Defineciler gözünü Ay Tanrısı ‘Men’ tapınağına dikti

ABDÜLKERİM ARSLAN
Abone Ol

Isparta Yalvaç’ta bulunan ve kökleri M.Ö. 3 binlere uzanan Ay Tanrısı Men tapınağının defineciler tarafından yağmalandı. Bölgenin kazı çalışmalarına başkanlık yapan Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, "Bütün alanları taramışlar ve yüzlerce küçük çukur açmışlar. Muhtemelen sikke veya metal bulmuş olmalılar" dedi.

Isparta’nın Yalvaç ilçesinde bulunan Antik Çağ ve Roma dönemlerinde Anadolu’nun önemli inanç merkezlerinden biri olan Men Tapınağı ve kutsal alanının defineciler tarafından yağmalandığı iddia edildi. Bu yaz tapınak ve çevresinde bilimsel kazılar yürüten ve önemli bulgulara ulaşan ekibin Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, kaçak definecilerin bu yıl kazı yaptıkları alanda yüzlerce çukur açtığını söyledi.

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı

Men Tapınağı’nın yıllarca tahrip edildiğine işaret eden Özhanlı, geçmişte tapınağın mermerlerinin kireç yapımında, taşlarının ise inşaatta kullanıldığını belirterek, "Eğer bir önlem alınmaz ve buradaki kaçak kazılar durdurulmazsa, dünyada örneği olmayan bu yapı göz göre göre yok edilecektir. Antiokheia ve Men’in güvenliğinden bütün Yalvaç sakinleri sorumludur. Unutmayalım ki kültüre vurulan her kaçak kazma darbesi, insanlığın geçmişini ve geleceğini yok eder" dedi.

"Bu yıl kazdığımız bütün alanlarda yüzlerce çukur açmışlar"

Men Tapğınağı’na gittiğinde gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu söyleyen Özhanlı, bölgede kaçak kazı gerçekleştiren kişilerin her yere delikler açtığını belirterek, "Dedektörle bu yıl kazdığımız bütün alanları taramışlar ve yüzlerce küçük çukur açmışlar. Daha sonra açtıkları çukurları kapatmışlar. Sikke ve metal bulmuş olmalılar" diye konuştu.

M.Ö. 3 binlere uzanan Ay Tanrısı Men tapınağı definecilerin hedefinde.

"Tapınağın mermerleri kirece dönüştürülmüş"

İngiliz arkeolog ve tarihçi William Mitchell Ramsay’in 20’nci yüzyılın başlarında Men Tapınağı ve kutsal alnında bilimsel olmayan kazılar yaptığını dile getiren Özhanlı, alanın günümüze kadar süren bir tahribata açık hale getirildiğini belirterek, "Kazılarda açığa çıkarılan taşlar, başta Gemen köyü olmak üzere komşu köylerde yaşayanlar tarafından inşaatlarda kullanılmak üzere parçalanarak taşınmış ve mermerler kirece dönüştürülmüştür. Sonraki yıllarda defineci kazıları başlamıştır. Bu kazılar günümüze dek kesintisiz devam etmiş ve etmeye devam edecek gibi görünüyor. Birçok yapının duvarları sökülmüş, tabanı kazılmış ve onarılmaz zararlar verilmiştir. Amerikalıların kazıp yığınlar halinde alanda bıraktıkları topraklar, daha sonraki araştırmacılar ve defineciler tarafından yeniden devredilerek orijinal yerlerinden uzaklaştırıldığı için sağlıklı bilimsel bir değerlendirme yapmak zorlaşmıştır. Arkeolojik eserler, yerinde incelenmediği sürece bilime ciddi bir katkı sağlamazlar" diye konuştu.

"Kaçak kazılar durdurulmazsa bu eşsiz yapı yok olacak"

"Eğer bir önlem alınmaz ve buradaki kaçak kazılar durdurulmazsa, dünyada örneği olmayan bu yapı göz göre göre yok edilecektir" uyarısında bulunan Prof. Dr. Özhanlı, duruma acilen müdahale edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, şunları dile getirdi:

"Tapınağın bulunduğu bin 600 metre tepeye stabilize bir yolla çıkılmaktadır. Yol oldukça bozuk ve her yıl yağmur ve kar yağışlarıyla daha da aşınıp kötüleşmektedir. Yolun kötü olmasından dolayı gelen ziyaretçiler ve yöre halkı buraya gitmemekte ve sadece amacı olanlar gitmektedirler. Bu amacı olanlarda çoğunlukla defineciler. Alana giden yol düzeltilip asfaltlanırsa, gidiş gelişler kolaylaşacağı için manzaraya hakim kültür ve doğa turizminin bir arada olduğu bu alana turistler ve halk sık gidecek ve alan göz önünde olacaktır. Bundan dolayı bu yolun ivedilikle asfaltlanması gerekmektedir. Yolun geçtiği alan 1. Derece Arkeolojik Sit sınırları içerisindedir. Ancak bu yolun yapılmasında kamu yararı bulunduğundan bölge koruma kurulumuzun gerekli kolaylıkları sağlayacağından hiç kuşkum yoktur. Ayrıca, kazı ekibi olarak elimizden gelen bütün yardımları yapmaya hazırız. Isparta İl Özel İdaresinde bu yolun yapımı için ayrılmış bir miktar para bulunmaktadır. İl Özel İdaresi ve Yalvaç Belediyesi iş birliğiyle zemini sağlam olan bu işin üstesinden rahatlıkla gelinir."

Definecilerin aletleri için kullandığı piller tapınak çevresinde bulundu.

"Friglerle özdeşleşen sağlık ve kehanet tanrısı"

M.Ö. 3. binlerden itibaren Anadolu’da önemli bir tapım kültü olan Ay Tanrısı Men’in, Friglerle birlikte özdeşleşerek M.S. 4. yüzyıla kadar varlığını sürdürdüğü biliniyor.

Başındaki Frig külahı, kemerli gömleği, mantosu ve tozluğu ile uzun saçlı genç bir adam olarak resmedilen Men’in simgesi hilal, boğa ve kimi zaman da horozdu. Bir elinde asası, diğerinde kutsal sayılan bir ağaç olan çam kozalağı ile bir ayağını güç ve kudret simgesi olan boğanın üzerine dayamış olarak resmedilen Men, aynı zamanda mezarların koruyucusu, sağlık ve kehanet tanrısıydı.