor."
"Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider."
"Bu günleri gösteren yüce Allah'a hamdediyorum. Tarihimizi kanımızla yazdık. Evlerimiz yakılıp yıkıldı. Düşmanlarımız mert değildi, alçakça katliamlar yaptılar. Yapılan katliamları dünya şimdilerde ortaya çıkartılan toplu mezarlardan anlamaktadır. Bu gerçekleri haykırmıştık, duyan olmamıştı. Tüm acılara rağmen çok şükür ayaktayız. Yıkılan ev ve camilerimizi yeniden inşa ettik. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlarla inşallah cennette buluşacağız, onları Allah'ın ve meleklerinin huzurunda şanlı direnişlerinden dolayı kutlayacağız. Gelinen noktada her şey bitmiş değil, yeni başlıyoruz. Başlattığımız mücadelede eksiklikler olmasına rağmen bir yerlere geldik. Bundan sonra görev sizlerindir. İlerleyen yaşım ve sıhhatim nedeniyle aktif siyaseti bırakıyor, bir nefer olarak ömrümü halkıma hizmet etmek isteyen siyasilere destekle yaşayacağım. Allah'a hamdediyorum ki bugün elimdeki dalgalanan bayrağı teslim edeceğim inanmış yüz binler var. Artık Bosna Hersek hür ve bayrağımız kendi topraklarımızda dalgalanıyor. Selam sana ey halkım. İmanınıza, bayrağınıza ve devletinize sımsıkı sarılın."