Çin lideri Jinping: Tayvan'da ayrılıkçı herhangi bir adıma izin vermeyeceğiz
Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, Tayvan'ın bağımsızlığının bir felaket olacağını söyleyerek, birleşme için güç kullanma ihtimalini devre dışı bırakamayacağını açıkladı. Jinping, konunun iç meseleleri olduğunu, dışarıda müdahale kabul etmeyeceklerini de vurguladı. ‘Çin-Tavyan arasındaki sorun nedir?’ sorusunu cevaplandırdık.
Çin’in başkenti Pekin'de düzenlenen bir törende konuşan Çin Devlet Başkan Jinping, Tayvan’daki bağımsızlık yanlılarına tepki gösterdi. Jinping birleşmenin Tayvan'ı anakaranın parçası olarak gören "Tek Çin" prensibi gereği gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.
Jinping, konuşmasında bağımsızlık yanlılarına da seslenerek, "Tayvan'daki herkes, bağımsızlığın, büyük bir felaket olacağını anlamalıdır" dedi.
'Tüm gerekli adımları atabiliriz'
"Barış içinde bir birleşme için alan yaratma konusunda istekli olduklarını" vurgulayan Çin lideri sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Ayrılıkçı herhangi bir adıma izin vermeyeceğiz. Kuvvet kullanmamak noktasında bir söz vermeyeceğimiz gibi, tüm gerekli adımları atmak konusunda da hakkımızı saklı tutacağız"
Jinping, konunun iç meseleleri olduğunu, dışarıda müdahale kabul etmeyeceklerini de vurguladı.
Tayvanlıların birçoğu bağımsızlık istiyor
Çin, her ne kadar Tayvan'ı bir gün anakara ile bir araya gelecek bir eyaleti olarak görse de birçok Tayvanlı ülkelerinin bağımsız olduğunu savunuyor.
Çin-Tayvan sorunu nasıl ortaya çıktı?
1895 yılındaki Japonya-Çin Savaşı sonunda Çin’in mağlup olması sonucu Tayvan Adasının hakimiyeti Japonya’ya geçmişi.
İkinci Dünya Savaşı’nda yenilen Japonya, Tayvan’ı Çin’e iade etmek zorunda kalmıştı. 2. Dünya Savaşı sonrasında Çin’de Komünist ve Milliyetçi parti arasındaki iç savaşı baş gösterdi. Bu dönemde Çin’de iktidarda olan Milliyetçi Parti, 1949’da gerçekleşen devrim ile iktidarı Komünist Parti’ye devretmek zorunda kaldı.
Komünist Parti’nin Çin Halk Cumhuriyeti’ni ilan etmesiyle birlikte Tayvan adasına geçen(kaçan) Milliyetçi Parti, adada 1912 yılında kurulmuş olan Çin Cumhuriyeti’nin devam ettiğini ilan etti.
- Çin’i terk eden Han kökenli Çinliler Tayvan’ı kurdu; ancak Pekin Hükümeti, Tayvan’ı kendi yönetimi altındaki bir eyalet olarak görmeye ve o topraklar üzerinde hak iddiasında bulunmaya devam etti.
Amerika’nın Tayvan politikası ne yönde?
Önceleri Tayvan’ı tanımayan ABD, Kore Savaşından sonra Tayvan’ı desteklemeye başladı. 1954 yılında ABD ve Çin Cumhuriyeti(Tayvan) arasında bir savunma antlaşması (US-ROC Mutual Defense Treaty) imzalanmıştır.
Bu antlaşmaya göre, ABD, Tayvan’ın herhangi bir dış güç tarafından saldırıya maruz kalması durumunda, bu ülkenin güvenliğini sağlayacağını taahhüt etti. Ancak Soğuk Savaş konjonktürünün değişmeye başlaması, Rusya-Çin ilişkilerinin bozulmaya başlaması ile Batı, Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkileri düzeltmek için girişimlerde bulunma kararı aldı, bunun neticesinde de 1971’e kadar Çin’i temsil eden siyasal otorite olarak Tayvan’ı tanıyan BM, bu tarihte Çin Halk Cumhuriyeti’ni tanımıştır.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin BM’de koltuk sahibi olmasından sekiz yıl sonra bir bildiriyle o zamana kadar Tayvan’ı tanıyan ABD, bu konudaki tavrını değiştirdi ve Çin Halk Cumhuriyeti’ni (yani Çin’in tamamını temsil eden meşru otorite olarak tanıdı.
ABD Tayvan ile askeri anlaşmalara devam ediyor; ancak ABD Tayvan’ı Çin Halk Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak gördüğünü ve tanınmayacağını belirtiyor.