Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ne Türk kavramını ne de Türk ismini kullanamayacaksınız

ÇAĞRI SAÇARALP
Abone Ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TTB ve TBB’ye ilişkin, “Bunlar ne hukuku ne hekimliği, tabipliği kendi saltanatı altına alamazlar. Çıkartılacak olan kanunla, Bakanlar Kurulu ile tüm hekimler, hukukçular kendi derneğini kurabilecekler. Kalkıp tweet'lerle ev sahibini bastırmaya kalkıyorlar. Kullanamayacaksınız, ne Türk kavramını ne Türkiye ismini.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Türkiye Barolar Birliği'ne (TBB) yönelik, “Bu ara tweetler atıyorlar, neymiş o, biz Türklük ve Türkiye kavramına karşıymışız. Niye TTB'den isminin kaldırılmasını istediğimiz için. Niye? Bu kuruluşun Türklük ile alakası yok, Türk kavramına layık olan bir yanı da yok. TBB'nin de Türkiye'ye layık olan hiçbir yanı yok. Bunlar ne hukuku ne hekimliği, tabipliği kendi saltanatı altına alamazlar. Çıkartılacak olan kanunla, Bakanlar Kurulu ile tüm hekimler, hukukçular kendi derneğini kurabilecekler. Kalkıp tweetlerle ev sahibini bastırmaya kalkıyorlar. Kullanamayacaksınız, ne Türk kavramını ne Türkiye ismini.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 45. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"3.5 milyonu burada ilanihaye saklayacak halimiz yok"

“Şimdi de aynısını Afrin'de yapalım istiyoruz. Afrin olayını çözeceğiz, İdlib'i çözeceğiz ve mülteci kardeşlerimiz tekrar kendi topraklarına, evlerine dönsün istiyoruz. 3.5 milyonu biz burada ilanihaye saklayacak halimiz yok. Onlar da bir an önce kendi topraklarına dönmek istiyorlar. Bir kısmı burada kalabilir ayrı konu. Ama bu gerçeği görmemiz gerekiyor. Rusya ve İran ile birlikte İdlib'de güvenli bölge adımlarını attık. Son olarak Afrin'e Zeytin Dalı Operasyonu'nun düğmesine bastık.

Askerimiz destan yazıyor. 1028 terörist etkisiz hale getirildi. Her türlü alçaklığa rağmen bölgeyi adım adım teröristlerden askerimiz, milletimiz hep beraber temizliyor. Bunu Bay Kemal'e rağmen temizliyoruz. Ne diyor beyefendi? Afrin'e gitmeyin, fazla içeri gitmeyin. Senden mi alacağız emri. Bize milletimizin emri var, emri. Ona kalsa Esed ile masaya oturun da işi konuşun diyor. 1 milyon vatandaşını öldüren katille neyi konuşacağız? Siz yeri gelir teröristlerle beraber konuşabilirsiniz, Ankara'dan İstanbul'a yürüyebilirsiniz. Biz terör örgütlerinin icazeti ile yola çıkanlarla beraber yol yürümedik, bundan sonra da yürümeyeceğiz. Utanmadan, sıkılmadan bizim DEAŞ ile işbirliği yaptığımız söylüyor. Bunda yüz yok, haysiyet yok, onur yok. Ne zaman bunu ispata davet ettiysem hiçbir zaman ispat etmemiştir.”

“700'ü aşkın taciz ateşi yaptılar, 100'e yakın kardeşimiz şehit oldu”

“Sözde aydın, akademisyen, sanatçı kisveli kişilere de yazıklar olsun diyorum. PKK'ya, PYD'ye terör örgütü demeye dili varmayanlara milletimizin ilk fırsatta söyleyecekleri bir çift sözü elbette vardır.

Amerika, Rusya, İran, Fransa, İngiltere Suriye'de olabilir. İsrail canı istediği zaman Suriye'de operasyon yapabilir ama Türkiye 911 kilometre sınırının olduğu Suriye'de olamaz. Var mı 25 kuruşa simit ya. Türkiye son birkaç ayda 1000'e yakın roketin ülkesine yöneldiği Suriye'ye ayak basamaz he? 700'ü aşkın taciz ateşi yaptılar, 100'e yakın kardeşimiz şehit oldu. Biz hala 'seyredin' diyeceğiz. Hasbinallah. 13-14 yaşındaki çocukları eğitip bunları savaş meydanlarına gönderiyorlar. Bazen sözün bittiği yer vardır ya. Bu konu da öyle. Bunlara kalsa bize yağmurlu havada bir bardak su bile vermeyecekler.”

“Bizim derdiğimiz 3.5 milyon Suriyeli kardeşlerimiz”

“Dün Dışişleri Bakanımı İran'a gönderdim, bu sabah Putin ile görüşme yaptık. Yoğun bir şekilde bu süreci devam ettiriyoruz. Çünkü, Türkiye olarak biz burada kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye mecburuz. Bunun başka çıkar yolu yok. Suriye'nin de IRak'ın da gönül coğrafyamız diğer yerlerin de bizim için kendi topraklarımızdan farklı olmadığını söylüyoruz. Bizim için Suriye halkı önemli, Esed değil. Devlet terörü estirmiştir. Hala da öldürmeye devam etmektedir. Bizim derdiğimiz 3.5 milyon Suriyeli kardeşlerimize, evlerine, topraklarına dönmelerini sağlamaktır. Samimi olanlar buyursunlar, her türlü hizmeti yapalım.”