Diyet yaparken doğru bildiğimiz yanlışlar

HÜSNA KÖŞGER
Abone Ol

Diyetisyen Kübra Ak, geçmişten günümüze kadar gelen, doğruluğuna son derece inanılan yanlışların bireyleri yeterli ve dengeli beslenmeden uzaklaştırdığını söyledi.

Dyt. Kübra Ak, diyette doğru bilinen yanlışlıklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Ak, “Çoğu bireyin kilo kaybetmek, bir kısmının ise yeterli ve dengeli beslenmeyi tam anlamıyla öğrenmek ve bir yaşam tarzı haline getirmek amacıyla yöneldiği diyet (yeterli ve dengeli beslenme) programlarında bireylerin doğru bildiği pek çok yanlış bulunmaktadır. Öncelikle bir beslenme programına yeterli ve dengeli diyebilmemiz için bu programın sağlıklı beslenme kılavuzlarına uygun olarak hazırlanması gerekmektedir. Programın hazırlanış aşamasında sorgulanması gereken kişinin yaşı, boyu, cinsiyeti, aktivite düzeyi ve hastalık durumu alınması gereken besin öğeleri miktarını etkilediğinden beslenme programının bireye özgü olarak planlanması son derece önemlidir. Ancak geçmişten günümüze kadar gelen doğruluğuna son derece inanılan yanlışlar bireyleri yeterli ve dengeli beslenmeden uzaklaştırmıştır” dedi.

Ekmek kilo aldırmaz

Dyt. Kübra Ak kişilerin sıkça uyguladığı zayıflama yöntemlerinden bahsederek, “Bilinenin aksine ekmek tüketiminin kilo almaya değil, vermeye etkisi vardır. Fakat burada önemli olan hangi ekmeği ne kadar yiyeceğinizi bilmenizdir. Sağlıklı karbonhidrattan oluşan tam tahıllı ekmeklere beslenmede mutlaka yer verilmelidir, bu sayede vücudunun enerji dengesi sağlanırken beyin fonksiyonlarına da tahılların içeriğindeki B grubu vitaminleri ile destek oluruz. Karbonhidrat kısıtlı diyetlerde kas ve su kaybı oranımız daha çok artar ve bu durum tartıda sizi yanıltır. Gelelim sofralarımızın vazgeçilmezleri pilav ve makarnaya, bu ürünlerin tüketiminde önemli olan noktalar; hangi tür ürünü seçeceğiniz, pişirme şekliniz, pişirme esnasında kullanacağınız malzeme miktarları ve ne kadar yiyeceğinizi bilmenizdir” diye konuştu.

Kübra Ak, light ürünlerin tüketilmesi ile ilgili şunları söyledi: “Market raflarında sıklıkla karşımıza çıkan üzerinde light ibaresi bulunan yiyecek ve içeceklerin tüketimlerine çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Çünkü bu ürünlerin içinde şeker bulunmamasına rağmen yağ, un, tuz gibi lezzet veren öğeler bol miktarda bulunmaktadır. Bu nedenle bu ürünler alınacağı zaman etiketleri dikkatli bir şekilde okunup yorumlanmalıdır. Uygunluğu tespit edilen ürün sınırsızca tüketilmemeli, diyette eş değeri olan besinler ile değişimi sağlanmalıdır. Zayıflamak uğruna aç kalmak, öğün atlamak sanılanın aksine çoğunlukla kilo alımı ile sonuçlanmaktadır. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma, durumu ‘kıtlık’ olarak algılamakta ve tüketilen her besini savunma mekanizması olarak vücutta yağ şeklinde depo etmektedir. Aç kalarak zayıflamaya çalışan bireylerde sıklıkla karşılaştığımız sağlık problemleri; halsizlik, yorgunluk, kansızlık, saç dökülmesi, ruhsal bozukluk ve uykusuzluk olarak bilinmektedir”

Doğru bilinen yanlışlarda detoks, limonlu su ve greyfurt suyu içmeye de değinen Diyetisyen Ak, “Evet, detoks diyetler ile hızlı kilo kaybı sağlamak mümkündür fakat ne kadar sağlıklı? Yapılan araştırmalarda sağlık açısından bir faydaya rastlanmamakla beraber bu hızlı kilo kaybının bireye zarar vereceği söylenmektedir çünkü detoks diyetlerinin kalorisi son derece düşüktür. Düşük kalorili diyetler de sıklıkla karşılaştığımız sağlık problemleri; hipoglisemi atakları, baş ağrıları, halsizlik, baş dönmesi, baygınlık ve mide bulantısıdır” şeklinde konuştu.

Diyetisyen Kübra Ak açıklamasını şöyle tamamladı: “Suyun sağlığımıza olan yararları elbette saymakla bitmez. Sabahları aç karnına su içmek yaşamsal organlarımızın su ihtiyacını karşılar ve sağlıklı bir şekilde işlemelerini sağlar. Limonlu ya da greyfurtlu su içmenin ispatlanmış bilimsel bir gerçekliği olmamasına rağmen bir efsanedir alıp başını gitmiştir. Bu gibi alışkanlıklar bireye C vitamini yönünden bir miktar destek sağlar fakat gün içerisinde meyvenin kendisini tüketmek bizler için daha değerlidir"