Böyle mi olacaktı: Kendi icatları yüzünden ölen mucitler
Birçok mucit için yaptığı çalışmaların hangi düzeyde ilgi gördüğü ve kimlere yardım edebildiği konusu büyük önem arz eder. Yalnızca kendi iyiliğini düşünerek icat yapan mucit sayısı sıfıra yakındır denebilir. Peki ya kim kendi kötülüğünü düşünerek icat yapar?
Türk Dil Kurumu’ndaki resmi tanımı 'yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse' olarak geçen mucit kavramı, dünyanın her yerinde aynı şeyi yapar: İnsanları mutlu etmek. Birçok icat, yararlı ya da zararlı oluşları açısından değişikliğe uğrasa da hitap ettiği kitleyi mutlu etmek anlamında oldukça ilgi çekicidir. İcatlar ve mucitler boyutunda durum böyleyken bir de hiç düşünülmeyen bir taraftan bahsetmeye çalışalım. Kendi icadı yüzünden hayatını kaybeden mucitlerin hikâyesi. Binbir emekle oluşturulan icatların sonlandırdığı hayatlar…
Thomas Andrews, birçok insan tarafından “asla batmaz” olarak nitelendirilen Titanic gemisini yapan inşaat mühendisi. Kendi icatları yüzünden hayatını kaybeden diğer mucitlere nazaran Thomas Andrews daha enteresan bir ölüm hikayesine sahip. Andrews’in batmaz dediği Titanic, 14 Nisan 1912 akşamı tarihe geçen ölümlere sahne olurken mühendis, odasında yemek yerken harekete geçti ve kaptana geminin gidişatı konusunda önerilerde bulundu. Andrews; transatlantiğin son saatlerinde geminin güvertesinde geziyor, yolculara bir yandan cesaret verirken bir yandan da cankurtaran yeleklerini giymelerini istiyordu. Kendisi, başkaları için giriştiği tüm bu çabalara rağmen geminin sigara odasında, üzerinde cankurtaran yeleği olmadan, hareketsiz, boşluğa bakar halde bulundu ve kendi yaptığı gemide hayatını kaybetti…