Çernobil'de gözler 'nükleer küllü' ağaçlarda: Yangın Türkiye'yi etkiler mi?

HİKMET YALÇINKAYA
Abone Ol

Ukrayna'nın Çernobil Bölgesi’nde meydana gelen ve 10 gündür söndürülemeyen yangın, Çernobil Nükleer Santrali’ne doğru ilerleyişini sürdürüyor.

GZT'nin ulaştığı Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Niyazi Meriç Çernobil bölgesinde yaşanan yangına ilişkin dikkati çeken açıklamalarda bulundu.

1986'da patlayan santralin etrafındaki ağaçlarda hala nükleer atıkların olduğuna işaret eden Meriç, bu maddelerin ısıyla havaya karıştığını oradan da bulut yardımıyla yer değiştirebildiğini belirtse de Türkiye için herhangi bir tehlikenin olmadığını söyledi.

Prof. Dr. Niyazi Meriç, Çernobil nükleer faciasının yaşandığı bölgede 10 gündür devam eden orman yangınına ilişkin, "Nükleer atıkların Türkiye'ye gelmesi mümkün değildir. Gelse dahi herhangi bir etki gösteremez." dedi.

Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Endüstrisi Müdürü Prof. Dr. Niyazi Meriç

1986 tarihinde Sovyetler Birliği’ne bağlı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’nin 4 numaralı reaktöründe meydana gelen nükleer kazanın üzerinden 34 yıl geçti.

Nükleer facianın yanındaki ormanlık alanda başlayan yangın 10 gündür kontrol altına alınamıyor.

Sosyal medyada 'nükleer atıkların' hava yoluyla Türkiye'ye gelebileceği ihtimallerinin konuşulması üzerine Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Endüstrisi Müdürü Prof. Dr. Niyazi Meriç'e ulaştık.

Ağaçlarda nükleer atık var mı?

Çernobil'de patlayan nükleer santralin etrafındaki alanın büyük kızıl çam ormanlığı olduğunu belirten Meriç, "Buranın etrafı oldukça büyüktür. 26 Nisan 1986'daki patlamanın ardından etrafa saçılan o küller o ağaçların üzerine de dökülmüştü. Bu nedenle bölgedeki ağaçların üzerinde nükleer atıklar bulunuyor." şeklinde konuştu.

Yangın 10 gündür söndürülemiyor.

Nükleer atıkların patlamanın etkisiyle etrafa dağıldığını fakat toprak dahil olmak üzere temizlendiğini ifade eden Niyazi Meriç, bölgede dolaşırken zaman zaman nükleer radyasyon oranının arttığı görülebileceğini aktararak şöyle konuştu:

  • "Bununda genel nedeni ağaçlarda olan atıklardır. Toprağın çoğu bir tarafa toplanarak temizlenmişti. Fakat ağaçların üzerindeki nükleer atıklar temizlenemiyor. Dolayısıyla ta o zamandan bu yana ağaçların üzerinde bu atıklar kaldılar."

Nükleer facianın ardından bölgedeki bir bina böyle görüntülenmişti.

Nükleer atık havaya karışıyor mu?

Ağaçların yanmasından dolayı bu atıkların havaya karıştığının altını çizen Meriç, "Havaya karışsa da bu çok az miktardadır. Nükleer santral yanarken orada 90 ton civarında da uranyum vardı. Oradaki nükleer radyoaktif miktar çok yoğundu. Bundan dolayı atmosfere karışması da yoğun olmuştu. 34 yıl geçti patlamanın ardından ağaçların üzerinde az da olsa olan nükleer atıklar ısınınca atmosfere karışıyor ve duman vasıtasıyla farklı bölgelere gidebiliyor." diye konuştu.

Türkiye için bir tehdit oluşturur mu?

Prof. Dr. Meriç, yangından dolayı havadaki radyoaktif miktarın Kiev'de de gözlemlendiği bilgisini vererek sözlerine şöyle sürdürdü:

"Yangından dolayı radyoaktif miktarda biraz artış var fakat bu 'aşırı' diyebileceğimiz boyutta değil. Sınırlarının üzerine çıkmış değil. Bu nedenle Türkiye'ye gelmesi mümkün değildir. Gelse dahi herhangi bir etki gösteremez."

Yangın söndürme çalışmalarına katılan itfaiyeciler böyle görüntülendi.

Ukrayna ne yapıyor?

Ukrayna'nın sürekli ölçüm yaptığını ve yapacakları farklı bir şeyin olmadığına değinen Meriç, "Ben kendileriyle iletişime geçtim ölçümlerin 'kabul edilebilir' düzeyde olduğunu söylediler. Bir parantez açmamız gerekirse ormanların yanması bölgenin nükleer atıklardan komple temizlenmesine hatta kullanıma açılmasına yol açabilir. Fakat ben kaygı duyulacak bir durum olduğunu düşünmüyorum." diyerek sözlerini tamamladı.

GZT seyahat editörü Recep Çelik Çernobil’de
GZT seyahat editörü Recep Çelik Çernobil turuna katıldı, bölgeye dair izlenimlerini anbean GZT Instagram hesabı Stories’te paylaştı.